Abbild einer Person
{sub}
{n}
|
kişinin resmi
|
|
allopsychisch
{adj}
|
kişinin dış dünya ile ilişkili ruhsal durumu
|
|
Angaben zur Person
{sub}
{pl}
|
kişinin kimliği hakkında bilgiler
|
|
Atemschutzgerät für die Selbstrettung
{sub}
{n}
|
kişinin kendisi kullanabilen nefes havasını koruma cihazı
|
|
die
Autoecholalie
{sub}
{f}
|
kişinin kendi sözlerini mekanin biçimde tekrarlaması
|
|
der
Autosadismus
{sub}
{m}
|
kişinin kendine karşı sadist olması
|
|
beständiges Wintereis
{sub}
{n}
|
kışın daimi don
|
|
der
Charakter
{sub}
{m}
|
kişinin karakteristik özelliği
|
|
die
Coenesthesia
{sub}
{f}
|
kisinin bedenine ve özellikle iç organlarına ait duyumları
|
|
das eigene Ich
|
kişinin varlığı
|
|
die
Egozentrik
{sub}
{f}
|
kişinin benliğini merkez sayan görüş
|
|
das
Eigenheim
{sub}
{n}
|
kişinin kendi evi
|
|
das
Eigenleben
{sub}
{n}
|
kişinin kendi yaşamı
|
|
ein Anzeichen des Winters sein
|
kışın bir göstergesi olmak
|
|
die
Einschränkung
{sub}
{f}
|
kısıntı
|
|
etwas geht jemandem durch Lappen
|
kişinin hedeflediği şeyi ele geçirememesi
|
|
frei flottierende Angst
{sub}
{f}
|
kişinin neden olduğunu bilmediği sıkıntı
|
|
im Winter fahren wir viel Ski
|
kışın kayak akyıyoruz
|
|
die
Individualdaten
{sub}
{pl}
|
kişinin açık kimliği
|
|
jemandem geht Puste aus
|
kişinin parasının bitmesi
|
|
das
Lieblingsgericht
{sub}
{n}
|
kişinin en çok severek yediği yemek
|
|
das
Lieblingsgetränk
{sub}
{n}
|
kişinin en çok severek içtiği içki
|
|
der
Lieblingshut
{sub}
{m}
|
kişinin en çok sevdiği şapka
|
|
die
Mindestqualifikation
{sub}
{f}
|
kişinin sahip olması gereken diploma
|
|
mitten im Winter
|
kışın ortasında
|
|
Person zulasten
{v}
|
kişinin hesabına katmak
|
|
der
Personenkult
{sub}
{m}
|
kişinin putlaştırılması
|
|
das
Personenrecht
{sub}
{n}
[Rechtswissenschaft]
|
kişinin hukuku
|
|
die
Sparmaßnahme
{sub}
{f}
|
kısıntı
|
|
tiefer Winter
{sub}
{m}
|
kışın en şiddetli zamanı
|
|
unentziehbar
{adj}
[allgemein]
|
kişinin elinden alınamayacak (hak)
|
|
die
Überforderung
{sub}
{f}
|
kişinin yapabileceğinden fazla yük
|
|
überwintern
{v}
[Naturwissenschaft: überwinterte, hat überwintert]
|
kışın da canlı kalmak
|
|
der
Wintereinbruch
{sub}
{m}
|
kışın aniden bastırması
|
|
der
Winterhafen
{sub}
{m}
|
kışın buz tutmayan liman
|
|
der
Zug
{sub}
{m}
|
kişinin karakter özelliği
|
|
Du bist ein Esel
|
eşek herifin tekisin
|
|
hinterer Teil
{sub}
{m}
|
arka kısın
|
|
Nahtdicke
{v}
|
dikişin
|
|