19 direkte Treffer gefunden für: Schlecht


77 indirekte Treffer gefunden für: Schlecht

Deutsch Türkisch
der Fetzen {sub} {m} [österr.: ugs.] schlechte Schulnote
schlecht abschneiden {v} kötü bir sonuca ulaşmak
schlecht abschneiden {v} kötü sonuca ulaşmak
schlecht abwickeln {v} {ugs.} kötü halletmek
schlecht angebracht {adj} uygun olmayan
schlecht angebracht {adj} vakitsiz
schlecht angebracht {adj} yersiz
schlecht angeordnet kötü dizilmiş
schlecht angepasst kötü uyarlı
schlecht ankommen kötü karşılanmak
schlecht anordnen {v} kötü tanzim edilmiş
schlecht arrangiert kötü düzenlenmiş
schlecht arrangiert kötü tertiplenmiş
schlecht arrangiertes Programm {sub} {n} kötü düzenlenmiş program
schlecht aufgebauter Satz {sub} {m} kötü kurulmuş cümle
schlecht aufgehoben iyi saklanamamış
schlecht aufgehoben korunamamış
schlecht aufgelegt sein {v} keyfi kaçık olmak
schlecht aufgelegt sein {v} keyifsiz olmak
schlecht aufgelegt sein {v} neşesiz olmak
schlecht aufgesetzte Kopf {sub} {m} kötü yerleştirilmiş kafa
schlecht ausfallen {v} kötü neticelenmek
schlecht ausfallen {v} kötü somuç vermek
schlecht ausgebaute Landstraße {sub} {f} kötü inşa edilmiş şehirlerarası yol
schlecht ausgedacht kötü düşünülmüş
schlecht ausgerichtet hatalı ayarlanmış
schlecht ausgerichtet yanlış sıralanmış
schlecht ausgerüstet kötü teçhiz edilmiş
schlecht ausgestattet kötü donatılmış
schlecht ausschlagen kötü sonuç vermek
schlecht aussehen [gesundheitlich] kötü görünmek
schlecht aussehen [Person] fena görünmek
schlecht aussehen [Person] kötü görünmek
schlecht aussehend {adj} kötü görünen
schlecht backende Kohlen {sub} {pl} kötü pişiren kömürler
schlecht bedient kötü kullanılmış
schlecht behandeln {v} med. kötü tedavi etmek
schlecht behandelnd kötü muamele yapan
schlecht behandelt kötü tedavi yapılmış
schlecht Behandlung [er, sie, es hat~] kötü muamele yaptı
schlecht bei Kasse sein {v} parasız olmak
schlecht bekannt machen {v} kötü tanıtılmış
schlecht bekommen {v} yaramamak
schlecht bekommen {v} dokunmak
schlecht beleuchtet [nicht in ausreichendem Maße beleuchtet] kötü aydınlatılmış
schlecht beleumdet [in einem schlechten Ruf stehend] fena şöhret sahibi
schlecht beleumdet [in einem schlechten Ruf stehend] kötü şöhret sahibi
schlecht beleumundet gayri ciddi
schlecht belüftet havasız
schlecht belüftet yeteri kadar havalandırılmamış
schlecht benehmen {v} kötü davranmak
Abhängigkeit des Energieumsatzes von Lebensalter und Geschlecht {sub} {f} yaş ve cinsiyete bağlı enerji tüketimi
das Adelsgeschlecht {sub} {n} asil cinsiyeti
das Adelsgeschlecht {sub} {n} asilzade
behandelt schlecht [er, sie, es~] kötü davranıyor
behandelte schlecht [er, sie, es~] kötü davranmıştı
benimmt sich schlecht [er, sie, es~] kötü davranıyor
biologisches Geschlecht {sub} {n} biyolojik cins
bisher nicht schlecht şimdiye kadar fena değil
das andere Geschlecht {sub} {n} öteki cins
das Buch ist unbeschreiblich schlecht kitap tarif edilemeyecek kadar kötü
das ist nicht schlecht fena değil
das menschliche Geschlecht {sub} {n} insan cinselliği
das schwache Geschlecht kadın (zayıf cinsiyet)
das schöne Geschlecht güzel cinsiyet
das starke Geschlecht kuvvetli cinsiyet
das weibliche Geschlecht dişi cinsiyet
das Wetter ist schlecht hava kötü
das zarte Geschlecht nazik cinsellik
die Lage ist schlecht durum kötü
die Stimmung ist ziemlich schlecht atmosfer bayağı kötü
durch und durch schlecht tamamen kötü
Er behauptet, ihm sei schlecht sıhhatinin kötü olduğunu iddia ediyor
Er benahm sich schlecht kötü davranışlıydı
Er handelte schlecht kötü davrandı
es geht ihm schlecht o iyi değil
es geht ihm schlecht o kötü
0.005s