glücklich davonkommen
{v}
|
ucuz kurtulmak
|
|
glücklich machen
{v}
|
mutlu etmek
|
|
glücklich mit
|
… ile mutlu
|
|
glücklich sein
{sub}
{n}
|
mutlu olmak
|
|
glücklich und zufrieden leben
{v}
|
mutluluk içinde yaşamak
|
|
glücklich und zufrieden sein
{v}
|
mutlu ve halinden memnun olmak
|
|
glücklich verheiratet
|
mutlu evli
|
|
glücklich werden
{v}
|
mutlu olmak
|
|
glücklich über
|
… dan mutlu
|
|
glücklich über
|
… den mutlu
|
|
glückliche Lage
{sub}
{f}
|
mutlu durum
|
|
glückliche Stunden
{sub}
{pl}
|
mutlu saatler
|
|
glückliche Tage
{sub}
{pl}
|
eyyam
|
|
glückliche Tage erleben
{v}
|
gün görmek
|
|
glückliche Umstände
{sub}
{pl}
|
şanslı durumlar
|
|
glückliche Zeit
{sub}
{f}
|
mutlu zaman
|
|
glücklicher
{adj}
|
daha mutlu
|
|
glücklicher Ausgang
{sub}
{m}
|
şanslı sonuç
|
|
glücklicher Bettler
{sub}
{m}
|
mutlu dilenci
|
|
glücklicher Gewinner
{sub}
{m}
|
talihli
|
|
glücklicher Mensch
{sub}
{m}
|
mutlu insan
|
|
glücklicher Tag
{sub}
{m}
|
mutlu gün
|
|
glücklicher Umstand
{sub}
{m}
|
şanslı durum
|
|
glücklicher Zufall
{sub}
{m}
|
iyi tesadüf
|
|
glücklicherweise
{adv}
|
bereket versin
|
|
glücklicherweise
{adv}
|
şans eseri olarak
|
|
glücklicherweise
{adv}
|
bereket versin ki
|
|
glücklicherweise
{adv}
|
iyi ki
|
|
glücklicherweise
{adv}
|
neyse ki
|
|
glückliches Ereignis
{sub}
{n}
|
mutluluk verici olay
|
|
glückliches Lachen
{sub}
{n}
|
mutlu gülmek
|
|
glückliches Paar
{sub}
{n}
|
mutlu çift
|
|
glücklichste
{adj}
|
en mutlu
|
|
glücklich sein, Freude im Leben haben
{v}
|
dilşad olmak
[gönlü şenlenmek, mutlu olmak]
|
|
Arbeit allein macht auch nicht glücklich
|
sadece iş insanı mutlu etmez
|
|
außergewöhnlich glücklich
|
olağanüstü mutlu
|
|
ganz unglücklich
|
tamamen mutsuz
|
|
Geld allein macht nicht glücklich
|
sadece para ile mutlu olunmaz
|
|
kreuzunglücklich
{adj}
[sehr unglücklich, verzweifelt]
|
çok mutsuz
|
|
tief unglücklich
{adj}
|
çok mutsuz
|
|
todunglücklich
{adj}
{ugs.}
|
oldukça mutsuz
|
|
todunglücklich
{adj}
{ugs.}
|
son derece mutsuz
|
|
todunglücklich
{adj}
{ugs.}
|
çok mutsuz
|
|
unglücklich
{adj}
[Formulierung]
|
talihsiz
|
|
unglücklich
{adj}
[ohne Glück]
|
talihsiz
|
|
unglücklich
{adj}
[ohne Glück]
|
şanssız
|
|
unglücklich
{adj}
[traurig]
|
üzgün
|
|
unglücklich
{adj}
[traurig]
|
üzüntülü
|
|
unglücklich
{adj}
[verhängnisvoll]
|
uğursuz
|
|
unglücklich
{adj}
|
bedbaht
|
|
unglücklich
{adj}
|
hüzünlü
|
|
unglücklich
{adj}
|
meşum
|
|
unglücklich
{adj}
|
mutsuz
|
|
überglücklich
{adj}
|
son derece mutlu
|
|
überglücklich
{adj}
|
çok mutlu
|
|
überglücklich
{adj}
|
çok şanslı
|
|
wunschlos glücklich
|
helinden son drece mutlu
|
|
zutiefst unglücklich
{adv}
|
çok mutsuz
|
|