das
Abzugsmesser
{sub}
{n}
|
üzerini kazıma bıçağı
|
|
aufpinseln
{v}
|
üzerini boyamak
|
|
aufprägen auf
|
üzerini damgalamak
|
|
das
Aufschmücken
{sub}
{n}
|
üzerini süsleme
|
|
das
Aufschweißverfahren
{sub}
{n}
|
üzerini kaynaklama metodu
|
|
auftupfen
{v}
[türmte auf, hat aufgetürmt]
|
üzerini tamponlamak
|
|
ausbuchen
{v}
[buchte aus, hat ausgebucht]
|
üzerini çizmek
|
|
ausstreichen
{v}
[strich aus, hat ausgestrichen]
|
üzerini çizerek iptal etmek
|
|
bewerfen
{v}
[Wände]
|
üzerini örtmek
|
|
Du, ich werd dich mit Sauce beschmieren
|
üzerini salça ile kirleteceğim
|
|
durchschwemmen
{v}
|
üzerini sıvamak
|
|
durchkreuzen
{v}
[ich kreuzte durch, ich habe durchgekreuzt]
|
üzerini çarpı işareti ile çizerek iptal etmek
|
|
durchsuchbar
{adj}
|
üzerini aranabilir
|
|
durchsuchen
{v}
[Person]
|
üzerini aramak
|
|
eindecken
[Dach]
|
üzerini örtmek
|
|
einhämmern auf
{v}
|
üzerini çekiçlemek
|
|
filzen
{v}
[ugs.: durchsuchen]
|
üzerini aramak
|
|
kaschieren
{v}
|
üzerini örtmek
|
|
der
Kaschierklebstoff
{sub}
{m}
|
üzerini kapatma yapıştırıcısı
|
|
ritzend
{adj}
|
üzerini çizen
|
|
der
Schmierfink
{sub}
{m}
{ugs.}
|
üzerini çok çabuk çabuk kirleten çocuk
|
|
schürzen
{v}
[schürzte, hat geschürzt]
|
üzerini açmak
|
|
seine Kleidung wechseln
|
üzerini değişmek
|
|
überdachen
{v}
|
üzerini çatıyla örtmek
|
|
überdachend
{adj}
|
üzerini çatıyla örten
|
|
die
Überdachung
{sub}
{f}
|
üzerini çatıyla kaplama
|
|
das
Überdecken
{sub}
{n}
|
üzerini örtme
|
|
überdecken
{v}
|
üzerini kapamak
|
|
überdecken
{v}
|
üzerini örtmek
|
|
überdeckend
{adj}
|
üzerini örten
|
|
überkleiden
{v}
|
üzerini bir şeyle kaplamak
|
|
überspannen
{v}
[überspannte, hat überspannt]
|
üzerini örtmek
|
|
überwölben
{v}
[Bau]
|
üzerini kubbe ile kapatmak
|
|
überziehen
{v}
[überzog, hat überzogen]
|
üzerini kapatmak
|
|
verblenden
{v}
[verblendete, hat verblendet]
|
üzerini kaplamak
|
|
verblenden
{v}
[verblendete, hat verblendet]
|
üzerini örtmek
|
|
die
Verblendung
{sub}
{f}
|
üzerini kaplama
|
|
die
Verblendung
{sub}
{f}
|
üzerini örtme
|
|
verdecken
{v}
[verdeckte, hat verdeckt]
|
üzerini kapamak
|
|
verdecken
{v}
[verdeckte, hat verdeckt]
|
üzerini örtmek
|
|
verdunkeln
{v}
[verdunkelte, hat evrdunkelt]
|
üzerini örtmek
|
|
vergraben
{v}
[vergrub, hat vergraben]
|
üzerini kapatmak
|
|
vergrabend
{adj}
|
üzerini kapatan
|
|
verscharren
{v}
|
üzerini iyice örtmeden gömmek
|
|
verschütten
{v}
[verschüttete, hat verschüttet]
|
üzerini kapatmak
|
|
verschütten
{v}
[verschüttete, hat verschüttet]
|
üzerini örtmek
|
|
vertuschen
{v}
|
üzerini kapamak
|
|
wegstreichen
{v}
[strich weg, hat weggestrichen]
|
üzerini çizerek silmek
|
|
zudecken
{v}
[deckte zu, hat zugedeckt]
|
üzerini kapamak
|
|
zudecken
{v}
[deckte zu, hat zugedeckt]
|
üzerini örtmek
|
|
zudeckend
{adj}
|
üzerini örten
|
|