abgewendet
|
önüne geçilmiş
|
|
abwendbar
{adj}
|
önüne geçilebilir
|
|
die
Abwendung
{sub}
{f}
|
önüne geçme
|
|
all die vielen Leute, die er kennt
|
onun tanıdığı bütün bu insanlar
|
|
als wir vorbeikamen
|
önünden geçtiğimizde
|
|
am Tage nach seiner Verkündung
|
onun bildirisinin ertesi günü
|
|
An dem, was er sagt, ist was dran
{ugs.}
|
onun söylediğinde gerçek payı var
|
|
an die große Glocke hängen
|
önüne gelene söylemek
|
|
an seiner Seite
|
onun yanında
|
|
an seiner Seite sein
|
onun yanında olmak
|
|
an seiner Stelle
|
onun yerinde
|
|
auf, in seinem Zimmer
|
onun odasında
|
|
auf den Vordermann zu dicht auffahren
{v}
|
önündeki otomobile fazla yanaşmak
|
|
auf sein Bitten
|
onun ricası üzerine
|
|
auf sein dringendes Bitten
|
onun ısrarlı ricası üzerine
|
|
auf sein Drängen
|
onun ısrarı üzerine
|
|
auf sein Geheiß
|
onun talimatı üzerine
|
|
auf sein Verlangen
|
onun isteği üzerine
|
|
auf seine Anregung
|
onun önerisi üzerine
|
|
auf seine Anweisung
|
onun emri üzerine
|
|
auf seine Empfehlung
|
onun tavsiyesiyle
|
|
auf seine Empfehlung hin
|
onun tavsiyesi üzerine
|
|
auf seine Kosten
|
onun hesabına
|
|
auf seine Rechnung
|
onun hesabına
|
|
auf seine Stärken setzen
{v}
|
onun becerilerine güvenmek
|
|
auf seine Veranlassung hin
|
onun direktifi
|
|
auf seinem Grundstück
|
onun arsasında
|
|
auf seinem Posten bestätigt
|
onun görevi tasvip edildi
|
|
auf seinem Schreibtisch
|
onun yazı masasında
|
|
auf seinen Antrag hin
|
onun dilekçesi üzerine
|
|
aufgrund dessen
[aus diesem Grund, infolgedessen]
|
onun sayesinde
|
|
ausdeutschen
{v}
[jemandem etwas erklären, sodass er es versteht]
|
onun anladığı şekilde açıklamak
|
|
Ausfahrt freihalten
|
önünü kapatmayın!
|
|
außerhalb seines Einflussbereichs
|
onun etki alanı dışında
|
|
bei allem Respekt ... gegenüber
|
onun karşısında saygım sonsuz ancak...
|
|
Bei ihr brennt Licht
[zu Hause]
|
onun ışığı yanıyor
|
|
bei ihr zu Hause
|
onun evinde
|
|
bei ihrem Charakter
|
onun karakterinde
|
|
Beton der Hintermauerung
{sub}
{m}
|
önüne örülen duvar betonu
|
|
Bist du mit ihm verwandt?
|
onunla akraba mısın?
|
|
Bitte ihn hereinzukommen!
|
Onun içeri gelmesini rica et!
|
|
Bitte ihn mir zu helfen!
|
Onun bana yardım ermesini rica et!
|
|
Bitte ihn zu kommen!
|
Onun gelmesini rica et!
|
|
Bitte ihn zu warten!
|
Onun beklemesini rica et!
|
|
da herum
|
onun etrafında
|
|
da muss ein Punkt davor
|
önünde nokta var
|
|
dafür
{adv}
[deshalb]
|
onun için
|
|
dafür
{adv}
[stattdessen]
|
onun yerine
|
|
daher
{adv}
|
onun yüzünden
|
|
damit
{adv}
|
onunla
|
|
daneben
{adv}
|
onun yanına
|
|
Aufsehens
[Genitiv]
|
sansasyonun
|
|
Balkons-
|
balkonun
|
|
Betons
[des~]
|
detonun
|
|
dessen
|
ki onun
|
|
er ist an der Reihe
|
sıra onun
|
|
Fernsehens
[des~]
|
televizyonun
|
|
Fraktions
[des~]
|
fraksiyonun
|
|
Funktions
[Genitiv]
|
fonksiyonun
|
|
hat das Hotel
[er, sie, es~]
|
otel onun
|
|
hat den Löwenanteil
[er, sie, es~]
|
en fazlası onun
|
|
Kollektions
[des~]
|
kolleksiyonun
|
|
Lagers
[des~]
|
deponun
|
|
Portions
|
prosiyonun
|
|
Senats
[des~]
|
Senatonun
|
|