14 direkte Treffer gefunden für: Hak


77 indirekte Treffer gefunden für: Hak

Deutsch Türkisch
abgeben {v} [Rechte: gab ab, hat abgegeben] haklarından vazgeçmek
abgelten {v} [Geld: galt ab, hat abgegolten] hakkını ödemek
abgeltend {adj} hak ödenen
die Abjudikation {sub} {f} [veraltet: Aberkennung] haklardan mahrum bırakmak
die Ablehnung {sub} {f} [von Richtern bzw. Geschworenen] hâkimin reddi
Ablehnung des Richters {sub} {f} [Rechtswissenschaft] hakimin reddi
Absatz von Rechten {sub} {m} hakları kaldırma
Absicherung gegen ungerechte Einforderung {sub} {f} haksız ödenme isteğine karşı emniyet
absolute Konizidenz {sub} {f} hakiki uyma
der Absolutlader {sub} {m} hakiki yükleyici
der Absolutsaft {sub} {m} hakiki usare
die Abtretung {sub} {f} [Juristisch] hakkından vazgeçme
der Abtretender {sub} {m} hakkını çüncü şahsa devereden
Abtretung eines Anrechts {sub} {f} hakkından vazgeçme
abzocken {v} [zockte ab, hat abgezockt] haksız kazanç elde etmek
Abzocker von Arbeitslosenhilfe {sub} {m} {ugs.} haksız yere işsizlik yardımı alan
die Abzockerei {sub} {f} haksız kazanç elde etme
die Addiktion {sub} {f} [Rechtssprechung] hak tanıma
die Addiktion {sub} {f} [Rechtssprechung] hak tanınma
der Affront {sub} {m} hakaret
der Affront {sub} {m} hakarette bulunma
die Affronte {sub} {pl} hakaretler
das Aktivkapital {sub} {n} hakiki sermaye
als Beleidigung auffassen {v} hakaret olarak anlamak
als Recht beanspruchen [Rechtswissenschaft] hak talep etmek
als Recht beanspruchen {v} hak talep etmek
als Richter einsetzen {v} hâkim olarak tayin etmek
als Schiedsrichter berufen werden {v} hakem olarak görevlendirilmek
als Schiedsrichter fungieren {v} hakem olarak görev yapmak
als schiedsrichter fungierend hakem olarak görev yapan
als schiedsrichter fungiert hakemlik yaptı
als Schiedsrichter leiten {v} hakem olarak yönetmek
Amt des Richters {sub} {n} hakim makamı
andichten {v} [dichtete an, hat angedichtet] haksız yere birini suçlamak
Androhung einer Ausschlussfrist {sub} {f} hak düşümü süresi ile ihtar
der Anerkennungsstreik {sub} {m} hakların tanınması için yapılan grev
angeklagt wegen {v} hakında dava edilmek
anmaßen {v} [maßte an, hat angemaßt] hak iddia etmek
anmaßen {v} [maßte an, hat angemaßt] haksız yere hak talebinde bulunmak
anmaßen {v} [sich] hak iddia etmek
die Anmaßung {sub} {f} haksız istek
die Anmaßung {sub} {f} haksız talep
die Anmaßungen {sub} {pl} haksız istekler
die Anmaßungen {sub} {pl} haksız talepler
anmotsen {v} [beschimpfen] hakaret etmek
das Anrecht {sub} {n} hak sahibi olma
das Anrecht {sub} {n} hak olma
die Anrechte {sub} {pl} haklar
Anspruch abtreten {v} hakkından feragat etmek
Anspruch anerkennen {v} hakkını tanımak
Anspruch anmelden {v} hakkını talep etmek
abdingbares Recht {sub} {n} tartışılabilir hak
abgetretener Anspruch {sub} {m} devredilmiş hak
absolutes Recht {sub} {n} kesin hak
absolutes Recht {sub} {n} mutlak hak
alleiniges Handelsrecht {sub} {n} yalnız ticari hak
allgemeines Persönlichtkeitsrecht {sub} {n} genel kişisel hak
anerkannter Anspruch {sub} {m} tanınmış hak
angeborenes Recht {sub} {n} doğumsal hak
angestammtes Recht {sub} {n} geleneksel hak
die Angliederung {sub} {f} ilhak
die Angliederung {sub} {f} iltihak
Angliederungs- ilhak
die Annektierung {sub} {f} ilhak
die Annexion {sub} {f} ilhak
Annexions ilhak
die Annezion {sub} {f} [Politik] ilhak
der Anschluss {sub} {m} ilhak
der Anschluss {sub} {m} iltihak
der Anspruch {sub} {m} [übertragbarer Anspruch] başkasına aktarılabilir hak
Anspruch auf {sub} {m} ...de/da hak
Anspruch aus einem Vertrag {sub} {m} sözleşmede olan hak
Anspruch aus Mängeln {sub} {m} kusurdan doğan hak
Anspruch aus Vermächtnis {sub} {m} vasiyetnameden doğan hak
die Anwartschaft {sub} {f} beklenen hak
das Anwartschaftsrecht {sub} {n} beklenen hak
ausschließliches Recht [Rechtswissenschaft] inhisari hak
0.006s