4 direkte Treffer gefunden für: pazarlık


59 indirekte Treffer gefunden für: pazarlık

Deutsch Türkisch
abhandeln {v} [handelte ab, hat abgehandelt] pazarlık etmek
ausgehandeltes Angebot {sub} {n} pazarlık edilmiş teklif
aushandeln {v} [handelte aus, hat ausgehandelt] pazarlık yapmak
aushandeln {v} [handelte aus, hat ausgehandelt] pazarlık etmek
aushandelnd {adj} pazarlık eden
die Aushandlung {sub} {f} pazarlık etme
den Preis herabhandeln {v} pazarlıkla fiyat kırmak
den Preis herunterhandeln {v} pazarlıkla fiyat kırmak
diskontierbar {adj} pazarlıkla fiyatı düşürülebilir
einhandeln {v} pazarlık ederek satın almak
einhandeln {v} pazarlık etmek
erhandeln {v} pazarlık ederek elde etmek
feilsche [ich~] pazarlık ediyorum
das Feilschen {sub} {n} pazarlık etme
feilschen {v} pazarlık etmek
Feilschen {v} pazarlık yapmak
feilschend {adj} pazarlık eden
der Feilscher {sub} {m} pazarlık edici
die Feilscher {sub} {pl} pazarlık ediciler
die Feilscherin {sub} {f} [weiblich] pazarlıkçı
feilscht [er, sie, es~] pazarlık ediyor
feilschte [er, sie, es~] pazarlık etmişti
der Festpreis {sub} {m} pazarlıksız fiyat
freihändig {adj} pazarlıkla
Freihändiger Verkauf {sub} {m} pazarlıkla satış
freihändiger Verkauf {sub} {m} pazarlıkla satış
Freihändiger Verkauf {sub} {m} pazarlık satış
der Freihändler {sub} {m} pazarlıkçı
der Freiverkauf {sub} {m} pazarlıkla alışveriş
der Freiverkauf {sub} {m} pazarlıkla satış
der Freiverkehrskurs {sub} {m} pazarlık fiyatı
der Freiverkehrswert {sub} {m} pazarlık değeri
das Handeln {sub} {n} pazarlık etme
handeln {v} [feilschen: mit jemandem im Geschäftsverkehr stehen] pazarlık etmek
handelseinig {adj} pazarlıkta uyuşan
handelseinig sein {v} pazarlıkta uyuşmuş olmak
handelseinig werden pazarlıkta uyuşmak
handelte aus [er, sie, es~] pazarlık etmişti
das Handgeld {sub} {n} pazarlık parası
herabhandeln {v} pazarlıkla fiyatını indirmek
heraushandeln {v} pazarlık etmek
herunterhandeln {v} pazarlık ederek fiyat düşürmek
herunterhandeln {v} pazarlık etmek
herunterhandeln {v} pazarlıkla ucuza getirmek
Käufer beim Feilschen {sub} {m} pazarlık yapan alıcı
markten {v} [abhandeln, feilschen] pazarlık etmek
markten {v} [abhandeln, feilschen] pazarlık yapmak
marktet [er, sie, es~] pazarlık yapıyor
marktete [er, sie, es~] pazarlık yapmıştı
nicht handelnd pazarlık yapmayan
das Nicht-Handeln {sub} {n} pazarlık yapmamak
die Kollektivverhandlung {sub} {f} toplu pazarlık
die Mentalreservation {sub} {f} [Rechtswissenschaft] içten pazarlık
die Milchmädchenrechnung {sub} {f} {ugs.} peşin pazarlık
der Pitch {sub} {m} [(Wirtschaft) Verkaufsgespräch] satış konuşması, pazarlık
Reservatio mentalis {sub} {f} içten pazarlık
der Schacher {sub} {m} [das Aushandeln von Preisen, bei dem man mit allen Tricks den größtmöglichen Profit erzielen will] en yüksek kazanç elde etmen amacıyla yapılan pazarlık
die Tarifverhandlung {sub} {f} toplu pazarlık
ungestümes Handeln {sub} {n} sert pazarlık
0.004s