43 direkte Treffer gefunden für: şaşkın


62 indirekte Treffer gefunden für: şaşkın

Deutsch Türkisch
abirrend {adj} şaşkın halde
Alter Schwede [Redewendung: Ausruf des Erstaunens] şaşkınlık sözü
angaffen {v} [gaffte an, hat angegafft] şaşkın şaşkın bakmak
angaffend {adj} şaşkın şaşkın bakan
Aufsehen erregen {v} şaşkınlık uyandırmak
aufsehenerregend {adj} şaşkınlık uyandıran
aufsehenerregendes Buch {sub} {n} şaşkınlık uyandıran kitap
ausrufen {v} [rief aus, hat ausgerufen: spontan, in einem Ausruf äußern] şaşkınlık içinde seslenmek
außer Fassung sein {v} [aus dem Häuschen, durcheinander, außer Fassung, außer sich] şaşkın olmak
baf saşkınlik ifade eden ünlem
das Befremden {sub} {n} şaşkınlık
bestaunen {v} şaşkınlıkla bakmak
der Bestürzungsvermerk {sub} {m} şaşkınlık kaydı
bestürzt {adj} şaşkınlıktan dili tutulmuş
bestürzt sein {v} şaşkın olmak
die Bestürzung {sub} {f} şaşkınlık
die Bestürzungen {sub} {pl} şaşkınlıklar
die Betretenheit {sub} {f} şaşkınlık
Betretenheits şaşkınlık-
die Betroffenheit {sub} {f} şaşkınlık
die Betroffenheiten {sub} {pl} şaşkınlıklar
dastehen {v} şaşkın olmak
durcheinander sein {v} şaşkın olmak
durchirren {v} şaşkınca dolaşmak
er hat geguckt wie ein Auto {ugs.} şaşkınca baktı
erratisch [auch bildungssprachlich] şaşkın şaşkın dolaşan
das Erstaunen {sub} {n} [Erstauntsein] şaşkınlık
Erstaunen verursachen {v} şaşkınlığa sebep olmak
erstaunt blicken {v} şaşkın bakmak
Fassung verlieren {v} şaşkına dönmek
fassungsloses Schweigen {sub} {n} şaşkın suskunluk
fassungsloses Starren {sub} {n} şaşkın bakış
die Fassungslosigkeit {sub} {f} şaşkınlık
die Fassungslosigkeiten {sub} {pl} şaşkınlık
Fassungslosigkeits şaşkınlık-
für Verwirrung gesorgt [er, sie, es hat~] şaşkınlığa yol açtı
gaffern {v} şaşkın şaşkın bakmak
herum irren {v} şaşkın gibi dolaşmak
herumirren {v} şaşkın gibi dolaşmak
die Herumirrende {sub} {f} [weiblich] şaşkın gibi dolaşan (bayan)
die Herumirrenden {sub} {pl} şaşkın gibi dolaşanlar
der Herumirrender {sub} {m} şaşkın gibi dolaşan
in Bestürzung versetzen {v} şaşkınlık yaratmak
in einer verzweifelten Lage sein {v} şaskın bir vaziyette olmak
in Erstaunen versetzen {v} şaşkınlık uyandırmak
in Verlegenheit geraten {v} [ratlos sein] şaşkın olmak
in Verlegenheit sein {v} şaşkın olmak
irritiert sein {v} şaşkın olmak
der Irrweg {sub} {m} şaşkınlık
jemandem die Sprache verschlagen {v} şaşkınlıktan dili tutulmak
jemanden aus Fassung bringen {v} şaşkına çevirmek
äußerst verwundert {adj} oldukça şaşkın
benommen und verwirrt {adj} sersem ve şaşkın
erstaunt über …nedeniyle şaşkın
fassungsloser {adj} [sprachlos] daha şaşkın
höchst erstaunt çok şaşkın
konfuser {adj} daha şaşkın
konfuseste {adj} en şaşkın
sehr erstaunt çok şaşkın
verwundert über ... nedeniyle şaşkın
völlig durcheinander {adj} tamamen şaşkın
wirr vor Angst korkudan şaşkın
0.006s