39 direkte Treffer gefunden für: önemsiz


62 indirekte Treffer gefunden für: önemsiz

Deutsch Türkisch
als nicht beachtlich angesehen werden {v} önemsiz olarak görülmek
am Katzentisch sitzen {v} önemsiz bir yerde kalmak
das Anhängsel {sub} {n} önemsiz kişi
das Bagatellbetrag {sub} {n} önemsiz hesap
das Bagatellbetrag {sub} {n} önemsiz miktar
das Bagatelldelikt {sub} {n} önemsiz suç
der Bagatelldiebstahl {sub} {m} önemsiz hırsızlık
die Bagatelle {sub} {f} önemsiz şey
der Bagatelleschaden {sub} {m} önemsiz hasar
der Bagatellfall {sub} {m} önemsiz olay
die Bagatellfälle {sub} {pl} önemsiz olaylar
das Bagatellgericht {sub} {n} önemsiz suçlara davalara bakan mahkeme
Bagatellgrenze önemsizlik sınırı
die Bagatellkrankheit {sub} {f} önemsiz hastalık
die Bagatellsache {sub} {f} önemsiz
die Bagatellsache {sub} {f} önemsiz şey
die Bagatellsachen {sub} {pl} önemsiz şeyler
der Bagatellschaden {sub} {m} önemsiz hasar
die Bagatellverletzung {sub} {f} önemsiz yaralanma
der Bagatellverlust {sub} {m} önemsiz kayıp
banalisieren {v} [banalisierte, hat banalisiert] önemsizmiş gibi göstermek
bedeutungslos machen {v} önemsiz kılmak
bedeutungslos machend {adj} önemsiz kılan
bedeutungslose Angelegenheit {sub} {f} önemsiz hadise
bedeutungslose Daten {sub} {pl} önemsiz veriler
bedeutungsloser Streik {sub} {m} önemsiz grev
die Bedeutungslosigkeit {sub} {f} önemsizlik
die Bedeutungslosigkeiten {sub} {pl} önemsizlikler
beiläufige Bemerkung {sub} {f} önemsiz söz
beiläufige Erwähnung {sub} {f} önemsiz söz etme
beiläufige Konsequenz {sub} {f} önemsiz sonuç
beiläufiges Wort {sub} {n} önemsiz kelime
die Beiläufigkeit {sub} {f} önemsizlik
belanglos reden önemsiz konuşmak
belangloser Fehler {sub} {m} önemsiz hata
die Belanglosigkeit {sub} {f} önemsizlik
das Unwichtige {sub} {n} önemsiz olan
das Dingelchen {sub} {n} önemsiz şey
ein Mann ohne Rang und Namen önemsiz bir adam
ein unbedeutender Mann önemsiz bir adam
die Gehaltlosigkeit {sub} {f} önemsizlik
geringfügige Angelegenheit {sub} {f} önemsiz olay
geringfügige Beträge {sub} {pl} önemsiz miktarlar
geringfügige Verletzung {sub} {f} önemsiz yaralanma
geringfügige Änderungen {sub} {pl} önemsiz değişiklikler
geringfügiger Diebstahl {sub} {m} önemsiz hırsızlık
geringfügiger Fehler {sub} {m} önemsiz hata
geringfügiger Irrtum {sub} {m} önemsiz yanılma
geringfügiger Schaden {sub} {m} önemsiz hasar
die Geringfügigkeit {sub} {f} önemsizlik
die Gleichgültigkeit {sub} {f} önemsiz olma
bedeutungsloser {adj} daha önemsiz
bedeutungsloseste {adj} en önemsiz
belangloser {adj} daha önemsiz
belanglosere {adj} daha önemsiz
belangloseste {adj} en önemsiz
das ist unwichtig bu önemsiz
geringfügiger {adj} daha önemsiz
Name ist Schall und Rauch {sub} {m} isim önemsiz
nichtig {adj} [Rechtswissenschaft] değersiz önemsiz
sind kleine Fische bunlar önemsiz
unbedeutenber {adj} daha önemsiz
0.006s