14 direkte Treffer gefunden für: eğim


77 indirekte Treffer gefunden für: eğim

Deutsch Türkisch
die Abfallrampe {sub} {f} eğim rampası
anböschen {v} [böschte an, hat angeböscht] eğimlemek
angeschrägt eğimlendirilmiş
Änderung der Neigung {sub} {f} eğim değişimi
der Bogenmaß {sub} {m} eğim ölçüsü
böschen {v} eğimli hale getirmek
dossieren {v} [ich dosierte, ich habe dosiert] eğimini gidermek
das Fließheck {sub} {n} [beim Auto] eğimli arka cephe
Fläche, geneigte~ {sub} {f} eğimli alan
die Gefällelage {sub} {f} eğimli durum
die Gefällelage {sub} {f} eğimli tabaka
die Gefällelage {sub} {f} eğimli yer
gefällelos eğimsiz
der Gefällespeicher {sub} {m} eğimli ambar
der Gefällestrich {sub} {m} eğimli çizgi
die Gefällezuführung {sub} {f} eğimli besleme
geneigt {adj} eğimli
die Geneigtheit {sub} {f} [Fläche] eğimlilik
geschweift {adj} eğimli
der Gradientenzeiger {sub} {m} eğim göstergesi
das Gradiometer {sub} {n} eğim ölçüsü
gravitieren {v} eğim göstermek
gravitierend {adj} eğim gösteren
die Inklinationsnadel {sub} {f} eğim ölçer
der Kurvenschreiber {sub} {m} eğim kaydedici
neigen {v} [neigte, hat geneigt] eğimi olmak
neigen lassen {v} eğimli hale getirmek
der Neigesitz {sub} {m} eğimli oturak
Neigungs- eğim-
die Neigungsebene {sub} {f} eğimli yüzey
der Neigungsgeber {sub} {m} eğim verici
der Neigungsregler {sub} {m} eğim ayarlayıcı
der Neigungsschalter {sub} {m} eğim sensörü şalteri
der Neigungssprung {sub} {m} eğim artışı
der Neigungstest {sub} {m} eğim testi
das Neigungsverhältnis {sub} {n} eğim orantısı
die Neigungswaage {sub} {f} eğim balansı
der Neigungswinkel {sub} {m} eğim açısı
der Neigungswinkelmesser {sub} {m} eğim açısı ölçer
der Neigungszeiger {sub} {m} eğim göstergesi
Schacht, geneigter- {sub} {m} eğimli kuyu
schief {adj} [geneigt] eğimli
die Schiefheit {sub} {f} eğimlilik
Schiffshebewerk auf geneigter Ebene {sub} {n} eğimli yüzeyde gemi seviyesini ayarlama mekanizması
schräg {adj} eğimli
das Schrägband {sub} {n} eğimli konveyör
das Schrägband {sub} {n} eğimli taşıyıcı
schräge Verbindung {sub} {f} eğimli bağlantı
der Schrägungsfaktor {sub} {m} eğim faktörü
Schrägungswinkelabweichung eğim sapma açısı
der Schrägunsfaktor {sub} {m} eğim faktörü
Abfallrampe in Sekunden saniyede eğim
die Abwärtsneigung {sub} {f} aşağı doğru eğim
an Ostern werde ich Lamm kochen paskalyada çoğu kez kuzu pişireceğim
die Außenschräge {sub} {f} dış eğim
die Bewährung {sub} {f} değim
das geht auf meine Rechnung bunu ben ödeyeceğim
das nächste Mal fahre ich bir dahakine otomobili ben süreceğim
dem werd' ich anständig eins auswischen ona haddini bildireceğim
Du, ich werd dich mit Sauce beschmieren üzerini salça ile kirleteceğim
Gefälle, hydraulisches- {sub} {n} hidrolik eğim
Gefälle, kritisches- {sub} {n} kritik eğim
der Gegenwinkel {sub} {m} karşı eğim
der Gradient {sub} {m} ortalama eğim
ich bin bald zurück hemen döneceğim
ich bin fast gestorben vor Langeweile {ugs.} neredeyse can sıkıntısından öleceğim
ich bin gleich wieder zurück hemen döneceğim
ich bring dich um seni öldüreceğim
ich lache mich tot gülmekten öleceğim
ich lasse es darauf ankommen bekleyip göreceğim
ich liebe dich bis in alle Ewigkeit seni ebediyen seveceğim
ich saufe mir einen an [derb: ich betrinke mich.] sarhoş olana kadar içeceğim
ich stelle Ihnen ein Rezept aus Size reçete vereceğim
ich werde Auf Wiedersehen für heute sagen bugün için Allaha ısmarladık diyeceğim
ich werde darüber nachdenken bu hususta düşüneceğim
ich werde das erledigen bunu halledeceğim
ich werde das übernehmen üsteneceğim
0.005s