|
die
Acedia
{sub}
{f}
[Trägheit des Herzens]
|
kalbin tembelliği
|
|
|
der
Afterload
{sub}
{m}
|
kalbin kanı pompalama gücü
|
|
|
alles, was das Herz wünschen kann
|
kalbin arzuladığı her şey
|
|
|
ans Herz gewachsen sein
|
kalbini fethetmiş olmak
|
|
|
aus tiefstem Herzen
|
kalbin derinliğinden
|
|
|
beleidigen
{v}
[beleidigte, hat beleidigt]
|
kalbini kırmak
|
|
|
die
Diastole
{sub}
{f}
[Med.]
|
kalbin ve atardamarların dolaşım sırasında genişlemesi
|
|
|
dromotrop
[Erregungsleitungssystem des herzens]
|
kalbin uyarı hattı
|
|
|
die
Dromotropie
{sub}
{f}
|
kalbin ikaz hattını etkileme
|
|
|
durchbohren
{v}
|
kalbini kırmak
|
|
|
durchbohren
{v}
|
kalbini parçalamak
|
|
|
Entzündung der Herzinnenhaut
{sub}
{f}
|
kalbin iç zarının iltihabı
|
|
|
Füllung des Herzens
{sub}
{f}
[z.B. mit Blut]
|
kalbin dolması
|
|
|
herzeigener Rhythmus
{sub}
{m}
|
kalbin kendi ritmi
|
|
|
der
Herzschlag
{sub}
{m}
[Schlagen]
|
kalbin çarpması
|
|
|
der
Herzschrittmacher
{sub}
{m}
[Med.]
|
kalbin ritmini yapay olarak düzenleyen alet
|
|
|
im Schrein des Herzens bewahren
{v}
|
kalbinin derinliklerinde saklamak
|
|
|
im tiefsten Grunde des Herzens
|
kalbin tam derinliğinde
|
|
|
innerste Schicht der Herzwand
{sub}
{f}
|
kalbin en iç duvarı
|
|
|
ins Herz geschlossen
{v}
|
kalbine gömmüş
|
|
|
ins Herz schließen
{v}
|
kalbine gömmek
|
|
|
die
Kardiomyopathie
{sub}
{f}
[Erkrankung des Herzmuskels, die die Funktion des Herzens beeinträchtigt]
|
Kalbin fonsiyonunu etkileyen kalp kasında hastalanma
|
|
|
die
Kränkung
{sub}
{f}
|
kalbini kırma
|
|
|
mitten ins Herz treffen
{v}
|
kalbinden vurmak
|
|
|
myokardialer Ischämie
|
kalbin kan ile yetersiz beslenmesi
|
|
|
die
Panarteritis
{sub}
{f}
|
kalbin bütün arterlerinin iltihaplanması
|
|
|
die
Rechtsherzinsuffizienz
{sub}
{f}
|
kalbin sağ tarafındaki yetmezlik
|
|
|
treffen
{v}
[emotional]
|
kalbini kırmak
|
|
|
vergrämen
{v}
[vergrämte, hat vergrämt]
|
kalbini kırmak
|
|
|
verletzen
{v}
[verletzte, hat verletzt]
|
kalbini kırmak
|
|
|
die
Verletzung
{sub}
{f}
|
kalbini kırma
|
|
|
verstimmen
{v}
[verstimmte, hat verstimmt]
|
kalbini kırmak
|
|
|
verwunden
{v}
[verwundete, hat verwunden]
|
kalbini kırmak
|
|
|
das
Vorhofflattern
{sub}
{n}
|
kalbin ön odacık titremesi
|
|
|
das
Vorhofflimmern
{sub}
{n}
|
kalbin ön odacık titreşimi
|
|
Türkisch