13 direkte Treffer gefunden für: Verfall


77 indirekte Treffer gefunden für: Verfall

Deutsch Türkisch
Verfall der Kultur {sub} {m} kültür çöküşü
Verfall der Moral {sub} {m} moral çöküşü
Verfall der Normen {sub} {m} normların çöküşü
Verfall der Preise {sub} {m} fiyatların düşüşü
Verfall der Sicherheit {sub} {m} teminatın irad kaydı
Verfall der Sitten {sub} {m} geleneklerin bozulması
Verfall der Strukturen {sub} {m} yapıların bozulması
Verfall des Vertrags {sub} {m} anlaşmanın bozulması
Verfall eines Patents {sub} {m} patentin düşmesi
das Verfalldatum {sub} {n} bozulma tarihi
verfallen {adj} [abgelaufen] süresi geçmiş
verfallen {adj} [Bauwerk etc.] harabe olmuş
verfallen {adj} [Gebäude] harap
verfallen {adj} [nicht mehr gültig] süresi dolmuş
verfallen {v} [Bauwerk: verfiel, hat verfallen] harabe olmak
verfallen {v} [Bauwerk: verfiel, hat verfallen] yıkılmak
verfallen {v} [Bauwerk: verfiel, hat verfallen] çökmek üzere olmak
verfallen {v} [Bauwerk: verfiel, hat verfallen] çürümek
verfallen {v} [entarten: verfiel, hat verfallen] yozlaşmak
verfallen {v} [körperlich: verfiel, hat verfallen] çökmek
verfallen {v} [ungültig werden] süresi dolmak
verfallen {v} [Verfallsdatum: verfiel, hat verfallen] müddeti geçmek
verfallen {v} [Verfallsdatum: verfiel, hat verfallen] süresi dolmak
verfallen {v} [verfiel, hat verfallen] düşmek
verfallen {v} [verfiel, hat verfallen] körlenmek
verfallen {v} [verfiel, hat verfallen] çökmek
verfallen lassen {v} [durch Nichtnutzung wertlos oder ungültig werden lassen] müddeti geçirmek
verfallen lassen {v} [durch Nichtnutzung wertlos oder ungültig werden lassen] kullanım müddetini geçirmek
verfallen sein {v} müddeti geçmiş olmak
verfallen sein {v} [in einem Zustand der Abhängigkeit von etwas sein] bağımlı olmak
verfallen sein {v} [jemandes Charme erliegen] birine hayrak kalmak
verfallend {adj} müddeti geçen
verfallende Industrie {sub} {f} çökmüş endüstri
verfallene Forderung {sub} {f} müddeti geçmiş talep
verfallene Gegend {sub} {f} harabe bölge
verfallene Hütte {sub} {f} harabe kulübe
verfallene Idee {sub} {f} çökmüş fikir
verfallene Kapelle {sub} {f} çökmüş küçük klise
verfallene Mittel {sub} {pl} müddeti geçmiş paralar
verfallene Police {sub} {f} müddeti geçmiş poliçe
verfallene Ruinen {sub} {pl} harabe olmuş örenler
verfallene Scheune {sub} {f} harabe olmuş samanlık
verfallene Transportinfrastruktur {sub} {f} mahvolmuş transport alt yapısı
verfallene Wertpapiere {sub} {pl} müddeti geçmiş değerli senetler
verfallener Brunnen {sub} {m} harabe olmuş pınar
verfallener Fahrausweis {sub} {m} müddeti geçmiş ehliyet
verfallener Tempel {sub} {m} harabe olmuş tapımak
verfallenes Dorf {sub} {n} harabe olan köy
verfallenes Mauerwerk {sub} {n} harabe
verfallenes Mauerwerk {sub} {n} yıkıntı
verfallenes Pfand {sub} {n} müddeti geçmiş depozito
der Altersverfall {sub} {m} yaşlılık çöküşü
ein weiterer Preisverfall yeni bir fiyat düşüşü
Einlösung vor Verfall {sub} {f} geçerliyken bozdurma
endgültiger Verfall {sub} {m} nihai yıkım
der Erlösverfall {sub} {m} karda düşüş
der Ertragsverfall {sub} {m} verim düşüşü
der Gebäudeverfall {sub} {m} bina çökümü
geistiger Verfall {sub} {m} depresyon
geistiger Verfall {sub} {m} zihinsel çöküntü
großer Preisverfall {sub} {m} büyük fiyat düşmesi
hieraus folgt ein Kursverfall bunun arkasından kur düşüşü gelir
der Imageverfall {sub} {m} imaj çöküşü
der Kaffeepreisverfall {sub} {m} kahve fiyatlarının düşüşü
der Kräfteverfall {sub} {m} kuvvet çöküşü
der Kursverfall {sub} {m} fiyatların düşmesi
der Kursverfall {sub} {m} kurların düşmesi
leichtsinniger Konkurs und Vermögensverfall {sub} {m} düşüncesizce iflas ve servet kaybı
logarithmischer Verfall {sub} {m} logaritmik çöküş
der Margenverfall {sub} {m} marjinal düşüş
der Materialverfall {sub} {m} malzeme çürümesi
der Preisverfall {sub} {m} fiyat çöküşü
sittlicher Verfall {sub} {m} ahlak çöküşü
der Stadtverfall {sub} {m} şehir çökmesi
der Substanzverfall {sub} {m} öz çöküşü
überdurchschnittlicher Preisverfall {sub} {m} ortalamanın üzerinde fiyat düşüşü
der Werteverfall {sub} {m} değerler çöküşü
0.007s