13 direkte Treffer gefunden für: glück


76 indirekte Treffer gefunden für: glück

Deutsch Türkisch
gluck gluck machen {v} glu glu etmek
die Glucke {sub} {f} [Zoologie] kuluçka tavuk
die Glucke {sub} {f} [Zoologie] anaç
die Glucke {sub} {f} {ugs.} [Eine fürsorgliche Mutter] çocuklarına kanat gerip bakan anne
glucken {v} [brüten] kuluçkaya yatmak
glucken {v} [Henne] gıdaklayan tavuk
gluckend {adj} burdağan
die Gluckente {sub} {f} kuluçka ördeği
das Gluckergeräusch {sub} {n} gıdaklama sesi
gluckern {v} {ugs.} gluk gluk ses çıkararak akmak
gluckernd {adj} gürül gürül
die Gluckhenne {sub} {f} [Zoologie] gıdaklayan tavuk
die Gluckhenne {sub} {f} [Zoologie] kuluçka tavuğu
das Glucksen {sub} {n} gluk gluk sesleri çıkararak akma
glucksen {v} gluk gluk sesleri çıkararak akmak
glucksen {v} içinden gülmek
glucksend {adj} gürül gürül
glucksend {adj} içinden gülerek
glucksendes Geräusch {sub} {n} gürül gürül ses
der Gluckser {sub} {m} [Schluckauf] hıçkırık
der Glücksfaktor {sub} {m} şans faktörü
die Glücksfaktoren {sub} {pl} şans faktörleri
gluckst [er, sie, es~] hıçkırıyor
gluckste [er, sie, es~] hıçkırmıştı
glucksten [sie~] hıçkırmışlardı
Glück auf! [bergmännischer Gruß] başarılar!
Glück bescheren {v} mutluluk dağıtmak
Glück bringen {v} uğur getirmek
Glück bringen {v} şans getirmek
Glück bringend {adj} uğur getiren
Glück bringend {adj} uğurlu
Glück bringend {adj} şans getiren
Glück haben {v} şanslı olmak
Glück im Unglück {sub} {n} şanssızlıkta şans
Glück ist ihm hold {sub} {n} şans yüzüne güler
Glück ist ihm hold {sub} {n} şansı vardır
Glück verheißend {adj} uğurlu
Glück versprechend {adj} mutluluk sözü veren
Glück versprechend {adj} mutluluk vaadeden
Glück wünschen {v} mutluluk dilemek
Glück wünschen {v} şans dilemek
das Glückauf {sub} {n} başarı
glückbringend {adj} şans getiren
glücken {v} başarmak
glücken {v} başarıyla sonuçlanmak
glücken {v} istediği gibi olmak
glücken {v} rastgelmek
glückend {adj} başarıyla sonuçlanan
glücklich {adj} [vom Glück gesegnet] kısmetli
glücklich {adj} [vom Glück gesegnet] talihli
glücklich {adj} [vom Glück gesegnet] şanslı
das Anfängerglück {sub} {n} acemi şansı
das Atomunglück {sub} {n} nükleer facia
auf gut Glück {ugs.} rastgele
auf gut Glück gelişi güzel
auf gut Glück gelişigüzel
auf gut Glück rastgele
auf gut Glück şans eseri
auf gut Glück şansa
bei einem Eisenbahnunglück bir tren kazasında
das Busunglück {sub} {n} otobüs kazası
doppeltes Glück {sub} {n} çift sans
das Eheglück {sub} {n} evlilik mutluluğu
das Eheglück {sub} {n} evlilikteki mutluluk
eheliches Glück {sub} {n} aile mululuğu
eine Zeit ohne Glück şanssız bir zaman
das Einsenbahnunglück {sub} {n} tren kazası
das Eisenbahnungsglück {sub} {n} demiryolu kazanı
das Erdenglück {sub} {n} dünya mutluluğu
das Erdenglück {sub} {n} dünya nimetlerinden zevk alma
das Erdenglück {sub} {n} dünyevi mutluluk
das Familienglück {sub} {n} aile mutluluğu
das Flugunglück {sub} {n} uçak kazası
das Flugzeugunglück {sub} {n} uçak kazası
Geduld bringt Glück {sub} {f} sabrın sonu selamettir
großes Glück {sub} {n} büyük şans
0.006s