36 direkte Treffer gefunden für: Büyük


77 indirekte Treffer gefunden für: Büyük

Deutsch Türkisch
abbauen, großer Mengen~ {v} [Bergbau] büyük miktarda maden çıkarmak
Abenteuerfilm mit großem Budget {sub} {m} büyük masraflı macera filmi
Abenteurer mit hohen Zielen {sub} {m} büyük hedefli macera
der Abfallcontainer {sub} {m} büyük çöp kabı
der Abfallgroßbehälter {sub} {m} büyük çöp bidonu
abkassieren {v} [großes Geld machen: kassierte ab, hat abkassiert] büyük para yapmak
Abnahme größerer Mengen {sub} {f} büyük miktarda satın alma
Abnahme größerer Mengen {sub} {f} büyük miktarlarda teslim alma
Abnehmer großer Mengen {sub} {m} büyük miktarları alan
Abtastteleskop mit großem Reflektordurchmesser {sub} {n} büyük çap reflektörlü tarama teleskopu
Abwechslung in der Größe {sub} {f} büyüklük değişikliği
die Abzugshechel {sub} {f} büyük keten tarağı
die Agakröte {sub} {f} büyük kaplumbağa
Agglomeration der Städte {sub} {f} büyük şehirlerin yığıntısı
die Akribie {sub} {f} büyük itina
die Akribie {sub} {f} büyük özen
Aktivieren von Großbuchstaben {sub} {n} büyük harfleri aktifleştrimek
Alexander der Große {sub} {m} Büyük İskender
aller Voraussicht nach büyük ihtimalle
aller Voraussicht nach büyük olasılıkla
alles auf eine Karte setzen {v} büyük riske girmek
die Alpenbraunelle {sub} {f} [Prunella collaris] Büyük dağbülbülü
als Botschafter abordnen {v} büyükelçi olarak tayin etmek
Alt und Jung {adj} büyük küçüklü
an Größe variieren {v} büyüklüğü değişmek
anbrausen {v} büyük hızla yaklaşarak gelmek
anfegen {v} büyük bir hızla yaklaşmak
angesichts der großen Menge büyük miktar karşısında
Antrieb mit großem Drehmoment {sub} {m} büyük dönme momantli tahrik
die Aorta {sub} {f} [Med.] büyük atardamar kalbin sol karıncığından çıkan ve vücuda kırmızı kan dağıtan atardamarların temeli olan damar
die Apokalypse {sub} {f} [bildungssprachlich: Untergang, Unheil] büyük çöküş
die Apokalypsen {sub} {pl} [bildungssprachlich: Untergang, Unheil] büyük çöküşler
der Arbeitsdirektor {sub} {m} büyük işletmelerin yönetim kurulunda üye olan ve işçi çıkarlarını temsil eden çalışma amiri
arger Fehler {sub} {m} büyük hata
arrangierte Ehe {sub} {f} büyüklerin önerisi ile yapılan evlilik
die Arroganz {sub} {f} büyüklük duygusu
der Ast {sub} {m} büyük ağaç dalı
der Atombusen {sub} {m} [ugs.: hum.] büyük göğüslü
das Audimax {sub} {n} büyük salon
auf großes Interesse stoßen büyük ilgi ile karşılaşmak
Auftrag beträchtlicher Größenordnung {sub} {m} büyük çapta sipariş
aus allen Himmeln fallen büyük hayal kırıklığına uğramak
das Ausmaß {sub} {n} büyüklük
Auswahl nach Größe {sub} {f} büyüklüğe göre seçim
das Aviarium {sub} {n} büyük kuş evi
älteren Kinder {sub} {pl} büyük çocuklar
ältester Bruder {sub} {m} büyük ağabey
die Babuschka {sub} {f} büyükanne
die Babuschkas {sub} {pl} büyükanneler
der Bankhobel {sub} {m} büyük rende
Batzen Geld {ugs.} büyük miktar para
abgehoben {ugs.} burnu büyük
abnormal groß {adj} anormal büyük
die allergrößte {sub} {f} en büyük
der allergrößter {sub} {m} en büyük
das allergrößtes {sub} {n} en büyük
allzugroß {adj} çok büyük
am größten {adj} en büyük
Anfangsbuchstaben Groß {sub} {pl} baş harfler büyük
aufgeblasen {adj} burnu büyük
ausgesprochen {adj} çok büyük
außergewöhnlich groß olağanüstü büyük
ältest {adj} yaşça en büyük
äußerst groß bayağı büyük
beachtlich {adj} oldukça büyük
beliebig Größe {sub} {f} sınırsız büyük
besonders groß oldukça büyük
Big Four {sub} {n} [Englisch] dört büyük
das Breitformat {sub} {n} eni boyundan büyük
d.Ä. [Kürzel von: „der Ältere", "die Ältere"] daha yaşlı olanı, yaşça büyük
Datei ist zu groß zum Öffnen {sub} {f} [Informatik] dosya açmak için çok büyük
drittgrößte {adv} üçüncü büyük
eine Größe bir büyük
eine Nummer größer bir numara büyük
elefantös [ugs.: scherzh.] çok büyük
eminent {adj} olağanüstü büyük
erstaunlich groß fevkalade büyük
0.005s