10 direkte Treffer gefunden für: Unglück


68 indirekte Treffer gefunden für: Unglück

Deutsch Türkisch
Unglück bringen {v} felaket getirmek
Unglück in der Liebe haben {v} aşkta kaybetmek
unglückbringend {adj} şanssızlık getiren
die Unglücke {sub} {pl} şanssızlıklar
unglücklich {adj} [Formulierung] talihsiz
unglücklich {adj} [ohne Glück] talihsiz
unglücklich {adj} [ohne Glück] şanssız
unglücklich {adj} [traurig] üzgün
unglücklich {adj} [traurig] üzüntülü
unglücklich {adj} [verhängnisvoll] uğursuz
unglücklich {adj} bedbaht
unglücklich {adj} hüzünlü
unglücklich {adj} meşum
unglücklich {adj} mutsuz
unglücklich machen {v} mutsuz yapmak
unglücklich sein {v} mutsuz olmak
unglückliche Liebesaffäre {sub} {f} mutsuz aşk meselesi
unglückliche Wortwahl {sub} {f} talihsiz söz seçimi
unglücklicher {adj} daha talihsiz
unglücklicher Zufall aksi tesadüf
unglücklicher Zufall {sub} {m} talihsiz rastlantı
unglücklicherweise {adv} [zu allem Unglück] maalesef
unglücklicherweise {adv} [zu allem Unglück] ne yazıkki
unglücklicherweise {adv} [zu allem Unglück] talihsizlik sonucu
unglücklicherweise {adv} şanssızlık eseri
unglückliches Ereignis {sub} {n} talihsiz olay
unglücklichste {adj} en talihsiz
die Unglücksbotschaft {sub} {f} kara haber
der Unglücksbringer {sub} {m} şanssızlık getiren
die Unglücksbringer {sub} {pl} şanssızlık getirenler
unglückselig {adj} bedbaht
unglückselig {adj} kısmetsiz
unglückselig {adj} talihsiz
unglückselig {adj} şanssız
unglückseliges Schicksal {sub} {n} talihsiz kader
die Unglückseligkeit {sub} {f} talihsizlik
der Unglücksfall {sub} {m} afet
der Unglücksfall {sub} {m} felaket
der Unglücksfall {sub} {m} kaza
der Unglücksfall {sub} {m} musibet
der Unglücksfall {sub} {m} badire
die Unglücksfallakte {sub} {f} afet dosyası
die Unglücksfälle {sub} {pl} şanssızlık olayları
das Unglückskind {sub} {n} talihsiz çocuk
der Unglücksmensch {sub} {m} şanssız insan
der Unglücksmontag {sub} {m} şanssız pazartesi
der Unglücksrabe {sub} {m} {ugs.} başından belâ ve felaket hiç eksik olmaya kimse
der Unglücksrabe {sub} {m} {ugs.} lanetlenmiş kimse
der Unglücksrabe {sub} {m} {ugs.} talihsiz kimse
der Unglücksrabe {sub} {m} {ugs.} şanssız kimse
die Unglücksraben {sub} {pl} {ugs.} talihsiz kimseler
das Atomunglück {sub} {n} nükleer facia
bei einem Eisenbahnunglück bir tren kazasında
das Busunglück {sub} {n} otobüs kazası
das Einsenbahnunglück {sub} {n} tren kazası
das Flugunglück {sub} {n} uçak kazası
das Flugzeugunglück {sub} {n} uçak kazası
Glück im Unglück {sub} {n} şanssızlıkta şans
großes Unglück {sub} {n} püsküllü belâ
das Grubenunglück {sub} {n} maden faciası
das Grubenunglück {sub} {n} maden kazası
das Grubenunglück {sub} {n} maden kazması
plötzliches Unglück {sub} {n} ani felaket
das Reaktorunglück {sub} {n} reaktör kazası
das Schiffsunglück {sub} {n} gemi faciası
schweres Reaktorunglück {sub} {n} ağır reaktör kazası
schweres Unglück {sub} {n} ağır kaza
das Zugunglück {sub} {n} tren kazası
0.004s