6 direkte Treffer gefunden für: kuş


77 indirekte Treffer gefunden für: kuş

Deutsch Türkisch
die Abkommenschaft {sub} {f} kuşak
abkotzen {v} [kotze ab, hat abgekotzt] kusmak
abstammen {v} [stammte ab, hat abgestammt] kuşağından gelmek
Abstellung eines Missstandes {sub} {f} kusuru bertaraf etme
die Ahnung {sub} {f} kuşku
das Albumen {sub} {n} kuş yumurtasının berrak kısmı
das Alpenvergissmeinnicht {sub} {n} kuşgözü
als Brechmittel kusturucu ilaç olarak
am frühen Morgen kuşlukta
am Morgen kuşlukta
an jemandem etwas aussetzen {v} kusur bulmak
anecken {v} {ugs.} [unangenehm auffallen] küskünlüğe sebep olmak
aneckend {adj} {ugs.} küskünlüğe sebep olan
Anlass zum Misstrauen {sub} {m} kuşku nedeni
anmaßend {adj} küstah
anmaßender Gesprächston {sub} {m} küstah konuşma sesi
die Anmaßendheit {sub} {f} küstahlık
anmaßlich {adj} küstahça
die Anmaßlichkeit {sub} {f} küstahlık
anrüchig {adj} kuşkulu
Ansicht aus der Vogelperspektive {sub} {f} kuşbakışı görünüş
Anspruch aus Mängeln {sub} {m} kusurdan doğan hak
der Anstoß {sub} {m} küskünlük
Anstoß erregen {v} küskünlüğe sebep olmak
antidiphterique {adj} [Med.] kuş palazına karşı olan
der Argwohn {sub} {m} kuşku
argwöhnen {v} kuşku duymak
argwöhnen {v} kuşkulanmak
argwöhnisch {adj} kuşkucu
argwöhnisch {adj} kuşkulu
argwöhnisch machen {v} kuşkulandırmak
argwöhnisch sein {v} kuşkulu olmak
die Armschwingen {sub} {pl} [die großen Federn am Arm des Vogelflügels] kuş kanadındaki büyük tüyler
Armut über Generationen {sub} {f} kuşaklar boyu süregelen yoksulluk
arrogant {adj} küstah
die Arroganz {sub} {f} küstahlık
Art von Intervention {sub} {f} kuşatma şekli
astrein [ugs.: moralisch einwandfrei] kusursuz
atzen {v} kuş yemlemek
atzen {v} kuşa yem vermek
auf Vogeljagd gehen {v} kuş avına gitmek
aufmotzen {v} [ugs.: frech werden] küstahlaşmak
aufmüpfig {adj} küstah
die Aufmüpfigkeit {sub} {f} küstahlık
aufwärts strebend kuşların kanat çırparak yükselmesi
Auge eines Vogels {sub} {n} kuşun gözü
ausbrechen {v} [brach aus, hat ausgebrochen] kusmak
der Ausbruch {sub} {m} kusma
ausfallend {adj} küstah
ausgezeichnet {adj} kusursuz
die Ausgiebigkeit {sub} {f} kusursuzluk
der Abakus {sub} {m} abak
der Abakus {sub} {m} abaküs
der Abakus {sub} {m} başlık
der Abakus {sub} {m} hesap tahtası
der Abakus {sub} {m} ilkel sayaç
der Abakus {sub} {m} sütun başlığı
der Abakus {sub} {m} çörkü
der Abbott-Tölpel {sub} {m} [Graugußtülpel] tölpil familyasından bir kuş
der Abendkernbeisser {sub} {m} hesperiphona cinsli bir kuş
Abyssinische Ohreule {sub} {f} Abisinya‚da yaşayan uzun kulaklı baykuş
der Adlerkolibri {sub} {m} yelkenli şeklinde kuş
die Affenente {sub} {f} ördek cinsinden bir kuş
die Affengans {sub} {f} ördek cinsinden bir kuş
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} karmaşa
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} keşmekeş
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} [unnütze Aufregung] gereksiz telaş
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} [unnütze Aufregung] gereksiz öfke
die Afrikahöhlenweihe {sub} {f} Afrika‚da bir yırtıcı kuş
die Akkus {sub} {pl} aküler
die Anhöhe {sub} {f} yokuş
der Anstieg {sub} {m} [Straße] yokuş
die Anstiegsrampe {sub} {f} yükselen yokuş
die Anusulkus {sub} {f} anüs çıbanı
die Apokalypse {sub} {f} [bildungssprachlich: Untergang, Unheil] büyük çöküş
der Arkus {sub} {m} bir açının yay ölçüsü
der Asteriskus {sub} {m} [seltener] asterisk
0.012s