9 direkte Treffer gefunden für: spitzen


77 indirekte Treffer gefunden für: spitzen

Deutsch Türkisch
Spitzen aus Brüssel {sub} {pl} Brüksel`deki en üsttekiler
Spitzen der Gesellschaft {sub} {pl} kuruluşun başları
Spitzen häkeln {v} dantel örmek
Spitzen häkeln {v} oya örmek
Spitzen klöppeln {v} dantel yapmak
der Spitzenverkehr {sub} {m} en işlek saatlerdeki trafik
das Spitzen-Höschen {sub} {n} dantelli külot
der Spitzen-Netzrock {sub} {m} dantelli örme etek
der Spitzen-Tanga {sub} {m} dantelli ip külot
der Spitzenanodenstrom {sub} {m} tepe anodik akımı
der Spitzenausleger {sub} {m} [am Kran] vinç kolu
der Spitzenbaum {sub} {m} dantel ağacı
der Spitzenbaum {sub} {m} tentene ağacı
der Spitzenbegrenzer {sub} {m} sınırlayan
die Spitzenbelastung {sub} {f} azami yük
die Spitzenbelastung {sub} {f} azami şarj
die Spitzenbelastung {sub} {f} doruk yük
die Spitzenbelastung {sub} {f} en yüksek yük
die Spitzenbelastung {sub} {f} mutlak azami yük
der Spitzenblitzableiter {sub} {m} sivri paratoner
der Spitzencomputer {sub} {m} büyük bilgisayar
die Spitzendeckung {sub} {f} fazla takati karşılama
die Spitzendeckungsmaschine {sub} {f} fazla takati karşılama makinesi
die Spitzendrehbank {sub} {f} mil tornası
die Spitzendrehbank {sub} {f} punta tornası
die Spitzendrehbank {sub} {f} puntalı torna tezgâhı
die Spitzendrehmaschine {sub} {f} puntalı torna tezgâhı
das Spitzendrehmoment {sub} {n} azami dönme momenti
der Spitzendruck {sub} {m} azami basınç
der Spitzendruckmesser {sub} {m} azami tazyik manometresi
das Spitzeneinkommen {sub} {n} en yüksek gelir
die Spitzeneinrichtung {sub} {f} muazzam kuruluş
der Spitzenentladungsschhreiber {sub} {m} uçlar arası deşarj kaydedici
das Spitzenergebnis {sub} {n} harika sonuç
der Spitzenertrag {sub} {m} muazzam verim
das Spitzenerzeugnis {sub} {n} harika ürün
der Spitzenfilm {sub} {m} harika film
der Spitzenfilm {sub} {m} olağanüstü bir film
die Spitzenfunktion {sub} {f} en yüksek görev
der Spitzenfunktionär {sub} {m} en yüksek görevli
die Spitzenfunktionärin {sub} {f} [weiblich] en yüksek görevli bayan
das Spitzengehalt {sub} {n} süper maaş
spitzengelagert uçlarından yataklı
die Spitzengenossen {sub} {pl} [Politik] SPD partisinin ileri gelenleri
die Spitzengeschwindigkeit {sub} {f} azamai hız
die Spitzengeschwindigkeit {sub} {f} azami sürat
die Spitzengeschwindigkeit {sub} {f} en yüksek hız
die Spitzengeschwindigkeit {sub} {f} en üst hız
die Spitzengeschwindigkeit {sub} {f} hız sınırı
das Spitzengespräch {sub} {n} üst düzey görüşmesi
die Spitzengespräche {sub} {pl} üst düzey görüşmeleri
Abschneiden der Blattspitzen {sub} {n} yaprak uçlarını kesme
abspitzen {v} [Bleistift] ucunu sivriltmek
abspitzen {v} [Fundament] köreltmek
abspitzen {v} yontmak
die Angriffsspitzen {sub} {pl} ön hücum oyunculari
das Anspitzen {sub} {n} bileme
anspitzen {v} bilemek
anspitzen {v} kalem açmak
anspitzen {v} sivriltmek
anspitzen {v} tahrik etmek
anspitzen {v} yontmak
auf Zehenspitzen parmaklarının ucuyla
das Aufspitzen {sub} {n} tahrik etme
aufspitzen {v} dolduruşa getirmek
aufspitzen {v} tahrik etmek
Außenrundschleifen zwischen Spitzen {sub} {n} uçlar arası eğeleme
die Belastungsspitzen {sub} {pl} şarj noktaları
die Bergspitzen {sub} {pl} dağ zirveleri
den Stift spitzen {v} kurşunkalemi açmak
die Lage zuspitzen {v} durumu zora sokmak
die Ohren spitzen kulak kabartmak
einen Bleistift anspitzen kalem açmak
einen Bleistift spitzen kalem sivriltmek
einen Bleistift anspitzen {v} kalem yontmak
das Entspitzen {sub} {n} ucunu köreltmek
die Fahnenspitzen {sub} {pl} bayrak uçları
0.006s