25 direkte Treffer gefunden für: kacak


77 indirekte Treffer gefunden für: kacak

Deutsch Türkisch
der Ableitungswiderstand {sub} {m} kaçak direnci
der Ableitwiderstand {sub} {m} kaçak direnci
als blinder Passagier fahren {v} kaçak yolcu olarak binmek
anzapfen {v} [zapfte an, hat angezapft] kaçak olarak başkasının telefonunu dinlemek
anzapfen {v} [zapfte an, hat angezapft] kaçak olarak elektrik çekmek
die Anzapfung {sub} {f} kaçak olarak başkasının telefonunu dinleme
die Anzapfung {sub} {f} kaçak olarak elektirik çekme
auf dem Schwarzmarkt Geschäfte machen kaçak pazarda ticaret yapmak
auf dem Schwarzmarkt kaufen kaçak pazarda satın almak
auf dem Schwarzmarkt verkaufen kaçak pazarda satmak
die Ausreißer {sub} {pl} kaçaklar
der Bannbruch {sub} {m} kaçakçılık
die Bannenware {sub} {f} kaçak mal
das Banngut {sub} {n} kaçak eşya
die Bannware {sub} {f} kaçak mal
Bekämpfung des Schmuggels {sub} {f} kaçakçılıkla mücadele
blinde Passagiere {sub} {pl} kaçak yolcular
blinde Passagierin {sub} {f} [weiblich] kaçak yolcu
blinder Passagier {sub} {m} kaçak yolcu
der Bootlegger {sub} {m} kaçak alkol üreticisi
der Dealer {sub} {m} kaçakçı
die Deserteure {sub} {pl} kaçaklar
die Desertion {sub} {f} [Militär] kaçakçılık
die Desertionen {sub} {pl} [Militär] kaçakçılıklar
der Durchgangisolationsstrom {sub} {m} kaçak akımı
durchgelassene Leistung {sub} {f} kaçak gücü
entweichender Strom {sub} {m} kaçak akım
entwichener Häftling {sub} {m} kaçak mahkûm
etwas am Fiskus vorbei gehen lassen kaçak yapmak
etwas schwarz verdienen {v} kaçak işle para kazanmak
der Fehlerstrom-Schutzschalter {sub} {m} kaçak akımdan koruma şalteri
der Fehlerstromschutzschalter {sub} {m} kaçak akıma karşı koruma şalteri
die Fluchtlinie {sub} {f} kaçak çizgisi
der Fluchtpunkt {sub} {m} kaçak noktası
die Flüchtige {sub} {f} kaçak (bayan)
flüchtiger Schuldner {sub} {m} kaçak borçlu
die Freizeitarbeit {sub} {f} kaçak çalışma
hereinschmuggeln {v} kaçak mal getirmek
der Heroindealer {sub} {m} kaçak eroin satıcısı
hinterziehen {v} kaçakçılık etmek
die Hinterziehung {sub} {f} kaçakçılık etme
Händler am schwarzen Markt kaçakçı pazarı tüccarı
illegal aufhältige Person {sub} {f} kaçak oturak kişi
illegal aufhältige Personen {sub} {pl} [Amtssprache] kaçak oturak kişiler
illegal brennen {v} kaçak yakmak
illegal eingeführt kaçak sokulmuş
illegal eingereister Ausländer {sub} {m} kaçak giren yabancı
illegal einreisende Person {sub} {f} kaçak giren şahıs
illegal herstellen oder verkaufen {v} kaçak imal etmek veya satmak
illegal nachdrucken {v} kaçak baskı yapmak
die Illegale {sub} {pl} [Einwanderer] kaçaklar (göçmenler)
die Bedarfsgegenstände {sub} {pl} kap kacak
das Brennmaterial {sub} {n} yakacak
der Brennstoff {sub} {m} yakacak
die Sache wird sich aufklären olay açığa çıkacak
der Differentialleck {sub} {m} diferansiyel kaçak
die Durchschschlageinsetzung {sub} {f} primer kaçak
ein Flüchtender bir kaçak
er wird Ihnen die Entscheidung überlassen o kararı size bırakacak
es wird dabei für ihn etwas abfallen onada bir pay çıkacak
feuerfestes Geschirr {sub} {n} ateşe dayanıklı kap kacak
das Geschirr {sub} {n} [Küche] kap kacak
das Geschirr {sub} {n} kap kacak
das Heizmaterial {sub} {n} yakacak
hitzefestes Geschirr {sub} {n} ısıya karşı rezistan kab kacak
jemandem wird angst und bange biri korkacak
das Küchengerät {sub} {n} kap kacak
das Küchengeschirr {sub} {n} kap kacak
magnetischer Fluss {sub} {m} manyetik kaçak
das Porzellangeschirr {sub} {n} porselen kap kacak
die Presse {sub} {f} kacak
der Schraubstock {sub} {m} kacak
das Silbergeschirr {sub} {n} gümüş kap kacak
der Topf {sub} {m} kap-kaçak
das Töpfchen {sub} {n} küçük kapkaçak
unerlaubt abwesend [von der Truppe] izinsiz kaçak
verzweifelter Flüchtling {sub} {m} çaresiz kaçak
0.007s