9 direkte Treffer gefunden für: stille


77 indirekte Treffer gefunden für: stille

Deutsch Türkisch
stille art {sub} {f} sessiz tarz
stille Beteiligung komanditer olarak iştirak
stille Beteiligung komanditer olarak katılma
Stille der Nacht {sub} {f} gecenin sessizliği
stille Einlage {sub} {f} emziren anneler için bez
stille Entladung {sub} {f} sessiz boşaltma
Stille Gesellschaft {sub} {f} komanditer ortaklık
Stille Gesellschaft {sub} {f} sessiz ortaklık
stille Gesellschaft {sub} {f} sessiz ortaklık
stille Jahreszeit {sub} {f} ölü mevsim
stille Jahreszeit {sub} {f} ölü sezon
stille Liebe {sub} {f} gizli aşk
stille Luft {sub} {f} hareketsiz hava
stille Nacht {sub} {f} sessiz gece
stille Nacht Noel akşamı
stille Ozean Pasifik Okyanusu
stille Post {sub} {f} kulaktan kulağa oyunu
stille Reserve {sub} {f} gizli stok
stille Reserven {sub} {pl} gizli stoklar
stille Rücklagen {sub} {pl} gizli birikimler
stille Saison {sub} {f} sessiz sezon
Stille Stillschweigen {sub} {n} sessizlik
stille Stunden der Nacht {sub} {pl} gecenin sessiz saatleri
stille Teilhaber {sub} {m} pasif ortak
stille Teilhaberin {sub} {f} [weiblich] pasif ortak
stille Teilhaberschaft {sub} {f} pasif ortaklık
stille Wasser {sub} {pl} durgun sular
stille Wasser sind tief [wörtlich] durgun sular derin olur
stille Wasser sind tief [Redewendung] sessiz insanların umulmadık huyu olur
stille Woche {sub} {f} [Religion] paskalya bayramından önceki matem haftası
stille Wässer {sub} {pl} durgun sular
das Stilleben {sub} {n} [alte Schreibung] s. Stillleben
stillegen {v} [alte Schreibung] durgunlaştırmak
stillegen {v} [alte Schreibung] s. stilllegen
die Stillegung {sub} {f} [alte Schreibung] s. Stilllegung
Stillegung einer Firma {sub} {f} bir firmayı kapatma
Stillegung eines Unternehmens {sub} {f} bir işletmeyi kapatma
Stillegung von Kernkraftwerken {sub} {f} atom santrallarını kapatma
die Stillegungskosten {sub} {pl} kapatma masrfaları
die Stillehre {sub} {f} anlatım bilgisi
die Stillehre {sub} {f} stilistik
die Stilleinlagen {sub} {pl} emziren anneler için bezler
stillen [Baby] emzirmek
stillen [Baby] meme vermek
stillen [Baby] çocuğa meme vermek
stillen [Blutung] durdurmak
das Stillen {sub} {n} dindirme
das Stillen {sub} {n} emzirme
stillen {v} [Blut: stillte, hat gestillt] dindirmek
stillen {v} [Blut: stillte, hat gestillt] durdurmak
stillen {v} [Hunger, Durst: stillte, hat gestillt] bastırmak
die Abendstille {sub} {f} akşam sakiliği
die Abendstille {sub} {f} akşam sessizliği
absolute Stille {sub} {f} tam sessizlik
absolute Windstille {sub} {f} tam rüzgârsızlık
anhaltende Stille {sub} {f} sürekli sessizlik
die Apostille {sub} {f} [Randbemerkung] apostil
die Apostille {sub} {f} [Randbemerkung] yan not
die Apostille {sub} {f} [(empfehlende oder beglaubigende) Nachschrift zu einem Schriftstück] bir yazıda (tasdikleyen veya onaylayan) dipnot
atemlose Stille {sub} {f} nefessiz durgunluk
die Bastille {sub} {f} Paris`teki ünlü Bastil cezaevi
bedrückende Stille {sub} {f} can sıkıcı sessizlik
beschämte Stille {sub} {f} utanç sessizliği
die Destille {sub} {f} içki ısmarlama
die Destille {sub} {f} köşebaşı meyhanesi
die Destille {sub} {f} küçük meyhane
eine lastende Stille sıkıntı veren sessizlik
es herrscht Totenstille ölü sessizliği var
es herrschte Totenstille ölü sessizliği vardı
die Funkstille {sub} {f} {ugs.} telsiz susması
furchterregende Stille {sub} {f} korkutucu sessizlik
die Germaniumpastille {sub} {f} germanyum tablet
die Geschäftsstille {sub} {f} ticaret durgunluğu
gespenstische Stille {sub} {f} korkutucu sessizlik
die Grabesstille {sub} {f} ölüm sessizliği
die Hustenpastille {sub} {f} öksürük pastili
in aller Stille gizlice
0.006s