7 direkte Treffer gefunden für: vorher


74 indirekte Treffer gefunden für: vorher

Deutsch Türkisch
vorher abgesprochen önceden kararlaştırılmış
vorher abmachen {v} önceden kararlaştırmak
vorher absprechen {v} önceden kararlaştırmak
vorher ankommen {v} önceden ulaşmak
vorher ausdenken {v} önceden düşünmek
vorher ausdenkend {adj} önceden düşünen
vorher ausgeben {v} önceden vermek
vorher ausmachen {v} önceden kararlaştırmak
vorher auswählen {sub} {f} önceden seçmek
vorher benachrichtigen {v} önceden bildirmek
vorher besprechen {v} önceden konuşmak
vorher existieren {v} önceden var olmak
vorher existierend {adj} önceden var olan
vorher festgelegt {adj} önceden saptanmış
vorher festgelegte Haltestellen {sub} {pl} önceden saptanmış duraklar
vorher festgelegtes Datum {sub} {n} önceden saptanmış tarif
vorher festgesetzter Betrag {sub} {m} önceden saptanmış miktar
vorher festlegen {v} önceden saptamak
vorher festsetzen {v} önceden tesbit etmek
vorher geschehen {v} önceden cereyan etmek
vorher kaufen {v} önceden satın almak
vorher prüfen {v} önceden incelemek
vorher regeln {v} önceden ayarlamak
vorher sagen {v} önceden söylemek
vorher verabreden {v} önceden randevulaşmak
vorher verabredet önceden randevulaşmış
vorher vereinbaren {v} önceden kararlaştırmak
vorher verkaufen {v} önceden satmak
vorher verkauft önceden satılmış
vorher verkaufte Emission {sub} {f} önceden satılan emisyon
vorher vorhanden önceden wardı
vorher vorhandene önceden war olan
vorher vorstellen {v} önceden tanıtmak
vorher warnen {v} önceden ikaz etmek
vorher warnend {adj} önceden ikaz eden
vorher überlegen {v} önceden ikaz etmek
vorherbestellen {v} önceden ısmarlamak
vorherbestimmen {v} evvelce tayin etmek
vorherbestimmen {v} önceden belirlemek
vorherbestimmend {adj} önceden belirleyen
vorherbestimmt {adj} önceden belirlenmiş
vorherbestimmt sein {v} önceden belirlenmiş olmak
vorherbestimmter Preis {sub} {m} önceden belirlenen fiyat
die Vorherbestimmtheit {sub} {f} önceden belirlenmişlik
die Vorherbestimmung {sub} {f} alınyazısı
die Vorherbestimmung {sub} {f} kader
die Vorherbestimmung {sub} {f} yazgı
die Vorherbestimmung {sub} {f} önceden belirleme
die Vorherbestimmungen {sub} {pl} önceden belirlemeler
vorhergegangen önce gelen
vorhergehen {v} önce gelmek
am Abend vorher bir akşam önce
am Abend vorher evvelki akşam
am Abend vorher o akşamın öncesinde
am Tage vorher bir gün önce
bestimmt vorher [er ~] önceden saptıyor
bestimmte vorher [er, sie, es~] önceden belirlemişti
bestimmte vorher [er, sie, es~] önceden saptamıştı
eine Woche vorher bir hafta önce
einen Monat vorher bir ay önce
existiert vorher önceden mevcut
existierte vorher [er, sie, es~] önveden vardı
geht vorher önceden gidiyor
Hinterher ist man immer klüger als vorher insanın daima sonradan aklı başına geliyor
jetzt sind wir genauso weit wie vorher şimdi yine aynı noktadayız
kurz vorher demin
sagt vorher [er, sie, es~] önceden söylüyor
sagte vorher [er, sie, es~] önceden söylemişti
Tage vorher günler öncesi
überlegen, vorher {v} önceden düşünmek
überlegt vorher [er, sie, es~] önceden düşünüyor
überlegte vorher [er, sie, es~] önceden düşünmüştü
warnt vorher [er, sie, es~] önceden ikaz ediyor
warnte vorher [er, sie, es~] önceden ikaz etmişti
0.004s