Keine direkten Treffer gefunden für: alışı

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: alışı

Deutsch Türkisch
abnormal {adj} alışılmadık
absonderlich {adj} alışılmadık
absonderlich {adj} alışılmamış
alltäglicher Vorgang {sub} {m} alışılagelen süreç
alltägliches Ereignis {sub} {n} alışılagelen olay
alltägliches Problem {sub} {n} alışılagelen sorun
anfreundend {adj} alışılabilir
atypisch {adj} alışılmamış
auf dem üblichen Wege alışılagelmiş şekilde
auf eine unübliche Art und Weise alışılmamış bir çeşit durum
auf eine unübliche Weise alışılmamış bir durum
auf unübliche Weise alışilmamış bir şekilde
die Auffälligkeit {sub} {f} alışılmamışlık
aus dem Trott herauskommen {v} {ugs.} alışılagelmiş berbat durumdan kurtulmak
ausgefallen {adj} alışılmamış
außergewöhnlich {adj} alışılmadık
der Behandlungsalltag {sub} {m} alışılagelmiş bir tedavi günü
die Bekanntschaft {sub} {f} alışık olma
besser als üblich alışılandan iyi
das Gewöhnliche alışılagelmiş olma
der gewohnte Gang alışılagelmiş gidiş biçimi
die Umgabgsformen wahren {v} alışılmış usüllerin korunması
die übliche Bezeichnung {sub} {f} alışılagelmiş tanımlama
Empfang zurückbestätigen {v} alışı geri bildir
Erklärung der üblichen Dividende {sub} {f} alışılagelmiş primlerin açıklanması
exotisch {adj} alışılmamış
extravagant {adj} alışılmamış
die Extravaganz {sub} {f} alışılmamışlık
die Extravaganzen {sub} {pl} alışılmamışlıklar
die Exzentrikerin {sub} {f} [weiblich] alışılmışın dışında davranan kimse
fremd {adj} alışılmamış
fremdartig {adj} alışılmadık
fremdartig {adj} alışılmamış
fremdartige alışılmadık
die Fremdartigkeit {sub} {f} alışılmamış olma
gang und gäbe alışılmış
gebräuchlich [gewöhnlich] alışılmış
gebräuchlich [üblich] alışılmış
gebräuchliche Definition {sub} {f} alışılmış tanım
gewohnheitsgemäß {adv} alışılagelmiş
gewohnheitsmäßig {adv} alışılagelmiş
gewohnheitsmäßig trinken {v} alışılagelmiş üzere içmek
gewohnt [Person] alışık
gewohnt [Sache] alışılmış
gewohnt sein {v} alışık olmak
gewohnte Weise {sub} {f} alışıldığı şekilde
gewohnte Zurückhaltung {sub} {f} alışılagelmiş çekingenlik
gewohntermaßen {adv} alışılageldiği gibi
gewohnterweise {adv} alışılageldiği gibi
gewohntes alışılan
gewohntes Brauchtum {sub} {n} alışılan adet
der Angstkauf {sub} {m} panik satın alışı
der Beerenstrauch {sub} {m} meyve çalısı
der Behang {sub} {m} duvar halısı
der Berber {sub} {m} Berber halısı
die Besenheide {sub} {f} süpürge çalısı
der Bodenteppich {sub} {m} yer halısı
die Brugnole {sub} {f} [Pflanze] et şeftalisi
der Bucharateppich {sub} {m} Buhara halısı
buchmäßige Materialentnahme {sub} {f} kayıtlara göre malzeme alışı
die Bukkostrauch {sub} {f} [Agathosma betulina] bukko çalısı
bürgerliche Gesellschaft {sub} {f} orta tabaka ahalisi
das gelbe Gelbe vom Ei en faydalısı
digitaler Datenempfänger {sub} {m} dijital veri alışı
die Dorfgemeinde {sub} {f} köy ahalisi
der Dörfler {sub} {m} kırsal bölge ahalisi
der Dünenhafer {sub} {m} [Pflanze] kumsal çalısı
der Dünenhafer {sub} {m} [Pflanze] kumul çalısı
ein Unfallverletzter kaza yaralısı
Empfang über Satellit {sub} {m} uydu alışı
der Faschingsdienstag {sub} {m} karnaval salısı
die Faserverkürzung {sub} {f} elyaf kısalışı
der Flieder {sub} {m} kelebek çalısı
der Fußbodenteppich {sub} {m} ayak halısı
die Fußmatte {sub} {f} döşeme halısı
der Fußteppich {sub} {m} ayak halısı
der Gauleiter {sub} {m} nazi döneminde bölge valisi
0.004s