10 direkte Treffer gefunden für: canı


77 indirekte Treffer gefunden für: canı

Deutsch Türkisch
abgerackert canı dişine takmış
abrackern {v} [rackerte sich ab, hat sich abgerackert] canı dişine takmak
abrackern, sich {v} canı dişine takmak
abrackernd {ugs.} canı dişine takarak
abschuften {v} [sich] canına okumak
am Leben bleiben {v} canı kurtarmak
Anschlag einer Glocke çanın çalması
anöden {v} {ugs.} canı sıkmak
Anödung {ugs.} canı sıkma
ärgerlich {adj} canı sıkkın
begehren {v} [begehrte, hat begehrt] canı çekmek
behelligen {v} canı sıkmak
behelligt [er, sie, es~] canı sıkıyor
behelligte [er, sie, es~] canı sıkmıştı
belästigen {v} [belästigte, hat belästigt] canı sıkmak
betrüben {v} [betrübte, hat betrübt] canı acıtmak
das Blutgeld {sub} {n} caniyi bulana verilen para ödülü
brummig {adj} canı sıkkın
die Nase voll haben {v} {ugs.} canına yetmek
die Verbrecher wurden genau unter die Lupe genommen caniler sıkı bir incelemeye alındı
draufgehen {ugs.} canı çıkmak
einschläfern [Tier] canına kıymak
entleiben {v} [veraltet] canına kıymak
entseelt {adv} canı çıkmış
erstreben {v} canı çekmek
es geht um Kopf und Kragen canı ve malı pahasına
es hängt mir zum Hals heraus canıma yetti
es steht mir bis zum Hals canıma tak dedi
etwas umnieten {v} {ugs.} canına kıymak
fadenscheinig werden {v} canı çıkmak
geht mir über die Hutschnur canıma tak dedi
geht mir über Hutschnur canıma tak dedi
gelangweilt sein {v} canı sıkkın olmak
das Glockengeläut {sub} {n} çanıltı
der Glockenstuhl {sub} {m} çanın asıldığı kiriş
Hand an sich legen {v} canına kıymak
heißes Blut haben canı tez olmak
das Herzchen {sub} {n} [ugs.: mein~] canım
ich bin gelangweilt canım sıkılıyor
ich geb mir die Kugel canıma kıyacağım
ich habe keine Lust canım istemiyor
ich habe Lust auf eine Partie Schach canım bir parti satranç istiyor
jemandem den Mund stopfen {v} çanına ot tıkamak
jemanden töten {v} canına kıymak
jemanden vergrätzen {v} çanına ot tıkamak
kaputtmachen {v} canına okumak
Klöppel der Glocke {sub} {m} çanın tokmağı
kriminell {adj} caniyane
krimineller Psychopath {sub} {m} cani psikopat
kränken {v} canı acıtmak
das Langeweilen {sub} {n} canı sıkılma
der Aalwurm {sub} {m} yer solucanı
das Abendgeläut {sub} {n} akşam çanı
die Abendglocke {sub} {f} [Kirche] akşam çanı
die Actinomycete {sub} {f} toprak solucanı
die Alarmglocke {sub} {f} alarm çanı
die Alarmglocke {sub} {f} tehlike çanı
das Alpenmurmeltier {sub} {n} dağ sıçanı
der Angelwurm {sub} {m} balık avlama solucanı
die Anrufglocke {sub} {f} çağrı çanı
die Armsünderglocke {sub} {f} idam çanı
die Aufbruchstimmung {sub} {f} hareketlilik heyecanı
der Bandit {sub} {m} barsak solucanı
der Bandit {sub} {m} bağırsak solucanı
der Bandwurm {sub} {m} bağırsak solucanı
der Bandwurm {sub} {m} şerit solucanı
der Bestellabschnitt {sub} {m} sipariş dipkoçanı
die Betglocke {sub} {f} [Hristiyanlıklta] duaya çağrı çanı
die Bisamratte {sub} {f} bizam sıçanı
der Borstenkiefer {sub} {m} oksolucanı
die Brandglocke {sub} {f} yangın çanı
der Drahtwurm {sub} {m} ince bahçe solucanı
der Eckenabschnitt {sub} {m} köşe koçanı
der Eingeweidewurm {sub} {m} [Zoologie] bağırsak solucanı
elektrischer Klingel {sub} {m} ektrik çanı
der Erdenwurm {sub} {m} toprak solucanı
der Erdwurm {sub} {m} toprak solucanı
0.005s