abgeleistet
|
görevini yerine getirmiş
|
|
ableistend
{adj}
|
görevini tamamlayan
|
|
ableistend
{adj}
|
görevini yerine getiren
|
|
ablösen
{v}
[Kollegen: löste ab, hat abgelöst]
|
görevini devralmak
|
|
abmustern
{v}
[musterte ab, hat abgemustert]
|
görevini terk etmek
|
|
als Amtsvergehen verfolgbar
|
görevini kötüye kullanma olarak takip edilebilir
|
|
amtierend
{adj}
|
görevi başındaki
|
|
amtierender Bürgermeister
|
görevi başındaki Belediye Başkanı
|
|
der
Amtsmissbrauch
{sub}
{m}
|
görevi kötüye kullanma
|
|
die
Amtsnachfolge
{sub}
{f}
|
görevi devralma
|
|
der
Amtsnachfolger
{sub}
{m}
|
görevi devralan
|
|
die
Amtsnachfolgerin
{sub}
{f}
[weiblich]
|
görevi devralan
|
|
Aufgabe bearbeiten
{sub}
{f}
|
görevi ifa etmek
|
|
die
Aufgabenerfüllung
{sub}
{f}
|
görevi yerine getirme
|
|
die
Aufgabenklärung
{sub}
{f}
|
görevi açıklama
|
|
die
Auftragsausführung
{sub}
{f}
|
görevi ifa etmek
|
|
die
Auftragsausführung
{sub}
{f}
|
görevi yerine getirmek
|
|
die
Auftragserfüllung
{sub}
{f}
|
görevi yerine getirme
|
|
Ausführung einer Aufgabe
{sub}
{f}
|
görevin yapılması
|
|
ausscheidendes Mitglied
|
görevinden ayrılan üye
|
|
den Auftrag erfüllen
|
görevi yerine getirmek
|
|
den Posten übernehmen
|
görevi üstlenmek
|
|
der Aufgabe gewachsen sein
|
görevini yerine getirmek
|
|
der Aufgabe nicht gewachsen sein
|
görevini yerine getirememek
|
|
die Pflicht übergeben
|
görevi devretmek
|
|
Dienst beenden
|
görevi bitirmek
|
|
die
Dienstenthebung
{sub}
{f}
|
görevinden el çektirme
|
|
diensthabender Polizist
{sub}
{m}
|
görevi başındaki polis
|
|
diensthabender Wächter
{sub}
{m}
|
görevi başındaki bekçi
|
|
Dienstschluss haben
|
görevi bitirmiş olmak
|
|
das
Dienstvergehen
{sub}
{n}
|
görevini kötüye kullanma suçu
|
|
diese Aufgabe übernimmt ...
|
görevi …üstleniyor
|
|
einer Aufgabe gewachsen sein
|
görevi gereğince yerine getirmeğe muktedir olmak
|
|
einer Aufgabe nicht gewachsen sein
|
görevi gereğince yerine getirmeğe muktedir olmamak
|
|
eines Amtes entsetzen
{v}
|
görevi askıya almak
|
|
er wurde zur Aufgabe gezwungen
|
görevine mecbur bırakılmıştı
|
|
Erfüllung der Pflicht
{sub}
{f}
|
görevi yerine getirme
|
|
Erledigung der Aufgabe
{sub}
{f}
|
görevi bitirme
|
|
das
Ermessen
{sub}
{n}
[pflichtgrmäßes]
|
görevi gereği takdir etme
|
|
das
Funktionieren
{sub}
{n}
|
görevini yerine getirme
|
|
funktionieren
{v}
|
görevini yapmak
|
|
funktionieren
{v}
|
görevini yerine getirmek
|
|
Herausforderung annehmen
{v}
|
görevi üstlenmek
|
|
Herausforderung erfüllen
{v}
|
görevi yerine getirmek
|
|
Herausforderungen gewachsen
[er, sie, es~]
|
görevi yerine getirmeğe muktedir
|
|
in Ausübung seiner Pflichten
|
görevi başında
|
|
in Ausübung seines Dienstes
|
görevinde
|
|
Leiste deinen Teil!
|
görevini yap!
|
|
meine Aufgabe ist die Produktgestaltung
|
görevim ürün tasarımı yapmak
|
|
meine Pflicht
{sub}
{f}
|
görevim
|
|
nachkommen
{v}
[seiner Pflicht]
|
görevini yerine getirmek
|
|
Ablieferungspflicht von Nahrungsmitteln
{sub}
{f}
|
yiyecek maddelerinin teslim görevi
|
|
die
Abnahmeverpflichtung
{sub}
{f}
|
alım görevi
|
|
der
Abschichtungsauftrag
{sub}
{m}
|
ayırma görevi
|
|
der
Abstimmauftrag
{sub}
{m}
|
akort görevi
|
|
der
Abwehrdienst
{sub}
{m}
|
savunma görevi
|
|
der
Abänderungsauftrag
{sub}
{m}
|
değiştirme görevi
|
|
der
Administrationsauftrag
{sub}
{m}
|
yönetim görevi
|
|
aktive Wahrnehmungsaufgabe
{sub}
{f}
|
aktif algılama görevi
|
|
die
Aktivierungspflicht
{sub}
{f}
|
aktivite görevi
|
|
allgemeine Wehrpflicht
{sub}
{f}
|
genel askerlik görevi
|
|
die
Anmeldepflicht
{sub}
{f}
|
bildirme görevi
|
|
die
Anzeigepflicht
{sub}
{f}
|
haber verme görevi
|
|
die
Arbeitsaufgabe
{sub}
{f}
[Auftrag]
|
iş görevi
|
|
die
Arbeitsentgeltpflicht
{sub}
{f}
|
iş bedeli ödeme görevi
|
|
die
Arbeitsentgeltpflicht
{sub}
{f}
|
çalışma bedelini ödeme görevi
|
|
das
Arbeitspensum
{sub}
{n}
|
iş görevi
|
|
die
Arbeitsstudienaufgabe
{sub}
{f}
|
çalışma etüdleri görevi
|
|
die
Arbeitsstudienaufgabe
{sub}
{f}
|
çalışma eğitimleri görevi
|
|
die
Archivierungspflicht
{sub}
{f}
|
arşivleme görevi
|
|
der
Auffüllauftrag
{sub}
{m}
|
doldurma görevi
|
|
die
Aufsichtspflicht
{sub}
{f}
|
teftiş görevi
|
|
der
Aufstellungsauftrag
{sub}
{m}
|
kurma görevi
|
|
die
Auftragsbestätigungspflicht
{sub}
{f}
|
sipariş onay görevi
|
|
das
Auftragsgeschäft
{sub}
{n}
|
sipariş görevi
|
|
die
Ausgleichsaufgabe
{sub}
{f}
|
takas görevi
|
|
die
Ausgleichspflicht
{sub}
{f}
|
dengeleme görevi
|
|