8 direkte Treffer gefunden für: kazan


77 indirekte Treffer gefunden für: kazan

Deutsch Türkisch
Abflachen der Ertragskurve {sub} {n} kazanç düzeyinin azalması
Absicherung der Rendite {sub} {f} kazançları emniyete alma
absolvieren [Prüfung] kazanmak
abtragen {v} [trug ab, hat abgetragen] kazanç sağlamak
abverdienen {v} kazanılan paranın bir kısmını biriktirmek
der Abwurf {sub} {m} [Handel] kazanç
akquirieren {v} [erwerben] kazanmak
die Akquirierung {sub} {f} kazanma
die Akquise {sub} {f} kazanç
der Akquiseerfolg {sub} {m} kazanç başarısı
die Akquisevorgänge {sub} {pl} kazanım olayları
die Akquisition {sub} {f} kazanç
Akquisitions kazanç
Aktien mit Rendite {sub} {pl} kazançlı hisse senetleri
aktive Handelsbilanz {sub} {f} kazançlı bilanço
Aktivierung von Gewinnen {sub} {f} kazançları etkinleştirme
das Akzessionsjournal {sub} {n} kazanım defteri
Alleinanspruch auf den Gewinn {sub} {m} kazançta yalnız hak talebi
als Folge des Unfalls kazanın sonucu olarak
als Gewinn kazanç olarak
am Gewinn beteiligend {adj} kazanca ortak olan
am Gewinn beteiligt sein {v} kazanca ortak olmak
am Gewinn beteiligte Obligationen {sub} {pl} kazanca ortak olan tahviller
am Gewinn beteiligte Police {sub} {f} kazanca ortak olan poliçe
am Sieg zweifeln kazanmadan şüphelenmek
an etwas verdienen {v} kazanç temin etmek
der Anfall {sub} {m} kazanç
Anpassung der Rendite {sub} {f} kazançları düzeltme
Anstieg der Rendite {sub} {m} kazançların artması
Anteil am Gewinn {sub} {m} kazanç payı
Anteil am Gewinn haben {sub} {m} kazanç payı almak
anteiliger Gewinn {sub} {m} kazanç payı
anteiliger Wert {sub} {m} kazanç değeri
auf Erwerb ausgerichtet kazanç odaklı
auf Erwerb ausgerichtete Erziehung {sub} {f} kazanç odaklı eğitim
auf Erwerb ausgerichtete Gesellschaft {sub} {f} kazanç odaklı toplum
auf Gewinn ausgerichtet kazanca dayalı
auf Profit abzielend kazanca hedefli
auf Sieg setzen kazanmayı ummak
auf Sieg spielen kazanmak için oynamak
Aufkäufer unrentabler Anlagen {sub} {m} kazançsız tesisileri satın alan
aufspeisen {v} [Kessel] kazanı doldurmak
auftrumpfen {v} kazanacağı inancıyla iddiaya girmek
aus dem Ertrag kazançtan
aus den Gewinnen zahlen {v} kazançlardan ödemek
die Ausbeute {sub} {f} kazanç
Ausfressung des Kesselblechs {sub} {f} kazan levhasının aşınması
ausklopfen {v} [klopfte aus, hat ausgeklopft] kazan temizlemek
Aussichten zu gewinnen {sub} {pl} kazanma olasılıkları
Außenabmessungen des Kessels {sub} {pl} kazanın dış ebatları
Befeuerung im dampfkessel {sub} {f} kazanda ısıtma
der Abhitzekessel {sub} {m} çürük gazla ısıtılan kazan
aufgeladener Kessel {sub} {m} yüklü kazan
aufwühlend {adj} [Erde] toprağı kazan
der Autoklav {sub} {m} [Med.] ameliyat aletlerini mikropsuzlaştırmak için basınçlı kazan
der Backbordkessel {sub} {m} iskele tarafındaki kazan
die Braupfanne {sub} {f} bira yapımında kullanılan özel kazan
der Brennwertkessel {sub} {m} yakıt iktisatlı kazan
der Doppeldampfraumkessel {sub} {m} çift buhar kanallı kazan
der Doppelkessel {sub} {m} çift kazan
der Doppelwalzenkessel {sub} {m} çift süindirik kazan
doppelwandiger Kessel {sub} {m} çift cidarlı kazan
der Doppelzyklonkessel {sub} {m} çift siklonlu kazan
der Doppelzylinderkessel {sub} {m} çift silindirik kazan
der Dreizugkessel {sub} {m} üç çekimli kazan
der Druckkessel {sub} {m} basınçlı kazan
der Edelstahlkessel {sub} {m} paslanmaz çelik kazan
der Einendkessel {sub} {m} tek uçlu kazan
der Einflammrohrkessel {sub} {m} tek alev borulu kazan
elektrischer Kochkessel {sub} {m} elektrikli kazan
der Elektrodenkessel {sub} {m} elektrotlu kazan
der Elektroheißwasserkessel {sub} {m} elektrikle ısıtılan kazan
der Elektrokessel {sub} {m} elektrikli kazan
der Elektrokocher {sub} {m} elektrikli kazan
engrohriger Wasserrohrkessel {sub} {m} geniş borulu su borulu kazan
der Etagenkessel {sub} {m} çok kademeli kazan
der Exzenterkessel {sub} {m} oval dipli silindirik kazan
0.006s