das
Abkömmling
{sub}
{n}
|
sonradan türeyen
|
|
der
Abrichtdiamant
{sub}
{m}
|
sonradan takma elmas
|
|
absagen
{v}
[Einladung: sagte ab, hat abgesagt]
|
sonradan geri çevirmek
|
|
der
Anbau
{sub}
{m}
[Bau]
|
sonradan çoğaltılmış bina eki
|
|
arbeiten nach
|
sonradan çalışmaya devam etmek
|
|
datiert nach
|
sonradan tarih konmuş
|
|
datiert nach
|
sonradan tarih belirlenmiş
|
|
datierte nach
[er, sie, es~]
|
sonradan tarih belirlemişti
|
|
die
Deckungsnachzahlung
{sub}
{f}
|
sonradan karşılama ödemesi
|
|
durchdringen
{v}
[ich drang durch, ich habe durchdrungen]
|
sonradan takdir edilmek
|
|
ein Neureicher
|
sonradan görme biri
|
|
der
Einbau
{sub}
{m}
|
sonradan ekleme
|
|
die
Emporkömmling
{sub}
{f}
[weiblich]
|
sonradan görme
|
|
der
Emporkömmling
{sub}
{m}
|
sonradan görme
|
|
die
Emporkömmlinge
{sub}
{pl}
|
sonradan görmeler
|
|
erworbene Gehörlosigkeit
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan sağırlık
|
|
erworbene Gewohnheit
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan alışkanlık
|
|
erworbene Immunabwehrschwäche
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan vücut direnci zayıflığı
|
|
erworbene Immunität
{sub}
{f}
|
sonradan kazanılan bağışıklık
|
|
erworbene Immunschwäche
{sub}
{f}
|
sonradan kazanılan vücut direnci zayıflığı
|
|
erworbene Katarakt
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan katarakt
|
|
erworbene Kenntnisse
{sub}
{pl}
|
sonradan edinilen bilgiler
|
|
erworbene Krankheit
{sub}
{f}
|
sonradan olusan hastalık
|
|
erworbene Syphilis
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan sifilis
|
|
erworbene Taubheit
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan sağırlık
|
|
erworbene Veränderungen
{sub}
{pl}
|
sonradan oluşan değişiklikler
|
|
erworbener Anteil
{sub}
{m}
|
sonradan oluşan kısım
|
|
erworbener Auslösemechanismus
{sub}
{f}
|
sonradan oluşan ortaya çıkma mekanizması
|
|
erworbener Besitz
{sub}
{m}
|
sonradan kazanılan mal
|
|
erworbener Herzfehler
{sub}
{m}
|
sonradan oluşan kalp hatası
|
|
etwas Schlaf nachholen
{v}
|
sonradan uyumak
|
|
der
Fitsel
{sub}
{m}
[Med.]
|
sonradan açılıp boyuna işleyen irin
|
|
die
Hängepartie
{sub}
{f}
|
sonradan devam etmek üzere bırakılan santranç oyunu
|
|
im Nachhinein zahlbar
|
sonradan ödenebilir
|
|
im Nachhinein zu entwerten
|
sonradan iptal edilmesi gerekir
|
|
im Nachhinein zu entwerten
|
sonradan geçersiz kılınması gerekir
|
|
in erster Näherung
[erste Vorauslegung, mit anschließender Nachprüfung]
|
sonradan gözden geçirmek üzere ilk tefsir
|
|
lud nach
[er, sie, es~]
|
sonradan davet etmişti
|
|
lädt nach
[er, sie, es~]
|
sonradan yüklüyor
|
|
nachaktiviert
|
sonradan aktive edilmiş
|
|
die
Nachaktivierung
{sub}
{f}
|
sonradan aktive etme
|
|
die
Nachanmeldung
{sub}
{f}
|
sonradan kaydolmak
|
|
die
Nachaufbereitungsmaschine
{sub}
{f}
|
sonradan biçimleme makinesi
|
|
der
Nachauftrag
{sub}
{m}
|
sonradan gelen spariş
|
|
die
Nachbeauftragung
{sub}
{f}
|
sonradan görevlendirme
|
|
die
Nachbedingung
{sub}
{f}
|
sonradan konulan ek şart
|
|
die
Nachbefragung
{sub}
{f}
|
sonradan yapılan anket
|
|
nachbehandeltes Pigment
{sub}
{n}
|
sonradan ameliye edilmiş boyar madde
|
|
nachbeizen
{v}
|
sonradan mordanlamak
|
|
das
Nachberechnen
{sub}
{n}
|
sonradan hesap
|
|
nachbessern
{v}
[besserte nach, hat nachgebessert]
|
sonradan düzeltmek
|
|
der
Nachgang
{sub}
{m}
[im Nachgang: (Amtssprache: als Nachtrag: die Genehmigung erfolgte erst im Nachgang)]
|
bir dahakinde, sonradan
|
|
nachher
{adv}
|
daha sonradan
|
|