12 direkte Treffer gefunden für: Grün


77 indirekte Treffer gefunden für: Grün

Deutsch Türkisch
der Grund {sub} {m} [Beweg-] gerekçe
der Grund {sub} {m} [eines Gewässers] taban
der Grund {sub} {m} [Erdboden] yer
der Grund {sub} {m} [Erdboden] zemin
der Grund {sub} {m} [Erdreich] toprak
der Grund {sub} {m} [Gefäßes] dip
der Grund {sub} {m} [Grundstück] arsa
der Grund {sub} {m} [Ursache] neden
der Grund {sub} {m} [Ursache] sebep
der Grund {sub} {m} arazi
der Grund {sub} {m} dip
der Grund {sub} {m} dip yüzey
der Grund {sub} {m} esas
der Grund {sub} {m} fon
der Grund {sub} {m} taban
der Grund {sub} {m} temel
Grund abloten {v} tabanda araştırmak
Grund angeben {v} sebep göstermek
Grund der Kündigung {sub} {m} çıkış sebebi
Grund der Rücksendung {sub} {m} geri gönderme nedeni
Grund des Ausscheidens ayrılış nedeni
Grund des Flusses {sub} {m} nehir tabanı
Grund des Gewässers {sub} {m} sulak tabanı
Grund des Tals {sub} {m} vadi tabanı
Grund erwerben {v} arazi satın almak
Grund für {sub} {m} …için sebep
Grund für ablehnung {sub} {m} ret sebebi
Grund für die Schutzverweigerung einer Marke {sub} {f} bir markayı koruma altına almayı reddetme sebebi
Grund für Entzug der Zulassung {sub} {m} ruhsatı elinden alma sebebi
Grund genug für mich, ... ….benim için yeterli sebep
Grund haben, etwas zu tun {v} bir şeyi yapma sebebi olmak
Grund und Boden arazi
Grund zum Feiern haben {v} eğlenme sebebi olmak
Grund zur Auflösung eines Vertrags {sub} {m} bir anlaşmayı bozma sebebi
Grund zur Beschwerde {sub} {m} sikâyet sebebi
Grund zur Besorgnis {sub} {m} endişe sebebi
Grund zur Hoffnung {sub} {m} umut sebebi
Grund zur Sorge {sub} {f} üzüntü sebebi
Grund zur Sorge bieten {v} üzüntüye sebep olmak
Grund, fester- {sub} {m} sağlam zemin
Grund dafür bunun nedeni
Grund dafür bunun sebebi
Grund hierfür bunun nedeni
Grund hierfür bunun sebebi
Grund- und Immobilienkreditinstitut gayrimenkul kredi enstitüsü
die Grund-Ergebnis-Beziehung {sub} {f} [Ursache-Wirkungs-Beziehung] neden sonuç ilişkisi
die Grundabflachung {sub} {f} taban alçalması
die Grundabflussleitung {sub} {f} drenaj
die Grundabflussleitung {sub} {f} tabanı boruyla sudan arındırma hattı
der Grundablass {sub} {m} baraj çıkış borusu
das Grundablassrohr {sub} {n} baraj tabanından çıkış borusu
das achatgrün {sub} {n} akik yeşili
aldehydgrün {adj} aldehid yeşili
das Anilingrün {sub} {n} anilin yeşili
apfelgrün {adj} açık yeşil
das Beerengrün {sub} {n} meyve yeşili
das Berggrün {sub} {n} bakır yeşili
das Berggrün {sub} {n} prusya yeşili
das Berlinergrün {sub} {n} Berlin yeşili
das Berlinergrün {sub} {n} Prusya yeşili
das Blattgrün {sub} {n} klorofil
das Blattgrün {sub} {n} yaprak yeşili
blaugrün {adj} (renk) limon küfü
blaugrün {adj} mavili-yeşil
bläulich Grün {sub} {n} mavimsi yeşil
braungrün {adj} esmer yeşil
brillantgrün {adj} pırlanta yeşili
bromkresolgrün kresol yeşili
chromgrün {adj} krom yeşili
das ist dasselbe in Grün değişen bir şey yok
das ist dasselbe in grün değişen bir şey yok
dasselbe in Grün {ugs.} aynı kapıya çıkar
dasselbe in Grün {ugs.} hemen hemen aynı
die Männer in Grün [ugs.: Polizei] erkek polisler
distelgrün devedikeni yeşili
doldiges Wintergrün {sub} {n} salkımlı kış yeşili
dunkel-grün koyu yeşil
0.005s