28 direkte Treffer gefunden für: suçlu


77 indirekte Treffer gefunden für: suçlu

Deutsch Türkisch
als Helfershelfer dienen suçluya yardımcı olarak görev yapmak
als Täter verdächtig sein suçlu olarak süpheli olmak
am Pranger suçlu teşhir direğinde
am Pranger stehen suçlu teşhir direğinde olmak
die Angeklagte {sub} {f} suçlu sanılan
der Angeklagter {sub} {m} suçlu sanılan
Anwalt des Beklagten {sub} {m} suçlunun avukatı
Auf die Ergreifung des Täters stehen 10 000 Euro Belohnung suçlunun yakalanması için on bin Avro bahşiş kondu
die Auslieferung {sub} {f} [Politisch und Juristisch] suçluları gönderme
die Auslieferung {sub} {f} [von Verbrecher] suçlunun geri verilmesi
die Auslieferung {sub} {f} suçlunun geri verilmesi
Auslieferung von Verbrechern suçluların iadesi
der Auslieferungsantrag {sub} {m} [Juristisch] suçluları gönderme veya geri verme başvurusu
die Auslieferungshaft {sub} {f} [Juristisch] suçluları gönderme amacıyla tutuklama
das Auslieferungsverfahren {sub} {n} [Juristisch] suçluları gönderme davası
die Beklagten {sub} {pl} suçlular
belasten {v} [Jura] suçlu göstermek
belastend {adj} [Jura] suçlu gösteren
die Beschuldigte {sub} {pl} suçlular
die Delinquenten {sub} {pl} suçlular
den Täter verfolgen suçluyu takip etmek
die Kleinen hängt, fängt man, (und) die Großen lässt man laufen [Kriminelle werden nicht verhaftet, ihre Helfer*innen aber schon] suçlular değil, fakat yardımcıları cezalandırılır
einen Verbrecher verhaften suçluyu yakalamak
die Enosimanie {sub} {f} suçlulul saplantısı
erwiesener Betrug des Schuldners {sub} {m} suçlunun kanıtlanmış dolandırması
die Exkulpierung {sub} {f} suçluluktan temize çıkma
die Fehlerhaftigkeit {sub} {f} suçluluk
für schuldig befinden {v} suçlu bulmak
für schuldig befunden suçlu bulundu
für schuldig erachten {v} suçlu bulmak
für schuldig erkennen {v} suçlu olduğunu algılamak
die Geächtete {sub} {pl} suçlular
Hang zum Verbrechen {sub} {m} suçluluğa eğilim
der Helfershelfer {sub} {m} suçluya yardımcı olan
die Kriminalität {sub} {f} suçluluk
Kriminalität erzeugend suçluluk ya
die Kriminelle {sub} {pl} suçlular
kriminelle Karriere {sub} {f} suçluluk gelişimi
kriminelle Karriere {sub} {f} suçluluğu meslek edinme
kriminelle Laufbahn {sub} {f} suçluluk öyküsü
krimineller Psychopath {sub} {m} suçlu psikopat
kriminellerweise suçlu olarak
kriminelles Verhalten {sub} {n} suçlu davranış
legen Sie dem Täter bitte Handschellen an! suçluya kelepçeleri takın!
die Missetäter {sub} {pl} suçlular
die Missetäterin {sub} {f} suçlu (bayan)
das Porträtfoto {sub} {n} [eines mutmaßlichen Verbrechers] suçlunun portresi
der Pranger {sub} {m} suçlu teşhir direği
das Schandmal {sub} {n} suçlulara vurulan damga
die Schandmale {sub} {pl} suçlulara vurulan damgalar
der Schandpfahl {sub} {m} suçlu teşhir direği
die Alleinschuld {sub} {f} tek suçlu
alter Sünder kaşarlanmış suçlu
alter Sünder yaşlı suçlu
der Delinquent {sub} {m} [Juristisch] çocuk ve genç suçlu
des Betrugs schuldig dolandırıcılıkla suçlu
ein Geächteter bir suçlu
ein Krimineller bir suçlu
ein Schuldiger bir suçlu
er ist daran schuld o suçlu
gefährlicher Verbrecher {sub} {m} tehlikeli suçlu
gewöhnlicher Krimineller {sub} {m} bayağı suçlu
harter Verbrecher {sub} {m} ağır suçlu
der Hauptschuldiger {sub} {m} asıl suçlu
hinreichend schuldig {adj} yeterince suçlu
jugendlich Straftäter {sub} {m} genç suçlu
jugendliche Kriminelle {sub} {f} genç suçlu
Jugendliche Staraftäterin {sub} {f} [weiblich] genç suçlu
Jugendlicher Staraftäter {sub} {m} genç suçlu
krimineller adj daha suçlu
meistgesuchter Verbrecher {sub} {m} en çok aranan suçlu
mitschuldig {adj} aynı ölçüde suçlu
der Mitverbrecher {sub} {m} müşterek suçlu
der Mitverbrecher {sub} {m} ortak suçlu
mutmaßlicher Täter {sub} {m} muhtemel suçlu
rückfälliger Täter {sub} {m} mükerir suçlu
der Schwerverbrecher {sub} {m} ağır suçlu
0.006s