Abdruck kostenfrei
|
ücretsiz baskı
|
|
Absperrung vor einer gebührenpflichtigen Straße
{sub}
{f}
|
ücretli bir yolda durdurma
|
|
Abtretung von Lohn- und Gehaltsansprüchen
|
ücret ve maaşların devir ve temliki
|
|
als bezahlter Berater angestellt
|
ücretli danışman olarak işe alınmış
|
|
als Vergütung
|
ücret olarak
|
|
angestellt
{adj}
|
ücretli
|
|
die
Angestellte
{sub}
{pl}
|
ücretliler
|
|
angestellter Journalist
{sub}
{m}
|
ücretli gazeteci
|
|
Art der Vergütung
{sub}
{f}
|
ücret türü
|
|
Ausstrahlung von Free TV Programmen
|
ücretsiz TV programlarının yayınlanması
|
|
auszahlen
{v}
|
ücretini ödemek
|
|
die
Barvergütung
{sub}
{f}
|
ücreti peşin ödeme
|
|
Befreiung von Rundfunkgebühren
{sub}
{f}
|
ücretinden muaf tutulma
|
|
die
Beförderung
{sub}
{f}
[unentgeltliche für Schwerbehinderte]
|
ücretsiz ağır engelli taşıma
|
|
die
Beförderung
{sub}
{f}
[unentgeltliche für Schüler]
|
ücretsiz öğrenci taşıma
|
|
bei freier Beköstigung
|
ücretsiz yiyip içme
|
|
besolden
{v}
[besoldete, hat besoldet]
|
ücret vermek
|
|
besoldend
{adj}
|
ücret veren
|
|
besoldet
[er, sie, es~]
|
ücret veriyor
|
|
besoldete
[er, sie, es~]
|
ücret vermisti
|
|
die
Besoldungsordnung
{sub}
{f}
|
ücret düzeni
|
|
der
Besoldungsplan
{sub}
{m}
|
ücret planı
|
|
die
Besoldungsregelung
{sub}
{f}
|
ücret ayarlaması
|
|
das
Bezahlfernsehen
{sub}
{n}
|
ücretli televizyon
|
|
das
Bezahlfernsehprogramm
{sub}
{n}
|
ücretli televizyon programı
|
|
bezahlte Gruppe die klatscht
|
ücretli alkışlayan grup
|
|
bezahlter Bildungsurlaub
{sub}
{m}
|
ücretli eğitim izni
|
|
bezahlter Erziehungsurlaub
{sub}
{m}
|
ücretli çocuk eğitim izni
|
|
bezahlter Feiertag
{sub}
{m}
|
ücretli bayram günü
|
|
bezahlter Helfer
{sub}
{m}
|
ücretli yardımcı
|
|
bezahlter Jahresurlaub
{sub}
{m}
|
ücretli yıllık izin
|
|
bezahlter Krankheitsurlaub
{sub}
{m}
|
ücretli hastalık izni
|
|
bezahlter Urlaub
{sub}
{m}
|
ücretli izin
|
|
bezahltes Mitglied
{sub}
{n}
|
ücretli üye
|
|
die
Bezüge
{sub}
{pl}
|
ücretler
|
|
die
Bonusaktie
{sub}
{f}
|
ücretsiz hisse senedi
|
|
Brücke mit Gebühr
[eine~]
|
ücretli köprü
|
|
Bundesversicherungsanstalt für Angestellte
{sub}
{f}
|
Ücretli Memurlar için Federal Almanya Sosyal Sigortalar Kurumu
|
|
die Löhne senken
|
ücretleri düşürmek
|
|
die Löhne sind gestiegen
|
ücretler çıktı
|
|
drücken
{v}
[Preise, Löhne]
|
ücretleri düşürmek
|
|
durch Lohnsteigerungen angeheizte Inflation
|
ücretlerdeki artışların körüklediği enflasyon
|
|
Einbehaltung des Lohns
|
ücreti alıkoyma
|
|
eine bezahlte Arbeit annehmen
{v}
|
ücretli bir işe girmek
|
|
eine Gehaltserhöhung beantragen
|
ücret artışı için müracaat etmek
|
|
eine Gehaltserhöhung bekommen
|
ücret artışı almak
|
|
eine Gehaltserhöhung zugestehen
{v}
|
ücret artışına rıza göstermek
|
|
einen Brief gebührenfrei senden
|
ücretsiz bir mektup yollamak
|
|
einen Lohn erhalten
|
ücret ödemesi almak
|
|
Entgeltfortzahlung
|
ücret ödemeye devam
|
|
die
Entgeltpunkte
{sub}
{pl}
|
ücretlendirme puanları
|
|
der
Abschlussbetrag
{sub}
{m}
|
işlem başına ücret
|
|
der
Akkordlohn
{sub}
{m}
|
parça başına ödenen ücret
|
|
als Lohn für deine Mühen
|
zahmetlerin için ücret
|
|
angemessene Vergütung
{sub}
{f}
|
makul ücret
|
|
angemessener Lohn
{sub}
{m}
|
adil ücret
|
|
anständiger Tageslohn
{sub}
{m}
|
doyurucu günlük ücret
|
|
der
Arbeitsstundensatz
{sub}
{m}
|
saat başına ücret
|
|
armselige Entlohnung
{sub}
{f}
|
düşük ücret
|
|
das
Aufgeld
{sub}
{n}
[dial.: Zuschlag]
|
ek ücret
|
|
auskömmlicher Lohn
{sub}
{m}
|
kâfi derecede ücret
|
|
die
Auslösung
{sub}
{f}
|
munzam ücret
|
|
ausstehender Lohn
{sub}
{m}
|
henüz ödenmemiş ücret
|
|
außertariflich Lohn
{sub}
{m}
|
tarife dışı ücret
|
|
der
Barlohn
{sub}
{m}
|
peşin ücret
|
|
die
Basisvergütung
{sub}
{f}
|
temel ücret
|
|
das
Bergegeld
{sub}
{n}
|
sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
|
|
das
Bergegeld
{sub}
{n}
|
yapılan kurtarma karşılığı talep edilen ücret
|
|
der
Bergelohn
{sub}
{m}
|
sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
|
|
der
Bergelohn
{sub}
{m}
|
yapılan kurtarma karşılığı talep edilen ücret
|
|
der
Bergungslohn
{sub}
{m}
|
sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
|
|
der
Billiglohn
{sub}
{m}
|
düşük ücret
|
|
der
Billiglohn
{sub}
{m}
|
ucuz ücret
|
|
der
Bruttolohn
{sub}
{m}
|
brüt ücret
|
|
das
Deputat
{sub}
{n}
|
aynî ücret
|
|
der
Deputatlohn
{sub}
{m}
|
mal olarak ödenen ücret
|
|
direkter Stücklohn
{sub}
{m}
|
doğrudan parça başına ücret
|
|