handelnde Herangehensweise
{sub}
{f}
|
eylemcil davranış
|
|
Handeln am Straßenrand
{sub}
{n}
[wörtlich]
|
cadde kenarı ticareti
|
|
Handeln am Straßenrand
{sub}
{n}
|
işportacılık
|
|
Handeln am Straßenrand treiben
{v}
|
işportacılık yapmak
|
|
Handeln aus Gewinnsucht
{sub}
{n}
|
kazanç alışkanlığı nedeniyle ticaret
|
|
Handeln im Ausland
{sub}
{n}
|
yurt dışı ticaret
|
|
handeln mit
{v}
|
ile ticaret yapmak
|
|
handeln mit einer Ware
{v}
|
bir mamul ticareti
|
|
handelnd
{adj}
|
ticaret yapan
|
|
handelnd in eigenem Namen
|
kendi adına ticaret yapan
|
|
die
Handelnde
{sub}
{f}
|
ticaret yapan
|
|
die
Handelnde
{sub}
{f}
|
ticaretçi
|
|
die
Handelnde
{sub}
{pl}
|
ticaretçiler
|
|
handelnde Person
{sub}
{m}
|
aktör
|
|
der
Handelnder
{sub}
{m}
|
ticaret yapan
|
|
abgestimmtes Handeln
{sub}
{n}
|
uyumlu hareket ediş
|
|
abhandeln
{v}
[handelte ab, hat abgehandelt]
|
görüşmek
|
|
abhandeln
{v}
[handelte ab, hat abgehandelt]
|
müzakere etmek
|
|
abhandeln
{v}
[handelte ab, hat abgehandelt]
|
pazarlık etmek
|
|
abhandeln
{v}
[handelte ab, hat abgehandelt]
|
tartışmak
|
|
abhandeln
{v}
[Thema]
|
açıklamak
|
|
abhandeln
{v}
[Thema]
|
bir konuyu incelemek
|
|
abhandeln
{v}
[Thema]
|
incelemek
|
|
als geschäftsführender Direktor handeln
{v}
|
idareten müdür olarak iş görmek
|
|
als gleich behandeln
{v}
|
eşit muamele yapmak
|
|
als Vertreter handeln
{v}
|
temsilci olarak davranmak
|
|
am Geldmarkt handeln
|
para piyasasında iş yapmak
|
|
am Kapitalmarkt handeln
{v}
|
sermaye piyasasında iş yapmak
|
|
an der Börse handeln
{v}
|
borsada ticaret yapmak
|
|
an jemandes Stelle handeln
{v}
|
birinin yerine pazarlık etmek
|
|
anstelle einer anderen Person handeln
{v}
|
birinin yerine pazarlık etmek
|
|
anständig behandeln
{v}
|
iyi davranmak
|
|
anständig handeln
{v}
|
dürüst hareket etmek
|
|
arglistig handeln
{v}
|
hileli davranış
|
|
auf Befehl handeln
{v}
|
emirle hareket etmek
|
|
auf eigene Rechnung handeln
{v}
|
kendi hesabına ticaret yapmak
|
|
aufrichtig handeln
{v}
|
samimi davranmak
|
|
aus der Not heraus handeln
{v}
|
ihtiyaçtan dolayı faaliyette bulunmak
|
|
aus Überzeugung handeln
{v}
|
itikatla hareket etmek
|
|
ausführlich behandeln
{v}
|
tasfsilâtlı tedavi etmek
|
|
aushandeln
{v}
[handelte aus, hat ausgehandelt]
|
fiyat üzerinde görüşme yapmak
|
|