6 direkte Treffer gefunden für: Geduld


58 indirekte Treffer gefunden für: Geduld

Deutsch Türkisch
Geduld ausgehen {v} sabrı tükenmek
Geduld beweisen {v} bağrına taş basmak
Geduld bringt Rosen {sub} {f} sabreden derviş muradına ermiş
Geduld bringt Rosen {sub} {f} sabrın sonu selamettir
Geduld bringt Glück {sub} {f} sabrın sonu selamettir
Geduld einüben {v} sabır göstermek
Geduld haben {v} sabretmek
Geduld haben {v} sabırlı olmak
Geduld in Person {sub} {f} sabır taşı
Geduld verlieren {v} sabrını yitirmek
Geduld üben {v} sabırlı olmak
das Gedulden {sub} {n} sabretmek
gedulden {v} [sich ~] sabretmek
Gedulden Sie sich bitte einen Augenblick! lütfen biraz sabredin!
geduldend {adj} sabreden
geduldet sabredilen
geduldete Überziehung {sub} {f} anlayış gösterilen fazlasını çekme
geduldeterweise {adj} hoşgörülü olarak
der Geduldhabender {sub} {m} sabırlı olan
geduldig {adj} hoşgörülü
geduldig {adj} müsamahakar
geduldig {adj} sabırlı
geduldig {adj} tahammüllü
geduldig {adj} uysal
geduldig {adj} yumuşak başlı
geduldig mit Jemandem {v} birine müsamaha göstermek
geduldig sein mit {v} …e, ...a sabırlı olmak
geduldig warten {v} sabırla beklemek
geduldige Beobachtung {sub} {f} sabırlı bekleyiş
geduldiger {adj} daha tahammüllü
geduldigste {adj} en tahammüllü
die Geduldsarbeit {sub} {f} sabır işi
der Geduldsfaden {sub} {m} sabır
Geduldsfaden gerissen [ihm ist der~] sabrı taştı
Geduldsfaden reissen {v} sabrı taşmak
das Geduldspiel {sub} {n} sabır oyunu
die Geduldsprobe {sub} {f} sabır deneyi
das Geduldsspiel {sub} {n} sabır isteyen oyun
das Geduldsspiel {sub} {n} kafa oyunu
die Geduldlosigkeit {sub} {f} tahammülsüzlük
absolut keine Geduld asla sabırsız
am Ende seiner Geduld sabrının sonunda
ein wenig Geduld biraz sabır
eine Engelsgeduld çok büyük bir sabır
die Engelsgeduld {sub} {f} sabır
er verlor die Geduld sabrını kaybetmişti
es bedarf viel Geduld çok sabır gerekli
große Geduld {sub} {f} büyük sabır
großes Maß an Geduld {sub} {n} büyük sabır
jemandem reißt die Geduld {v} sabrı taşıyor olmak
jemandem riss die Geduld {v} birinin sabrı taşmıştı
die Lammesgeduld {sub} {f} büyük sabır
die Lammesgeduld {sub} {f} peygamber sabrı
mit sichtlicher Ungeduld görünür sabırsızlıkla
die Ungeduld {sub} {f} sabırsızlık
verliert vor (freudige) Aufregung fast die Geduld [er, sie, es~] içi içine sığmıyor
voll gespannte Ungeduld gergin bir sabırsızlık
voller Ungeduld tam sabırsızlıkla
0.003s