14 direkte Treffer gefunden für: yaşa


77 indirekte Treffer gefunden für: yaşa

Deutsch Türkisch
Abend des Lebens {sub} {m} yaşamın son günleri
Abend des Lebens {sub} {m} yaşamın sonbaharı
die Abolition {sub} {f} yasak
der Abolitionismus {sub} {m} yasaklama
der Abolitionist {sub} {m} yasaklayıcı
die Abolitionisten {sub} {pl} yasaklayıcılar
die Abolitionistinnen {sub} {pl} [weiblich] yasaklayıcı bayanlar
die Abolitionen {sub} {pl} yasaklar
aerob yaşamak için oksijene ihtiyaç duyan
der Aerobier {sub} {m} yaşamak için oksijene ihtiyaç duyan canlı
Agio vor dem Gesetz yasalara ikramiye
allopatrische Artbildung {sub} {f} yaşam çevreleri çakışmadan tür oluşumu
alltägliche Seite {sub} {f} yaşamın günlük yönü
altersgemäß {adj} yaşa uygun
altersgerecht {adj} yaşa uygun
altersmässige Zusammensetzung {sub} {f} yaşa göre bir araya getirme
am Ende der Lebensdauer {sub} {f} yaşam süresi sonunda
am Leben erhalten {v} yaşatmak
am Leben hängen {v} yaşama sarılmak
am Leben verzweifeln {v} yaşamdan şüphe etmek
anaerob yaşamak için oksijene ihtiyacı olmayan
die Angleichung {sub} {f} [Gesetze, Maßnahmen] yasalar ve önlemleri uygulama
anheimeln {v} yaşadığı yere alışmış olduğunu hissetmek
Anzeichen der Belebung {sub} {n} yaşama dönüş belirtisi
die Atmungskette {sub} {f} [Energietransportkette] yaşam enerjisi zinciri
auf dem Gesetzesweg yasal olarak
auf dem Klageweg yasa yoluna başvurarak
auf die krumme Tour yasalara uygun olamayan şekilde
auferlegen {v} [erlegte auf, hat auferlegt] yasaklamak
auferlegt {adj} yasaklanmış
die Auferlegung {sub} {f} yasaklama
aufgeben {v} [gab auf, hat aufgegeben] yaşama ümidi kalmamak
aufgrund eines Gesetz es klagen {v} yasa hükümlerince dava etmek
Aufhebung des Gesetzes {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] yasanın yürürlükten kaldırılması
Aufhebung des Gesetzes {sub} {f} yasanın yürürlükten kaldırılması
Aufhebung des Verbots {sub} {f} yasağın kaldırılması
der Aufwand {sub} {m} yaşam tarzı
aus dem Leben scheiden yaşama veda etmek
auseinander gelebt [alte Schreibweise] yaşama dair ilgi odakları ayrılmış
auseinandergelebt [alte Schreibweise] yaşam biçimleri değişmiş
ausleben, sich {v} yaşamaktan zevk almak
Auslegung des Gesetzes {sub} {f} yasanın yorumu
die Ausschließungsbedingung {sub} {f} yasaklılık koşulu
austoben, sich {v} yaşamanın zevkine varmak
austollen {v} yaşamanın zevkine varmak
die Autobiografie {sub} {f} yaşam öyküsü
außergesetzlich {adj} yasadışı
außergesetzlich {adj} yasal olmayan
außergewöhnliches Erlebnis {sub} {n} yaşanılan olağanüstü olay
Änderung eines Gesetzes {sub} {f} yasa değişikliği
die Beifallruferei {sub} {f} [bei Sportveranstaltungen] yaşasın sesleri
allgemeines Gesetz {sub} {n} genel yasa
ambulanter Handel {sub} {m} seyyar piyasa
amtlicher Markt {sub} {m} resmi piyasa
das Antidiskriminierungsgesetz {sub} {n} [Juristisch] ayrımcılığa karşı yasa
anwendbares Recht {sub} {n} ilgili yasa
der Auslandsmarkt {sub} {m} dış piyasa
der Auslandsmarkt {sub} {m} yabancı piyasa
außerbörslicher Handel {sub} {m} borsa dışı piyasa
der Baissemarkt {sub} {m} [Wirtschaft] düşen piyasa
der Baissemarkt {sub} {m} fiyatlarda düşüş eğilimi gösteren piyasa
begrenzter Markt {sub} {m} dar piyasa
begrenzter Markt {sub} {m} sıkışık piyasa
das Betriebsverfassungsgesetz {sub} {n} yerindeki hak ve görevlerle ilgili yasa
der Binnenmarkt {sub} {m} dahili piyasa
der Binnenmarkt {sub} {m} piyasa
biologisches Grundgesetz {sub} {f} biyolojik anayasa
breiter Markt {sub} {m} [Wirtschaft] geniş piyasa
das Bundesimmissionsschutzgesetz {sub} {n} hava kalitesinin korunması federal yasa
die Bundesverfassung {sub} {f} [Juristisch] Federal Anayasa
die Bundesverfassung {sub} {f} Federal Anayasa
der Debit {sub} {m} piyasa
der Drittmarkt {sub} {m} dış piyasa
einschlägiges Gesetz geçerli yasa
einschlägiges Gesetz ilgili yasa
expandierender Markt {sub} {m} genişleyen piyasa
der Finanzmarkt {sub} {m} finansal piyasa
0.005s