3 direkte Treffer gefunden für: See

Deutsch Türkisch
die See {sub} {f} [Ozean] deniz
die See {sub} {f} [Seegang] büyük dalga
der See {sub} {m} [Binnengewässer] göl

77 indirekte Treffer gefunden für: See

Deutsch Türkisch
See zum Bootfahren kayıkla gezmek için göl
See- göl-
der See-Elefant {sub} {m} deniz fili
der See-Elefant {sub} {m} hortumlu fok
der Seeadler {sub} {m} [Zoologie] balık kartalı
die Seealgen {sub} {pl} deniz yosunları
das Seeamt {sub} {n} denizcilik makamı
die Seeanemone {sub} {f} deniz anemonu
die Seeanemone {sub} {f} deniz şakayığı
die Seeanemonen {sub} {pl} deniz anemonları
der Seeangriff {sub} {m} deniz saldırısı
der Seeanker {sub} {m} [Verkehr] deniz çapası
das Seebad {sub} {n} deniz kıyısı tatil yeri
das Seebad {sub} {n} plaj
der Seebadeort {sub} {m} plaj yeri
der Seebarsch {sub} {m} [Zoologie] ispendek
der Seebarsch {sub} {m} [Zoologie] levrek
der Seebarsch {sub} {m} [Zoologie] levrek balığı
das Seebeben {sub} {n} [Geologie] deniz altı depremi
die Seebeförderung {sub} {f} deniz taşımacılığı
die Seebehörde {sub} {f} denizcilik makamı
die Seebekleidung {sub} {f} deniz giysisi
die Seeberufsgenossenschaft {sub} {f} deniz meslek odası birliği
die Seebestattung {sub} {f} denize ölü gömme
seeblau oksford mavisi
der Seeblick {sub} {m} deniz manzarası
der Seeblick {sub} {m} göl manzarası
die Seeblockade {sub} {f} deniz ablukası
der Seeboden {sub} {m} deniz tabanı
die Seebrasse {sub} {f} deniz çipurası
die Seebrassen {sub} {pl} deniz çipuraları
die Seebrise {sub} {f} hafif deniz rüzgârı
die Seebrücke {sub} {f} deniz köprüsü
die Seebäder {sub} {pl} deniz plajları
der Seebär {sub} {m} [ugs.: erfahrener Seemann] deniz kurdu
der Seebär {sub} {m} [ugs.: erfahrener Seemann] tecrübeli denizci
der Seebär {sub} {m} [Zoologie] deniz ayısı
die Seebären {sub} {pl} [ugs.: erfahrener Seemann] deniz kurtları
die Seebären {sub} {pl} deniz ayıları
der Seedamm {sub} {m} deniz seti
der Seedamm {sub} {m} göl seti
der Seedampfer {sub} {m} deniz vapuru
der Seedeich {sub} {m} deniz benti
der Seedeich {sub} {m} göl benti
das Seeeis {sub} {n} deniz buzu
der Seeelefant {sub} {m} [Zoologie] deniz fili
die Seeelefanten {sub} {pl} [Zoologie] deniz filleri
seeerfahren {adj} [Verkehr] denizcilikte tecrübeli
seeerfahren {adj} yaşlı kurt
seefahrend {adj} denizci
seefahrend {adj} gemici
Abfallbeseitigung auf hoher See {sub} {f} açık denizde çöp bertaraf etme
der Abtausee {sub} {m} buz erimesinden oluşan göl
achterliche See {sub} {m} deniz dalgaları gemi yönünde
Adriatische See {sub} {m} Adriyatik denizi
Aktivitäten zur See {sub} {pl} denizde aktiviteler
der Alstersee {sub} {m} Alster gölü
der Altwassersee {sub} {m} nehirden ayrılmış eski su kolu gölü
am häufigsten besuchte See {sub} {m} en sık ziyaret edilen göl
an der See deniz kenarında
an der See deniz kıyısında
am See göl kenarında
am See göl kıyısında
der Aralsee {sub} {m} Aral Denizi
der Aralsee {sub} {m} Aral Gölü
auf dem See {sub} {m} gölde
auf dem See {sub} {m} göl üstünde
auf dem See {sub} {m} gölün üzerinde
auf die See denize
auf hoher See açık denizde
auf hoher See denizde
auf offener See açık denizde
auf der See denizde
Ausbildungslehrgänge auf See {sub} {pl} denizde öğrenim kursları
aus ihr mache ich eine Frikassee [Androhung körperlicher Gewalt] birini kaba kuvvetle tehdir etmek
der Badesee {sub} {m} [kleiner See, Weiher] yüzme gölü
der Baggersee {sub} {m} suni göl
0.005s