1 direkte Treffer gefunden für: Do

Deutsch Türkisch
das Do {sub} {n} [Musik] do notası

77 indirekte Treffer gefunden für: Do

Deutsch Türkisch
die Rollaktion {sub} {f} dönme aksiyonu
5 nach halb 10 dokuz buçuğu beş geçiyor
5 vor halb 10 dokuz buçuğa beş var
ab zum Arzt! Doktor`a git
ab Erfüllungsort doldurulan yerden itibaren
abartig {adj} doğal olmayan
der Abbieger {sub} {m} dönen
der Abbindebeschleuniger {sub} {m} dondurma hızlandırıcı
die Abbindedauer {sub} {f} [Zement] donma müddeti
die Abbindeexpansion {sub} {f} donarak genleşme
die Abbindefrist {sub} {f} donma müddeti
die Abbindezeit {sub} {f} [Zement] donma zamanı
die Abblaseleistung {sub} {f} [eines Kessels] doldurma kapasitesi
der Abdeckboden {sub} {m} döşeme
abdekantieren {v} [dekantierte ab, hat abdekantiert] döküm yapmak
der Abdichtungsmörtel {sub} {m} doldurma harcı
Aberkennung der Immunität {sub} {f} dokunulmazlığı kaldırma
der Abfall {sub} {m} [Unbrauchbares] döküntü
der Abfall {sub} {m} döküntü
Abfall von Geweben {sub} {m} dokuma çöpü
abfallen {v} [fiel ab, ist abgefallen] dökülmek
der Abfallkasten {sub} {m} döküntü sandığı
die Abfallrinne {sub} {f} döküntü oluğu
der Abfallrost {sub} {m} döküntü ızgarası
die Abfallrutsche {sub} {f} döküntü kızağı
der Abfallstoff {sub} {m} döküntü
die Abfallverarbeitung {sub} {f} döküntü işleme
der Abfallverschlag {sub} {m} döküntü odası
die Abfallverwertung {sub} {f} döküntüden faydalanma
die Abferkelbucht {sub} {f} domuz koruma sepeti
der Abferkelkasten {sub} {m} domuz koruma kutusu
abferkeln {v} [ferkilte ab, hat abgeferkilt] domuz yavrusu doğurmak
das Abffüttern {sub} {n} doyurma
die Abffütterung {sub} {f} doyurma
abffüttern {v} doyurmak
der Abflusstrichter {sub} {m} döküntü hunisi
das Abfohlen {sub} {n} [Stute] doğurma
abfohlen {v} [Stute] doğurmak
abfrieren {v} [frierte ab, hat abgefriert] donmak
das Abfrosten {sub} {n} don çözülme
die Abfühlbahn {sub} {f} doldurma güzergâhı
die Abfühlbürste {sub} {f} doldurucu fırça
die Abfühleinrichtung {sub} {f} doldurma tesisi
abfühlen {v} [fühlte ab, hat abgefühlt] dokunarak hissetmek
die Abfühlung {sub} {f} dokunarak inceleme
die Abfüllanlage {sub} {f} doldurma tesisatı
der Abfüllbetrieb {sub} {m} [Getränke in Flaschen] doldurma tesisi
der Abfüllbock {sub} {m} doldurma tezgâhı
die Abfüllcharge {sub} {f} doldurma şarjı
das Abfülldatum {sub} {n} doldurma tarihi
die Abfülldauer {sub} {f} doldurma müddeti
das Abfragekommando {sub} {n} sorgu komutu
das Abfragekommando {sub} {n} sorgulama komutu
abgekürztes Kommando {sub} {n} kısaltılmış kumanda
abgekürztes Tastaturkommando {sub} {n} kısaltılmış tuş yazıları
der Abrechnungssaldo {sub} {m} hesap ile borç arasındaki fark
das Abschleppkommando {sub} {n} çekme emri
das Abschlusssaldo {sub} {n} [Zeile im Kontoauszug] hesapta kalan mevcut miktar
absolutes Kommando {sub} {n} kati emir
absolutes Kommando {sub} {n} mutlak kumanda
accelerando müzik parçasının hızlanması
das Aikido {sub} {n} Japon savunma sporu
aktiver Übertragungssaldo {sub} {m} aktif devir hesabı
der Aktivsaldo {sub} {m} alacak bakiyesi
der Aktivsaldo {sub} {m} alacaklı hesap
aktueller Saldo {sub} {m} hesap özeti
die Albedo {sub} {f} Astronomi ve meterolojide ışınları geri yansıtma yeteneği
das Alfanephtylaminbordo {sub} {n} alfa naftalin bordosu
der Allkampf {sub} {m} tekvando
der Anfangssaldo {sub} {m} açılış bakiyesi
das Arbeitskommando {sub} {n} çalışma ekibi
das Arbeitskommando {sub} {n} çalışma grubu
das Arbeitskommando {sub} {n} çalışma müfrezesi
das Armeeoberkommando {sub} {n} ordu başkomutanlığı
das Aufräumungskommando {sub} {n} enkaz kaldırma ekibi
der Ausgleichsaldo {sub} {m} mizan
der Außenhandelspassivsaldo {sub} {m} dış ticaret borç bakiyesi
0.005s