Anlass der Verärgerung
{v}
|
kızdırmaya neden
|
|
Anlass für eine Beanstandung
|
şikâyet için neden
|
|
Anlass geben
{v}
[Verkehr]
|
açmak
|
|
Anlass geben
{v}
[Verkehr]
|
fırsat vermek
|
|
Anlass geben
{v}
|
fırsat vermek
|
|
Anlass war ...
|
nedeni...
|
|
Anlass zu
|
...nin/nın nedeni
|
|
Anlass zu Besorgnis geben
{sub}
{m}
|
kaygı(lanma)ya neden olmak
{v}
{fig.}
|
|
Anlass zu einem Gerede geben
{sub}
{m}
|
dedikoduya sebebiyet vermek
|
|
Anlass zu einem Skandal geben
{sub}
{m}
|
skandala yol açmak
|
|
Anlass zu einem Streit
{sub}
{m}
|
kavga nedeni
|
|
Anlass zu etwas geben
{v}
|
neden olmak
|
|
Anlass zu etwas geben
{v}
|
sebebiyet vermek
|
|
Anlass zu etwas geben
{v}
|
sebep olmak
|
|
Anlass zu etwas bieten
{v}
|
sebebiyet vermek
|
|
Anlass zu etwas sein
{v}
|
neden olmak
|
|
Anlass zu Gerede sein
{v}
|
dedikoduya sebep olmak
|
|
Anlass zu Klatsch geben
{v}
|
dedikoduya yol açmak
|
|
Anlass zu Misstrauen
{sub}
{m}
|
şüphelerin nedeni
|
|
Anlass zu Misstrauen
{sub}
{m}
|
güvensizliklerin nedeni
|
|
Anlass zum Misstrauen
{sub}
{m}
|
güvenmeme nedeni
|
|
Anlass zum Misstrauen
{sub}
{m}
|
kuşku nedeni
|
|
Anlass zum Skandal
{sub}
{m}
|
skandala bahanesi
|
|
Anlass zum Streit
{sub}
{m}
|
kavga nedeni
|
|
Anlass zum Streit sein
{v}
|
kavgaya yol açmak
|
|
Anlass zur Aufregung
{sub}
{m}
|
sinirlenme sebebi
|
|
Anlass zur Beschwerde
{sub}
{m}
|
şikâyet vesilesi
|
|
Anlass zur Beschwerde geben
{v}
|
şikâyete sebebiyet vermek
|
|
Anlass zur Besorgnis
{sub}
{m}
|
üzüntü bahanesi
|
|
Anlass zur Freude
{sub}
{m}
|
sevinç nedeni
|
|
Anlass zur Klage
{sub}
{m}
|
dava bahanesi
|
|
Anlass zur Sorge
{sub}
{m}
|
üzüntü nedeni
|
|
Anlass zur Unzufriedenheit bieten
{v}
|
memnuniyetsizliğe yol açmak
|
|
Anlass, besonderer -
{sub}
{m}
|
özel neden
|
|
Anlassakkumulator für Fahrzeuge
{sub}
{m}
|
ateşleme aküsü
|
|
Anlassakkumulator für Fahrzeuge
{sub}
{m}
|
hareket aküsü
|
|
die
Anlassanode
{sub}
{f}
|
eşleme anodu
|
|
das
Anlassbad
{sub}
{n}
|
tavlama banyosu
|
|
die
Anlassbehandlung
{sub}
{f}
|
sertleştirme muamelesi
|
|
die
Anlassbehandlung
{sub}
{f}
|
tempere muamelesi
|
|
die
Anlassbehandlung
{sub}
{f}
|
çeliğe su verme işlemi
|
|
anlassbezogen
{adv}
|
olayla ilgili
|
|
die
Anlassdauer
{sub}
{f}
|
tempere etme müddeti
|
|
das
Anlassdrehmoment
{sub}
{n}
|
ateşleme momenti
|
|
das
Anlassdrehmoment
{sub}
{n}
|
verme dönme anı
|
|
der
Anlassdruckknopf
{sub}
{m}
|
ateşleme itme düğmesi
|
|
der
Anlassdruckknopf
{sub}
{m}
|
ateşleme puşbutonu
|
|
der
Anlassdruckknopfschalter
{sub}
{m}
|
marş düğmesi
|
|
die
Anlassdüse
{sub}
{f}
|
arter jiklesi
|
|
die
Anlasseinrichtung
{sub}
{f}
|
ateşleme düzeni
|
|
die
Anlasseinspritzpumpe
{sub}
{f}
|
ateşleme püskürtme pompası
|
|
anderer Anlass
{sub}
{m}
|
başka neden
|
|
aus Anlass
|
dolayısıyla
|
|
aus Anlass
|
münasebetiyle
|
|
aus Anlass
|
sebebiyle
|
|
aus diesem Anlass
|
bu sebeple
|
|
aus diesem Anlass
|
bu vesile ile
|
|
aus diesem Anlass
|
bu vesileyle
|
|
aus offiziellem Anlass
|
resmi nedenle
|
|
bedeutsamer Anlass
{sub}
{m}
|
önemli vesile
|
|
bei diesem Anlass
|
bu vesile ile
|
|
bei einem anderen Anlass
|
başka bir fırsatta
|
|
beim geringsten Anlass
|
en küçük bir nedenden
|
|
der
Berichtsanlass
{sub}
{m}
|
rapor nedeni
|
|
bestimmender Anlaß
{sub}
{m}
|
belirleyici neden
|
|
der wirkliche Anlass
{sub}
{m}
|
gerçek neden olan
|
|
der wirkliche Anlass
{sub}
{m}
|
gerçek sebebiyet veren
|
|
es gibt keinen Anlass
|
gerekçe yok
|
|
feierlicher Anlass
{sub}
{m}
|
kutlama vesilesi
|
|
festlicher Anlass
{sub}
{m}
|
törensel vesile
|
|
der
Kaufanlass
{sub}
{m}
|
satın alma nedeni
|
|
nicht der geringste Anlass
|
hiç gerekçesiz
|
|
ohne allen Anlass
|
hiçbir sebep yokken
|
|
ohne allen Anlass
|
yok yere
|
|
ohne Anlass
|
nedensiz
|
|
ohne jeden Anlaß
|
hiç vesile olmaksızın
|
|
ohne jeglichen Anlass
|
tamamen sebepsiz
|
|