16 direkte Treffer gefunden für: ürün


77 indirekte Treffer gefunden für: ürün

Deutsch Türkisch
die Ablehnungsgrenze {sub} {f} ürün toleranz sınırı
der Absatzkanal {sub} {m} ürün pazarlama kanalı
der Absatzkanal {sub} {m} ürün satış pazarı
Abschlag der Ware {sub} {m} ürünü işleme
Aktualität unseres Produktes {sub} {f} ürünümüzün güncelleştirilmesi
Anleitung zur Anwendung der Produkte {sub} {f} ürünlerin kullanım kılavuzu
die Artikelnummer {sub} {f} ürün numarası
der Auslauf {sub} {m} ürünün yaşam devresi sonu
Auswahl an Produkten {sub} {f} ürün çeşitliliği
die Bestandsgüte {sub} {f} ürün kalitesi
die Bestandshygiene {sub} {f} ürün büyüklü
der Bestandskunde {sub} {m} ürün müşterisi
der Bestandskunden {sub} {m} ürün müşterileri
das Bestandsmodell {sub} {n} ürün modeli
die Bestandsorganisation {sub} {f} ürün organizesi
der Bestandsumsatz {sub} {m} ürün cirosu
Bilanz der Waren {sub} {f} ürün bilançosu
Chargen mischen {v} ürün partilerini karıştırmak
der Chargenausgleich {sub} {m} ürün partilerini dengeleme
die Chargenfreigabe {sub} {f} ürün partilerini serbest bırakmak
die Chargenkalkulation {sub} {f} ürün partileri hesabı
der Chargenmischer {sub} {m} ürün partileri karıştırıcı
die Chargentrennung {sub} {f} ürün partilerini ayırma
den Absatz ihrer Erzeugnisse gewährleisten ürünlerin satılmasını sağlamak
ein Angebot von Produkten ürün arzı
einbringen {v} [ich brachte ein, ich habe eingebracht] ürün kaldırmak
die Einbringkosten {sub} {pl} ürün kaldırma masrafları
Eingang der Ware {sub} {m} ürünün girişi
die Einstandskosten {sub} {pl} ürün masrafları
die Ensilage {sub} {f} ürünü siloya alma
das Ensilieren {sub} {n} ürünü siloya alarak mayalama
ensilieren {v} ürünü siloya koyarak mayalamak
er beurteilt die Qualität der Ware anhand verschiedener Kriterien ürünün kalitesini değişik kriterlerle değerlendiriyor
Erfüllung der Qualitätsforderung durch das Produkt {sub} {f} ürün kalite taleplerini yerine getirme
Erhaltung von Produkten {sub} {f} ürünleri koruma
Erneuerung der Erzeugnisse {sub} {f} ürünlerin yenilenmesi
Ernte einbringen ürünü hasat etmek
die Ernteeinlagerung {sub} {f} ürün depolama
ernten {v} ürün almak
ernten {v} ürün toplamak
die Ernteschätzung {sub} {f} ürün tahmini
der Erntestützungskredit {sub} {m} ürün destekleme kredisi
die Ernteversicherung {sub} {f} ürün sigortası
die Erntevorschau {sub} {f} ürün öngörüsü
Erweiterung der Produktpalette {sub} {f} ürün yelpazesinin genişletilmesi
die Erzeugnisgruppe {sub} {f} ürün grubu
die Erzeugniskalkulation {sub} {f} ürün hesabı
die Erzeugniskomplettheit {sub} {f} ürün tamlığı
die Erzeugnismarke {sub} {f} ürün markası
die Erzeugnismarktentwicklung {sub} {f} ürün pazarı gelişimi
die Erzeugnisübersicht {sub} {f} ürün listesi
das Abfallprodukt {sub} {n} artık ürün
das Abfallprodukt {sub} {n} atık ürün
das Abfallprodukt {sub} {n} ikinci simf ürün
das Abprodukt {sub} {n} atık ürün
absatzfähiges Produkt {sub} {n} pazarlanabilir ürün
abschlagsfreie Ware {adj} fiyatta kesintisiz ürün
absetzbare Ware {sub} {f} satılabilir ürün
der Agrarrohstoff {sub} {m} temel zirai ürün
das Anfangsprodukt {sub} {n} ilk ürün
angearbeitetes Produkt {sub} {n} yarı tamamlanmış ürün
anziehendes Produkt {sub} {n} cazip ürün
apothekenübliche Ware {sub} {f} eczanede bulunan ürün
aufgestülpte Nase {sub} {f} yukarı kıvrık burun
das Ausgangserzeugnis {sub} {n} esas ürün
das Ausgangsprodukt {sub} {n} baz ürün
das Ausgangsprodukt {sub} {n} esas ürün
das Ausgangsprodukt {sub} {n} ilk ürün
die Ausgeburt {sub} {f} hatalı ürün
die Ausgeburt {sub} {f} kötü ürün
der Ausschussartikel {sub} {m} reddedilebilir ürün
die Ausschussware {sub} {f} iade ürün
die Ausschussware {sub} {f} reddedilebilir ürün
der Ausweichstoff {sub} {m} esas maddenin yerine geçebilecek ürün
der Ausweichstoff {sub} {m} esas ürünün yerine geçebilecek ürün
das Begleitprodukt {sub} {n} yan ürün
beimpftes Produkt {sub} {n} aşılı ürün
0.005s