21 direkte Treffer gefunden für: faul


77 indirekte Treffer gefunden für: faul

Deutsch Türkisch
faul im Kern içi çürük
faul sein {v} tembel olmak
faul und träge tembel ve uyuşuk
faul werden {v} tembelleşmek
der Faulast {sub} {m} çürük dal
die Faulbaum {sub} {f} [Rhamnus frangula] Akdiken (Yabani), Barutağacı
der Faulbaum {sub} {m} [Frangula alnus] Akdiken (Yabani)
der Faulbaum {sub} {m} akdiken
der Faulbaum {sub} {m} akça ağaç
der Faulbaum {sub} {m} barut ağacı
der Faulbaum {sub} {m} erkek akdiken
der Faulbaum {sub} {m} yabani akdiken
der Faulbecken {sub} {m} septik havuz
der Faulbehälter {sub} {m} septik depo
Faulbehälter aus Stahl {sub} {m} çelikten septik depo
faulbrüchiges Eisen {sub} {n} yanık demir
die Faule {sub} {pl} tembeller
faule Ausrede {sub} {f} {ugs.} bahane
faule Ausrede {sub} {f} {ugs.} hiçten bir mazeret
faule Ausrede {sub} {f} {ugs.} sudan bahane
faule Ausreden {sub} {pl} {ugs.} bahaneler
faule Dinger {sub} {pl} yanlış veya karanlık şeyler
faule Eier {sub} {pl} bozuk yumurtalar
faule Geschäfte {sub} {pl} şüpheli işler
faule Geschäfte machen {v} şüpheli işler yapmak
faule Redensarten {sub} {pl} boş laflar
faule Sache {sub} {f} şüpheli şey
faule Schwester {sub} {f} tembel kız kardeş
faule Stelle {sub} {f} çürük yer
faule Tage {sub} {pl} tembel günler
faule Tricks {sub} {pl} {ugs.} dolandırıcılıklar
die Faulecke {sub} {f} yalama
das Faulen {sub} {n} bozulma
das Faulen {sub} {n} çürüme
faulen {v} bozulmak
faulen {v} çürümek
faulend {adj} bozulan
faulenzen {ugs.} yan gelip yatmak
faulenzen {v} haylazlık etmek
faulenzen {v} hiçbir şey yapmamak
faulenzen {v} tembel tembel durmak
faulenzen {v} tembellik etmek
faulenzend {adj} yan gelip yatan
faulenzend {adj} tembellik eden
der Faulenzer {sub} {m} haylaz
der Faulenzer {sub} {m} tembel
die Faulenzer {sub} {pl} haylazlar
die Faulenzer {sub} {pl} tembeller
die Faulenzerei {sub} {f} haylazlık
die Faulenzerei {sub} {f} tembellik
die Faulenzerin {sub} {f} [weiblich] haylaz
begangene Foul {sub} {n} yapılan faul
denkfaul {adj} düşüncesiz
denkfaul {adj} düşünmeye üşenen
erzfaul {adj} son derece tembel
das Foulspiel {sub} {n} oyunda faul
hier ist was faul {ugs.} bu işte bir bit yeniği var
kernfaul {adj} özü çürük
maulfaul {adj} ağzı laf yapmayan
maulfaul {adj} ağzından kerpetenle laf alınan
maulfaul {adj} konuşma üşengeci
maulfaul {adj} [mundfaul] konuşmayı sevmeyen, az konuşan
mundfaul {adj} {ugs.} suskun
mundfaul {adj} az konuşan
mundfaul {adj} ağzı sıkı
mundfaul {adj} ağzından laf çıkmaz
oberfaul {adj} [ugs.: bedenklich] düşündürücü
oberfaul {adj} [ugs.] endişe verici
oberfaul {adj} [ugs.] oldukça kötü
oberfaul {adj} [ugs.: anrüchig] çok kötü
oberfaul {ugs.} [sehr verdächtig] çok şüpheli
schaltfaul {adj} [beim Automatikgetriebe] yavaş vites değiştiren
schenkelfaul {adj} [Pferde] tembel
schreibfaul {adj} yazmaya üşenen
sprechfaul {adj} konuşma tembeli
stinkfaul {adj} {ugs.} çok tembel
stinkfaul {adj} miskin
0.005s