8 direkte Treffer gefunden für: evde


63 indirekte Treffer gefunden für: evde

Deutsch Türkisch
Abholung in der Wohnung {sub} {f} evden alıp götürme
die Altjungferlichkeit {sub} {f} evde kalmış kız gibi olma
altjüngferlich {adj} evde kalmış kız gibi
Arbeit im Haus {sub} {f} evde çalışma
Arbeit im Hause evde
arbeiten von zu Hause aus {v} evde çalışmak
Arbeitsplatz zu Hause {sub} {m} evde yeri
aus dem Haus werfen evden atmak
ausfliegen {v} [flog aus, ist ausgeflogen] evden çıkmak
ausgehen {v} [ging aus, ist ausgegngen] evden dısarı çıkmak
die Ausgeherlaubnis {sub} {f} evden çıkma izni
das Ausgehverbot {sub} {n} evden çıkma yasağı
die Ausgehverbote {sub} {pl} evden çıkma yasakları
auslogieren {v} evden çıkarmak
außer dem Hause evden başka
Axt im Haus erspart den Zimmermann {sub} {f} evde balta olursa usta gerekmez
Bankgeschäfte von daheim {sub} {pl} evden banka işlemleri
Beförderung von Haus zu Haus {sub} {f} evden eve taşıma
Beförderung von Haus zu Haus {sub} {f} evden eve ulaştırma
Betreuung in der Wohnung {sub} {f} [zu Hause] evde bakım
Betreuung zu Hause {sub} {f} evde bakım
da du nicht daheim warst ... evde bulunmadığın için
Daheim bin ich König evde kralım
Daheim Gebliebene evde kalmış
daheimbleiben {v} evde kalmak
die Daheimgebliebenen {sub} {pl} evde kalmışlar
der Daheimgebliebener {sub} {m} evde kalan
die Daheimgebliebener {sub} {f} evde kalan (bayan)
das Haus verlassen evden çıkmak
der Herr im Hause sein evde söz sahibi olmak
die Hosen anhaben [figürlich] evde hakim olmak
die Rechnung geht nicht auf evdeki Pazar çarşıya uymuyor
die Rechnung geht voll auf evdeki Pazar çarşıya uyuyor
der Dienstbote {sub} {m} evde yardımcı
die Domatophobie {sub} {f} evde durmaktan korku
die Dromomanie {sub} {f} evden kaçıp sokaklarda başıboş dolaşma güdüsü
ein Mädchen für alles evde her işe koşan
einhäusig [konjunktiv] evde kalmayı seven
einhäusig [konjunktiv] evde oturan
Einkäufe von daheim evden doğru alış-veriş
entlaufene Katze {sub} {f} evden kaçmış kedi
es spukt in dem Haus evde bir sihir var
Fahrt vom Wohnsitz zum Arbeitsplatz {sub} {f} evden işe taşıt yolculuğu
das Familienidyll {sub} {n} [häusliches Idyll] evdeki huzur ve refahlık
frei Haus {adj} evde teslim
frei Haus evde teslim olmak üzere
die Freihauslieferung {sub} {f} evde teslim
die Gebrauchwertbestimmung {sub} {f} evde yıkama denemesi
Haus hüten {v} evde kalmak
Haus hüten {v} evden bir yere gitmemek
der Haus-zu-Haus-transport {sub} {m} evden eve sevk
bei uns daheim benim evde
bei uns zu Hause bizim evde
bestreikt {adj} grevde
im ganzen Haus tüm evde
im mittleren Dienst orta rütbeli görevde
im Nebenhaus yan evde
in dienstlicher Funktion görevde
in einem anderen Haus başka bir evde
in einem historischen Wohnhaus antik bir evde
der Jahreszyklus {sub} {m} yıllık devde
sie ist wieder zu Hause o şimdi evde [kız veya bayan]
vom Streik betroffen grevde
0.004s