13 direkte Treffer gefunden für: güven


77 indirekte Treffer gefunden für: güven

Deutsch Türkisch
die Absicherungsgrenze {sub} {f} güvence sınırı
die Absicherungsimpulse {sub} {pl} güvence belirtileri
Abstimmung über die Vertrauensfrage {sub} {f} güvenoyoylaması
Achtung einflößen güven uyandırmak
als Treuhänder güvenilir kişi olarak
als Treuhänder auftreten güvenilir kişi olarak çıkmak
als Treuhänder verwalten güvenilir kişi olarak idare etmek
als Zeichen des Vertrauens güven işareti olarak
an eine Person glauben {v} güvenmek
anheimelnd [vertraut] güvenli
Anlass zu Misstrauen {sub} {m} güvensizliklerin nedeni
Anlass zum Misstrauen {sub} {m} güvenmeme nedeni
das Anvertrauen {sub} {n} güvenme
anvertrauen {v} [vertraute an, hat anvertraut] güvenerek anlatmak
anvertrauen {v} [vertraute an, hat anvertraut] güvenmek
anvertrauend {adj} güvenen
anvertrauend {adj} güvenerek
anvertraut güvenilen
anvertraute güvenilen
anvertrauter Kunde {sub} {f} güvenilen müşteri
der Argwohn {sub} {m} güvensizlik
argwöhnisch {adj} güvensiz
Atmosphäre des Vertrauens {sub} {f} güven atmosferi
auf denen sie beruhen güvendikleriniz
auf denen sie beruhen können güvenebilecekleriniz
auf jemanden oder etwas bauen {v} güvenmek
der Aufpasser {sub} {m} güvenlik görevlisi
die Aufpasser {sub} {pl} güvenlik görevlileri
die Aufpasserinnen {sub} {pl} [weiblich] güvenlik görevlisi bayanlar
aushöhlen {v} [höhlte aus, hat ausgehöhlt] güvenini sarsmak
die Authentie {sub} {f} güvenilirlik
die Authentifikation {sub} {f} güvenilirlik
authentifizieren {v} güvenilir yapmak
die Authentifizierung {sub} {f} güvenilir yapma
das Beglaubigungsschreiben {sub} {n} güven mektubu
die Benzinlampe {sub} {f} güvenlik lambası
berechenbar {adj} güvenilir
die Berechenbarkeit {sub} {f} güvenilirlik
Berechenbarkeits güvenilirliğin
besichert güvenceli
besichertes Darlehen {sub} {n} güvenceli kredi
die Besicherung {sub} {f} güvenceye alma
die Besicherungsrecht {sub} {f} güvence hakkı
bessernde und sichernde Maßregeln {sub} {pl} güvenlik tedbirleri
beteuern {v} [beteuerte, habe beteuert] güvence vermek
bombensicher {adj} güvenli
die Brandmauer {sub} {f} güvenlik duvarı
die Bürgschaft {sub} {f} güvence
die Dafraudation {sub} {f} güveni kötüye kullanma
Darlehen ohne Deckung {sub} {n} güvencesiz ikraz
das Vertrauen verlieren güveni yitirmek
abnehmendes Vertrauen {sub} {n} azalan güven
angeschlagenes Selbstwertgefühl {sub} {n} yıpranmış özgüven
blindes Vertrauen {sub} {n} körü körüne güven
erschüttertes Vertrauen {sub} {n} sarsılmış güven
ganzes Vertrauen {sub} {n} tüm güven
Glaube an eine Person {sub} {m} bir kişiye güven
das Grundvertrauen {sub} {n} temel güven
hohes Maß an Vertrauen {sub} {n} yüksek güven
in uns gesetztes Vertrauen {sub} {n} bize gösterilen güven
mangelendes Selbstwertgefühl {sub} {n} yetersiz özgüven
mangelndes Bewusstsein {sub} {n} yetersiz kendine güven
mangelndes Selbstvertrauen {sub} {n} yetersiz özgüven
mangelndes Vertrauen {sub} {n} yetersiz güven
negatives Selbstwertgefühl {sub} {n} olumsuz özgüven
schwindendes Vertrauen {sub} {n} azalan güven
Selbstbewusst sein {sub} {n} özgüven
das Selbstbewusstsein {sub} {n} kendine güven
das Selbstbewusstsein {sub} {n} özgüven
das Selbstgefühl {sub} {n} özgüven
die Selbstsicherheit {sub} {f} kendine güven
die Selbstsicherheit {sub} {f} özgüven
das Selbstvertrauen {sub} {n} kendine güven
das Selbstvertrauen {sub} {n} özgüven
das Selbstwertgefühl {sub} {n} [Gefühl für den eigenen Wert] özgüven
der Stolz {sub} {m} [kein Pl.] kendine güven
der Stolz {sub} {m} [kein Pl.] özgüven
0.005s