11 direkte Treffer gefunden für: şey


77 indirekte Treffer gefunden für: şey

Deutsch Türkisch
Abbruch einer Reise {sub} {m} seyahatin yarıda kesilmesi
abgereist seyahate çıkmış
abkarren {v} [kartete ab, hat abgekartet] şeytan arabasıyla taşımak
der Ablauf {sub} {m} [Verlauf] seyir
der Ablaufkanal {sub} {m} seyir kanalı
die Ablaufkante {sub} {f} seyir kenarı
die Ablaufkette {sub} {f} seyir zinciri
die Ablaufkontrolle {sub} {f} seyir kontrolu
die Ablaufkoordination {sub} {f} seyir koordinesi
die Ablaufkoordinierung {sub} {f} seyir koordine etme
der Ablaufplan {sub} {m} seyir planı
die Ablaufregelung {sub} {f} seyir ayarı
das Ablaufschema {sub} {n} seyir diyagramı
der Ablaufsorganisation {sub} {m} seyir organizasyonu
die Ablaufsteuerkarte {sub} {f} seyir kumanda kartı
die Ablaufsteuersprache {sub} {f} seyir kumandası lisanı
die Ablaufsteuerung {sub} {f} seyir güdümü
die Abläufe {sub} {pl} seyirler
abreisen {v} [reiste ab, ist abgereist] seyahate başlamak
abreisen {v} [reiste ab, ist abgereist] seyahate çıkmak
der Abreisetag {sub} {m} seyahate başlama günü
der Abreisetag {sub} {m} seyahate çıkma günü
Abweichung von der Reiseroute {sub} {f} seyahat rotasındans apma
das Adamin {sub} {n} seyrek bulunan susuz fosforik mineral
ambulant {adj} seyyar
ambulanter Handel {sub} {m} seyyar piyasa
ambulanter Händler {sub} {m} seyyar satıcı
ambulantes Gewerbe {sub} {n} seyyar esnaflık
die Ambulanz {sub} {f} [Militär] seyyar hastahane
angemessen für die Reise seyahat için uygun
die Anreise {sub} {f} seyahat
die Anreise {sub} {f} seyahat dedefine ulaşmak
die Anreisemöglichkeiten {sub} {pl} seyahat olanakları
anreisen {v} [reiste an, ist angereist: an ein bestimmtes Ziel reisen] seyahat edilen hedefe ulaşmak
anreisend {adj} seyahat ettiği yere gelen
Anreiz zur Reise {sub} {m} seyahata özendirme
die Anschauung {sub} {f} seyre dalma
die Anschauung {sub} {f} seyretme
ansehen {v} [sah an, hat angesehen] seyretmek
antreten {v} [eine Reise ~] seyahate çıkmak
antreten {v} [tritt an, ist angetreten] seyahate çıkmak
der Antritt {sub} {m} seyahate çıkış
Assistentin des Chefs {sub} {f} şey asistanı
Assistentin vom Boss {sub} {f} {ugs.} şey asistanı
Assistentin vom Chef {sub} {f} {ugs.} şey asistanı
auf der Ausreise seyahatte
auf die Wanderschaft gehen {v} seyahate çıkmak
auf Reise einen Ort mitnehmen {v} seyahatteyken bir yere uğramak
auf Reise gehen {v} seyahate çıkmak
auf Reisen seyahatte
auf Wanderschaft gehen {v} seyahate çıkmak
abgemachte Sache {sub} {f} üzerinde anlaşılmış bir şey
absolut nichts hiçbir şey
die Akquisition {sub} {f} [Ergebnis] elde edilen şey
die Akquisition {sub} {f} edinilen şey
der Aktivposten {sub} {m} kıymetli şey
albernes Zeug {sub} {n} aptalca şey
all die Dinge her şey
allerhand {adj} çok şey
alles her şey
alles andere başka her şey
alles andere başka her şey
alles andere als …den/dan gayri her şey
alles andere als erfreut sevinmekten hariç her şey
alles andere als perfekt hatasızlıktan başka her şey
alles andere als sicher emniyetlilikten hariç her şey
alles außer …den başka her şey
alles außer etwas bir şeyden başka her şey
alles außer Waffen silahtan başka her şey
alles Interessante {sub} {pl} ilginç olan her şey
alles Menschenmögliche {sub} {n} insanın yapabileceği her şey
alles Mögliche [vielerlei] olur olmaz her şey
alles Mögliche {sub} {n} mümkün olan her şey
alles, was her şey
alles, was das Herz wünschen kann kalbin arzuladığı her şey
alles, was glitzert parlayan her şey
alles, was ich weiß bildiğim her şey
0.005s