1 direkte Treffer gefunden für: Ohren

Deutsch Türkisch
die Ohren {sub} {pl} kulaklar

77 indirekte Treffer gefunden für: Ohren

Deutsch Türkisch
Ohren anlegen {v} kulaklarını dikmek
Ohren anlegen {v} kulaklarını kısmak
Ohren anlegen {v} kulaklarını kıstırmak
Ohren klingeln {v} kulakları çınlamak
Ohren klingen mir kulaklarım çınlıyor
Ohren spitzen {v} dikkatle dinlemek
Ohren spitzen {v} kulak kabartmak
Ohren spreizen {v} kulak kabartmak
Ohren steif halten cesaretini kırmamak
der Ohrenarzt {sub} {m} [Med.] KBB uzmanı
der Ohrenarzt {sub} {m} [Med.] Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı
der Ohrenarzt {sub} {m} kulak doktoru
der Ohrenarzt {sub} {m} kulak uzmanı
die Ohrenbeichte {sub} {f} gizli itiraf
die Ohrenbeichte {sub} {f} günah çıkarma
ohrenbetäubend {adj} aşırı gürültülü
ohrenbetäubend {adj} kadar gürültülü
ohrenbetäubend {adj} kulak sağır edici
ohrenbetäubend {adj} kulak tırmalayıcı
ohrenbetäubend {adj} kulakları sağır edecek
ohrenbetäubend {adj} rahatsız edecek kadar sesli
ohrenbetäubend {adj} çok yüksek sesli
ohrenbetäubender Lärm {sub} {m} kulak sağır edici gürültü
ohrenbetäubender Schrei {sub} {m} kulak sağır edici haykırış
die Ohrenbinde {sub} {f} kulak sargısı
die Ohrenbinde {sub} {f} ima
die Ohrenbinde {sub} {f} iftira
die Ohrenentzündung {sub} {f} [Med.] kulak iltihaplanması
die Ohrenentzündung {sub} {f} [Med.] otit
die Ohrenentzündung {sub} {f} kulak iltihabı
die Ohrenerkrankung {sub} {f} [Med.] kulak hastalığı
die Ohrenfeige {sub} {f} sille
die Ohrenfeige {sub} {f} tokat
die Ohrenfeige {sub} {f} şamar
die Ohrenfeige {sub} {f} şaplak
die Ohrenfeine {sub} {f} tokat
die Ohrenfledermaus {sub} {f} [Zoologie] uzun kulaklı yarasa
die Ohrengeräusche {sub} {pl} kulak gürültüsü
die Ohrenheilkunde {sub} {f} [Med.] kulak hastalıkları bilgisi
die Ohrenheilkunde {sub} {f} [Med.] otoloji
der Ohrenkanal {sub} {m} kulak kanalı
die Ohrenklappe {sub} {f} [Ohrenwärmer] şapka kulaklığı
die Ohrenklappe {sub} {f} [Ohrenwärmer] şapkada kulaklık
das Ohrenklingen {sub} {n} kulak çınlaması
der Ohrenkrebs {sub} {m} {ugs.} kulak hastalıkları
das Ohrenleiden {sub} {n} [Med.] akılda kolay kalan melodi
das Ohrenleiden {sub} {n} [Med.] kulak hastalığı
die Ohrenlerche {sub} {f} [Eremophila alpestris] kulaklı tarlakuşu
die Ohrenlerche {sub} {f} [Eremophila alpestris] kulaklı toygar
das Ohrenläppchen {sub} {n} [Med.] kulakmemesi
der Ohrenring {sub} {m} küpe
abbohren {v} [bohrte ab, hat abgebohrt] bir boydan bir boya delik delmek
abbohren {v} [bohrte ab, hat abgebohrt] sondajla keşfetmek
abgelenktes Bohren {sub} {n} yolu değiştirilmiş delik delme
Ablaufbögen mit Ablaufrohren {sub} {pl} akım dirsekli akım boruları
abstehende Ohren {sub} {pl} yelken kulaklar
abstehende Ohren {sub} {pl} yelpaze kulaklar
die Abstehohren {sub} {pl} yelken kulaklar
die Abstehohren {sub} {pl} yelpaze kulaklar
an Kopf und Ohren başında ve kulaklarında
das Anbohren {sub} {n} burgu ile delmeye başlama
anbohren {v} [bohrte an, hat angebort] burgu ile delmek
anbohren {v} [bohrte an, hat angebort] burgulamak
anbohren {v} [bohrte an, hat angebort] delik açmak
anbohren {v} [bohrte an, hat angebort] delik açmaya başlamak
anbohren {v} [ugs.] birinden öğrenmeye çalışmak
anbohren {v} [ugs.] çaktırmadan laf atmak
das Aufbohren {sub} {n} delerek açma
das Aufbohren {sub} {n} delme
aufbohren {v} [bohrte auf, hat aufgebohrt] delerek açmak
aufbohren {v} [bohrte auf, hat aufgebohrt] delmek
aufbohren {v} [bohrte auf, hat aufgebohrt] içini torna etmek
aufbohren {v} {ugs.} dibini araştırmak
das Ausbohren {sub} {n} deliği genişletme
ausbohren {v} [bohrte aus, hat ausgebohrt] burgulamak
ausbohren {v} [bohrte aus, hat ausgebohrt] delik açmak
ausbohren {v} [bohrte aus, hat ausgebohrt] deliği büyütmek
0.005s