30 direkte Treffer gefunden für: karanlık


77 indirekte Treffer gefunden für: karanlık

Deutsch Türkisch
anbrechen {v} [Beginn von z.B. Nacht, Dunkelheit] karanlık basmak
Anbruch der Nacht {sub} {m} karanlık basması
auf finstere Weise karanlık bir şekilde
bei Dunkelheit karanlıkta
bei Einbruch der Dunkelheit karanlık basınca
beim Einbrechen der Nacht karanlık olurken
die Dunkelheit brach herein karanlık çöktü
dubiös {adj} karanlık
dunkel werden {v} karanlık basmak
die Dunkelangst {sub} {f} karanlık korkusu
die Dunkelarbeit {sub} {f} {ugs.} karanlık
die Dunkelarbeit {sub} {f} karanlıkta
die Dunkelentladung {sub} {f} karanlık oda deşarjı
das Dunkelfeld {sub} {n} karanlık zemin
die Dunkelfeldbeleuchtung {sub} {f} karanlık zemin aydınlatması
das Dunkelfeldmikroskop {sub} {n} karanlık zemin mikroskobu
die Dunkelfelduntersuchung {sub} {f} karanlık zemin incelemesi
der Dunkelfleck {sub} {m} [TV] karanlık leke
Dunkelheit anbrechen {v} karanlık basmak
Dunkelheit bricht herein {sub} {f} karanlık çöküyor
die Dunkelheiten {sub} {pl} karanlıklar
die Dunkelkammer {sub} {f} karanlık oda
die Dunkelkammerbeleuchtung {sub} {f} karanlık oda aydınlatma
das Dunkelkammerfilter {sub} {n} karanlık oda filtresi
die Dunkelkammerlampe {sub} {f} karanlık oda lambası
die dunkelkammerleuchte {sub} {f} karanlık oda ışıklandırması
das Dunkelkammerlicht {sub} {n} karanlık oda ışığı
die Dunkelkammern {sub} {pl} karanlık odalar
die Dunkelkammersicherheit {sub} {f} karanlık oda emniyeti
der Dunkelkörper {sub} {m} karanlık gövde
die Dunkelleitung {sub} {f} karanlık kanal
der Dunkelmann {sub} {m} [veralt.: Obskurant] karanlık işler çeviren adam
dunkeln {v} karanlık basmak
die Dunkelprobe {sub} {f} karanlıkta deney
der Dunkelpunkt {sub} {m} [TV] karanlık leke
der Dunkelraum {sub} {m} karanlık yer
der Dunkelstrom {sub} {m} karanlık akımı
der Dunkelwiderstand {sub} {m} karanlık direnci
dunkle Entladung {sub} {f} karanlık oda deşarjı
dunkle Geschäfte {sub} {pl} karanlık işler
dunkle Geschäfte machen {v} karanlık işler çevirmek
dunkle Kanäle {sub} {pl} karanlık yol
dunkle Machenschaften {sub} {pl} karanlık işler
dunkle Nacht {sub} {f} karanlık gece
dunkle Pläne {sub} {pl} karanlık planlar
dunkle Vorahnung {sub} {f} karanlık sezinti
dunkler Raum {sub} {m} karanlık oda
dunkles Kapitel {sub} {n} karanlık bölüm
dunkles Zeitalter {sub} {n} karanlık devir
die Dämmerung {sub} {f} [Abenddämmerung] karanlık çökmesi
düster werden {v} karanlık olmak
Abenddämmerungs- alaca karanlık
am dunkelsten en karanlık
am düstersten en karanlık
dunkel wie die Nacht gece gibi karanlık
dunkelste {adj} en karanlık
dämmerig {adj} alaca karanlık
dämmerig {adj} hafif karanlık
das Dämmerlicht {sub} {n} alacakaranlık
das Dämmerlicht {sub} {n} yarı karanlık
der Dämmerschein {sub} {m} alacakaranlık
die Dämmerung {sub} {f} [Abend~] alaca karanlık
die Dämmerung {sub} {f} alacakaranlık
dämmrig {adj} [halbdunkel, ohne Helligkeit] yarı karanlık
düsterer {adj} daha karanlık
düsterste {adj} en karanlık
es ist stockfinster kapkaranlık
etwas dunkel biraz karanlık
finsterer {adj} daha karanlık
die Finsterkeit {sub} {f} zifiri karanlık
die Finsternis {sub} {f} zifiri karanlık
finsterste {adj} en karanlık
halbdunkel {adj} yarı karanlık
das Halbdunkel {sub} {n} [Dämmerung] alacakaranlık
kein Land in Sicht [auch fig.] önü karanlık
kohlrabenschwarz [Nacht] kapkaranlık
das Morgengrauen {sub} {n} alacakaranlık
0.004s