Keine direkten Treffer gefunden für: gözden

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: gözden

Deutsch Türkisch
abringen {v} [sich] gözden çıkarmak
an Ansehen verlieren {v} gözden düşmek
angucken {v} gözden geçirmek
anlinsen {v} {ugs.} gözden geçirmek
das Ansehen {sub} {n} gözden geçirme
ansehen {v} [sah an, hat angesehen] gözden geçirmek
ansehend {adj} gözden geçiren
die Ansicht {sub} {f} gözden geçirme
die Ansichtssendung {sub} {f} gözden geçirmek için gönderilmiş mektup
die Ansichtssendung {sub} {f} gözden geçirmek için gönderilmiş numune
die Ansichtssendung {sub} {f} gözden geçirmek için gönderilmiş örnek
der Augenkopfschmerz {sub} {m} gözden gelen baş ağrısı
aus den Augen verlieren {v} gözden kaybetmek
aus dem Blick entschwinden gözden kaybolmak
aus dem Blick verlieren {v} gözden kaybetmek
aus dem Blickpunkt der Aufmerksamkeit rücken {v} gözden kaybolmak
aus den Augen aus dem Sinn gözden ırak gönülden ırak
aus den Augen aus dem Sinn gözden ırak olan gönülden de ırak düşer
aus den Augen verlieren {v} gözden kaybetmek
aus den Augen, aus dem Sinn gözden ırak
aus der Sicht verloren sein gözden ırılmak
aus der Sicht verschwinden gözden kaybolmak
beaugapfeln {v} gözden geçirmek
behalten {v} [behielt, hat behalten] gözden kaçırmamak
beim Durchsehen gözden geçirirken
die Beschau {sub} {f} gözden geçirme
beschauen {v} [beschaute, hat beschauen] gözden geçirmek
beschaut [er. Sie, es] gözden geçiriyor
beschaute {v} gözden geçirmişti
besichtigen {v} [besichtigte, habe besichtigt] gözden geçirmek
beäugeln {v} [beäugte, hat beäugt] gözden geçirmek
Blick werfen gözden geçirmek
diskreditieren {v} [ich diskreditierte, ich habe diskreditiert] gözden düşürmek
durchblättern {v} [Buch, Zeitung] gözden geçirmek
durchchecken {v} [ich checkte durch, ich habe durchgecheckt] gözden geçirmek
das Durchgehen {sub} {n} gözden geçirme
durchgehen {v} [ich ging durch, ich bin durchgegangen] gözden geçirmek
durchgehen {v} [Text] gözden geçirmek
durchmustern {v} gözden geçirmek
durchnehmen {v} [ich nahm durch, ich habe durchgenommen] gözden geçirmek
durchsehen {v} [ich sah durch, ich habe durchgesehen] gözden geçirmek
durchsehen und ordnen {v} gözden geçirmek ve dizmek
die Durchsicht {sub} {f} [figürlich] gözden geçirme
ein nicht zu übersehender Fehler gözden kaçmayan hata
einsehen {v} [Akten] gözden geçirmek
die Einsicht {sub} {f} [Akten-] gözden geçirme
entgehen {v} gözden kaçmak
entgeht [es~] gözden kaçıyor
entronnen gözden kaçmış
etwas versehen {v} gözden kaçırmak
flüchtig durchlesen {v} gözden geçirmek
0.003s