768.284 Einträge, -1 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
16 direkte Treffer gefunden für: nähe

Deutsch Türkisch
nahe {adj} yakın
nahe bitişik
nahe dip dibe
nahe samimi
nahe yakında
nahe yan yana
die Nähe {sub} {f} [Nachbarschaft] komşuluk
die Nähe {sub} {f} [Umgebung] çevre
die Nähe {sub} {f} [örtlich] yakınlık
die Nähe {sub} {f} akrabalık
die Nähe {sub} {f} civar
die Nähe {sub} {f} dolay
die Nähe {sub} {f} takribi
die Nähe {sub} {f} yakın
die Nähe {sub} {f} yakın dostluk
die Nähe {sub} {f} yakın muhit

77 indirekte Treffer gefunden für: nähe

Deutsch Türkisch
nahe ... an …in,ın yakınında
nahe 50 50 ye yakın
nahe am Haus eve yakın
nahe am Markt pazara yakın
nahe am Wasser gebaut haben sulu gözlü olmak
nahe an …in,ın yakınında
nahe an den Abgrund uçurumun yakınında
nahe an der Fälligkeit zamanı yakın
nahe an der Wahrheit gerçeğe yakın
nahe an einer Vertrauenskrise güven krizine yakın
nahe an etwas bir şeyin yakınında
nahe an Kapazitätsgrenze arbeiten kapasite sınırında çalışmak
nahe bei yakınında
nahe bei etwas sein bir şeyin yakınında olmak
nahe bevorstehen {sub} {f} yakın zamanda cereyan etmek
nahe bevorstehend yakın zamanda cereyan eden
nahe bringen {v} bilgi vermek
nahe bringen {v} bilgilendirmek
nahe bringen {v} ilgisini uyandırmak
nahe bringen {v} ilgisini çekmek
nahe bringen {v} yaklaştırmak
nahe bringen {v} yakınına getirmek
nahe daran yakın
nahe daran sein yakın olmak
nahe der Grenze sınır yakınında
nahe der Küste sahile yakın
nahe der Stadt şehrin bitişiğinde
nahe der Stadt şehrin yakınında
nahe dran yakın
nahe einem Zusammenbruch çöküşe yakın
nahe gegangen yakınına gitti
nahe gehen {v} derinden yaralamak
nahe gehen {v} içine işlemek
nahe gehen {v} kederlendirmek
nahe gehen {v} sarsmak
nahe gehen {v} yüreğine işlemek
nahe gehen {v} üzmek
nahe gehend {adj} acındırıcı
nahe gehend {adj} dokunaklı
nahe gehend {adj} kederli
nahe gehend {adj} üzüntülü
nahe gelegen yakında olan
nahe gelegt [er, sie, es hat~] tavsiye ettirmemek
nahe heranfahren {v} taşıtla yakınına gelmek
nahe herankommen {v} yakınına gelmek
nahe herankommen an {v} …nin, …nın yakınına gelmek
nahe kommen {v} yaklaşmak
nahe kommen {v} yakınına gelmek
nahe kommend {adj} yakınına gelen
nahe legen {v} tavsiye etmek
nahe legen {v} ısrarla tavsiye etmek
anwendungsnahe kullanıma elverişli
aus allernächster Nähe tam yakından
aus der Nähe yakından
befindet sich in der Nähe yakında bulunuyor
beinahe {adv} az kaldı
beinahe {adv} az kalsın
beinahe {adv} bayağı
beinahe {adv} hemen
beinahe {adv} hemen hemen
beinahe {adv} neredeyse
die Bürgernähe {sub} {f} [Administrativ] halka yakınlık
die Bürgernähe {sub} {f} halka yakınlık
Campingplatz liegt in Strandnähe {sub} {m} kamp yeri plaj yakınında
da in der Nähe şurada yakında
dem Krieg nahe savaşa yakın
dem Tode nahe ölüme yakın
den Tränen nahe ağlamak üzere
die Morgendämmerung ist nahe tan ağarması yakın
direkte Nähe {sub} {f} yakınlık
dort in der nähe şurada yakında
ein Wert kommt einem anderen sehr nahe bir değerin, başka bir degere çok yakın olması
die Erdnähe {sub} {f} yer yakını
es ist ganz in der Nähe çok yakında
es ist ganz in der Nähe şuracıkta
es traf uns beinahe neredeyse bize denk geliyordu
die Fabriknähe {sub} {f} fabrika yakını
0.005s