abrechnen
{v}
[mit jemanden ~]
|
biriyle hesaplaşmak
|
|
abwechseln
{v}
[sich mit jemanden ~]
|
biriyle nöbetleşmek
|
|
anfreunden
[sich mit jemandem ~]
|
biriyle arkadaş olmak
|
|
anknüpfen
{v}
[knüpfte an, hat angeknüpft]
|
biriyle irtibat kurmak
|
|
ankommen
[gegen jemanden]
|
biriyle başa çıkmak
|
|
Anschluss an jemandem haben
|
biriyle temasta bulunmak
|
|
antrauen
{v}
|
biriyle evlenmek
|
|
anulken
{v}
|
biriyle veya bir şeyle alay etmek
|
|
anulken
{v}
|
biriyle veya bir şeyle kafa bulmak
|
|
anwohnen
{v}
|
biriyle komşu olmak
|
|
auf der gleichen Ebene wie jemand sein
{v}
|
biriyle aynı seviyede olmak
|
|
auf jemanden eingehen
|
biriyle ilgilenmek
|
|
auskommen
{v}
[kam aus, ist ausgekommen]
|
biriyle iyi geçinmek
|
|
auskommen
{v}
[mit jemandem ~]
|
biriyle geçinmek
|
|
auslachen
{v}
[lachte aus, hat ausgelacht]
|
biriyle alay etmek
|
|
äugeln
{v}
[äugte, hat geäugt]
|
biriyle bakışmak
|
|
balgen, sich
{v}
|
biriyle itişip kakışmak
|
|
behaupten, mit jemandem verwandt zu sein
{v}
|
biriyle akraba olduğunu iddia etmek
|
|
bespotten
{v}
[bespottete, hat bespottet]
|
biriyle alay etmek
|
|
bespotten
{v}
[bespottete, hat bespottet]
|
biriyle eğlenmek
|
|
bespotten
{v}
[bespottete, hat bespottet]
|
biriyle kafa bulmak
|
|
besprechen
{v}
[besprach, habe besprochen]
|
biriyle karşılıklı konuşmak
|
|
Beziehungen abbrechen
{v}
|
biriyle selamı sabahı kesmek
|
|
Bezug auf jemanden haben
|
biriyle ilgili olmak
|
|
Briefkontakt zu jemandem halten
|
biriyle mektup arakadaşlığı yapmak
|
|
das Gespräch mit jemandem wieder aufnehmen
{v}
|
biriyle tekrar konuşmaya başlamak
|
|
die Ehe mit jemandem eingehen
{v}
|
biriyle evlenmek
|
|
die Ehe mit jemandem eingehen
{v}
|
biriyle nikâhlanmak
|
|
die Freundschaft mit jemandem pflegen
{sub}
{f}
|
biriyle olan arkadaşlığı korumak
|
|
durch dick und dünn gehen mit jemandem
|
biriyle tasada ve kıvançta beraber olmak
|
|
durch dick und dünn gehen mit jemandem
|
biriyle iyi ve kötü günde beraber olmak
|
|
ein Verhältnis mit jemandem haben
{v}
|
biriyle bir ilişkisi olmak
|
|
ein Verhältnis mit jemandem haben
{v}
|
biriyle aşk ilişkisi olmak
|
|
eine Ehe eingehen
|
biriyle evlenmek
|
|
eine gemeinsame Basis finden mit jemandem
|
biriyle ortak bir nokta bulmak
|
|
eine Rechnung mit jemandem begleichen
{v}
|
biriyle olan hesabını kapatmak
|
|
die
Einzelhilfe
{sub}
{f}
|
biriyle çalışma
|
|
es mit jemandem aufnehmen
{v}
|
biriyle yarışmak
|
|
es mit jemandem aufnehmen können
{v}
|
biriyle yarışmaktan çekinmemek
|
|
es mit jemandem machen
{v}
[ugs.: koitieren]
|
biriyle cinsel ilişkide bulunmak
|
|
es mit jemandem treiben
{v}
[ugs.: Sex haben]
|
biriyle cinsel ilişki kurmak
|
|
es mit jemandem treiben wollen
{v}
{ugs.}
|
biriyle cinsel ilişkide bulunmak istemek
|
|
es mit jemandem treiben wollen
{v}
{ugs.}
|
biriyle cinsel ilişkide bulunmak arzu etmek
|
|
es mit jemandem verderben
|
biriyle bozuşmak
|
|
es mit jemandem zu tun bekommen, kriegen
{v}
{ugs.}
|
biriyle başı derde girmek
|
|
es mit jemandem zu tun kriegen
{v}
|
biriyle paylaşacak kozu
|
|
etwas besprechen mit jemandem
{v}
|
biriyle bir şey konuşmak
|
|
etwas mit jemandem teilen
|
biriyle bir şeyi bölüşmek
|
|
fachsimpeln
{v}
|
biriyle uzun süre bir meslek konusunda o mesleğe ait di konuşmak
|
|
fertig mit jemandem sein
|
biriyle tüm ilişkilerini kesmek
|
|
freundlichen Umgang mit jemandem pflegen
{v}
|
biriyle iyi geçinmek
|
|
miteinander
{adv}
[einer mit dem anderen]
|
birbiriyle
|
|
unter der Bezeichnung...
|
...tabiriyle
|
|
untereinander
{adv}
[miteinander]
|
birbiriyle
|
|