die
Abdeckungsfrequenz
{sub}
{f}
|
karşılayıcı frekans
|
|
der
Abdeckungsgrad
{sub}
{m}
|
karşılama derecesi
|
|
abgeglichene Daten
{sub}
{pl}
|
karşılaştırılmış veriler
|
|
abgestufter Springer
{sub}
{m}
[Cembalo]
|
karşılıklı manşon
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
karşılaştırma
|
|
abgleichen
{v}
[glich ab, hat abgeglichen]
|
karşılaştırmak
|
|
die
Abgleichung
{sub}
{f}
|
karşılaştırma
|
|
abhold sein
{v}
[veraltet]
|
karşı olmamak
|
|
abholen
{v}
[holte ab, hat abgeholt]
|
karşılamak
|
|
die
Abholung
{sub}
{f}
|
karşılama
|
|
die
Abholzeit
{sub}
{f}
|
karşılama
|
|
Abhängigkeit, gegenseitige~
{sub}
{f}
|
karşılıklı bağımlılık
|
|
der
Abhängigkeitsblock
{sub}
{m}
|
karşılıklı bağımlı grup
|
|
ablösen
{v}
[sich]
|
karşılıklı değişmek
|
|
die
Abneigung
{sub}
{f}
|
karşıt duygu
|
|
der
Abrechnungsverkehr
{sub}
{m}
|
karşılıklı borç ve alacakları hesaplama
|
|
Abschluss von Deckungsgeschäften
{sub}
{m}
|
karşılık işlemini neticeye bağlama
|
|
Absicherung mit Deckungsgeschäften
{sub}
{f}
|
karşılama işlemlerinde emniyet
|
|
Abstand untereinander
{sub}
{m}
|
karşılıklı mesafe
|
|
die
Abwehr
{sub}
{f}
|
karşı koyma
|
|
Abweichungen vom Reziprozitätsgesetz
{sub}
{m}
|
karşılılılık kanununa uymama
|
|
adversativ
|
karşıt
|
|
der
Adversativsatz
{sub}
{m}
|
karşıt cümle
|
|
adverse Reaktion
{sub}
{f}
|
karşıt reaksiyon
|
|
adversiv
|
karşı tarafa yönelik
|
|
Affront, gegen-
{sub}
{m}
|
karşı hakaret
|
|
das
Akzeptgeschäft
{sub}
{n}
|
karşılıksız senet ile ticaret
|
|
der
Akzeptkredit
{sub}
{m}
|
karşılıksız kredi
|
|
als Ersatz
|
karşılık olarak
|
|
als Gegengewicht dienen
|
karşı güç olarak yaramak
|
|
als Gegengift
|
karşı zehir olarak
|
|
als Gegengift dienend
|
karşı zehir olarak yaramak
|
|
als Gegengift wirkend
|
karşı zehir olarak etkili olma
|
|
als Gegenkontrahent auftreten
|
karşı rakip olarak ortaya çıkmak
|
|
als Gegenleistung
|
karşı güç olarak
|
|
als Gegenleistung
|
karşılık olarak
|
|
als Gegenleistung geben
|
karşılık olarak vermek
|
|
als Gegenseite
|
karşı taraf olarak
|
|
als Gegenwert annehmen
{v}
|
karşı değer olarak kabul etmek
|
|
als Vergeltung
|
karşılık olarak
|
|
anbaggern
{v}
[herausfordernd]
|
karşısındakine maksatlı olarak ilgi duyduğunu söylemek
|
|
anblaffen
{v}
[blaffte an, hat angeblafft]
|
karşısına dikilip havlamak
|
|
anfechtbar
[Gesetz, Argument]
|
karşı çıkılabilen
|
|
die
Anfechtbarkeit
{sub}
{f}
|
karşı çıkılabilirlik
|
|
die
Anfechtung
{sub}
{f}
|
karşı çıkma
|
|
angesichts
[Präposition+Genitiv]
|
karşısında
|
|
angähnen
{v}
|
karşısında esnemek
|
|
anhand eines Vergleichs
|
karşılaştırma vasıtasıyla
|
|
anlaufen
{v}
[gegen]
|
karşı durmak
|
|
anlaufen
{v}
[gegen~]
|
karşı durmak
|
|
der
Anstand
{sub}
{m}
|
karşı durma
|
|
Anti-Atom-
|
atoma karşı
|
|
Anti-Atomkraft-
|
atom enerjisine karşı
|
|
anti-inflationär
|
enflasyona karşı
|
|
die
Anti-Kunst
{sub}
{f}
|
sanata karşı
|
|
anti-mikrobiell
|
mikroplara karşı
|
|
antiautoritär
{adj}
|
otoriteye karşı
|
|
antibakteriell
{adj}
|
bakterilere karşı
|
|
das
Antibakterium
{sub}
{n}
|
bakteriye karşı
|
|
antichristlich
{adj}
|
Hristiyana karşı
|
|
das
Antidumping
{sub}
{n}
|
değerinin altında satışa karşı
|
|
antiinflationär
{adj}
|
enflasyona karşı
|
|
antiintuitiv
{adj}
|
içgüdüselliğe karşı
|
|
antiintuitiv
{adj}
|
sezgiselliğe karşı
|
|
antikarzinogen
{adj}
|
karsinoma karşı
|
|
antikatholisch
{adj}
|
katoliğe karşı
|
|
antimikrobiell
{adj}
|
mikroba karşı
|
|
antineuralgisch
{adj}
|
romatizmaya karsı
|
|
antinuklear
{adj}
|
nüklere karşı
|
|
antipolitisch
{adj}
|
politikaya karşı
|
|
antipruriginös
{adj}
|
deri kaşınmasına karşı
|
|
der
Antischall
{sub}
{m}
|
sese karşı
|
|
antisozial
{adj}
|
sosyallığa karşı
|
|
antisyphilitisch
{adj}
|
sifilise karşı
|
|
antituberkulös
{adj}
|
vereme karşı
|
|
antitumoral
{adj}
|
tümöre karşı
|
|
der
Antivirus
{sub}
{m}
|
virusa karşı
|
|