der
Absorptionskoeffizient
{sub}
{m}
|
hatti emme faktörü
|
|
am Apparat bleiben
{v}
[am Telefon]
|
hattan ayrılmamak
|
|
am Apparat bleiben
{v}
[am Telefon]
|
hatta kalmak
|
|
auf der Leitung stehen
|
hatta durmak
|
|
aus der Leitung fliegen
{v}
|
hattan düşmek
|
|
die
Auslängerung
{sub}
{f}
|
hattâ genleşme
|
|
die
Ausweichung
{sub}
{f}
|
hattı genleşme
|
|
die
Bahnbreite
{sub}
{f}
|
hattın genişliği
|
|
bis jetzt sogar
|
hatta şimdiye kadar
|
|
die
Dehnung
{sub}
{f}
|
hattı genleşme
|
|
die
Dehnungsgeschwindigkeit
{sub}
{f}
|
hatti genleşme hızı
|
|
die Leitung haben
[Telefonleitung]
|
hattı olmak
|
|
gar
[sogar]
|
hatta
|
|
geradheit einer Linie
{sub}
{f}
|
hattın doğruluğu
|
|
geradlinig
{adj}
|
hatti
|
|
geradlinig
{adj}
|
hatti düz çizgi
|
|
die
Gleisblockage
{sub}
{f}
|
hattı kapama
|
|
hatte
{v}
[er, sie, es~]
|
(o) sahipti
|
|
hatte
{v}
[er, sie, es~]
|
(onun) vardı
|
|
hatte
{v}
[ich~]
|
(ben) sahiptim
|
|
hatte
{v}
[ich~]
|
(benim) vardı
|
|
hatte
{v}
[ist eine Nebenform zu haben: ich~]
|
benim vardı
|
|
hatte Bedenken
[ich~]
|
endişelerim vardı
|
|
hatte Bedenken
[er, sie, es~]
|
endişeleri vardı
|
|
hatte eine falsche Größe
[es~]
|
yanlış bedeni vardı
|
|
hatte nicht
[er, sie, es~]
|
(onun) yoktu
|
|
hatte nicht
[ich~]
|
(benim) yoktu
|
|
hatten
[sie~]
|
(onların) vardı
|
|
hatten ein leichtes Spiel
[er, sie, es~]
|
işi kolaydı
|
|
Hatten Sie blutigen Stuhl?
|
Dışkınızda kan var mıydı?
|
|
Hatten Sie Magengeschwüre?
|
Mide ülseri geçirdiniz mi?
|
|
Hatten Sie Probleme mit Lunge?
|
Akciğer rahatsızlığı geçirdiniz mi?
|
|
Hatten Sie schon einmal eine Leberentzündung?
|
Karaciğer iltihabı geçirdiniz mi?
|
|
Hatten Sie schon einmal einen Herzinfarkt?
|
Kalp krizi geçirdiniz mi hiç?
|
|
Hatten Sie schon einmal Gallensteine?
|
Safra taşınız oldu mu?
|
|
Hatten Sie schon einmal Gelbsucht?
|
Sarılık geçirdiniz mi?
|
|
Hatten Sie schon Geburten?
|
Doğum yaptınızmı?
|
|
Hatten Sie schon Probleme mit dem Herzen?
|
Hiç kalp rahatsızlığı geçirdiniz mi?
|
|
hattest
[du~]
|
senin vardı
|
|
hattet
[ihr~]
|
sizin vardı
|
|
der
Hattrick
{sub}
{m}
[Fußball]
|
arka arkaya aynı oyuncunun üç gol atması
|
|
der
Hattrick
{sub}
{m}
|
arka arkaya aynı takımın üç kere şampiyon olması
|
|
hätte
[ist eine Nebenform zu haben]
|
...mem gerekirdi
|
|
hätte
[ist eine Nebenform zu haben]
|
...meliydim
|
|
hätte es ihn nicht gegeben
|
o olmasaydı
|
|
hätte ich große Schwierigkeiten
|
büyük zorluklarım olurdu
|
|
hätte ich mir eigentlich denken können
[das~]
|
bunu düşünüp tahmin etmeliydim
|
|
hätte ich mir nicht träumen lassen
|
rüyamda görsem gerçeğe yormazdım
|
|
hätte vorhersehen müssen
|
bunu önceden görmeliydim
|
|
hätten
[sie~]
|
onların vardı
|
|
Hätten Sie die Güte zu kommen?
|
gelmek iyiliğini gösterir misiniz?
|
|
unterirdische Kabelbahn
{sub}
{f}
|
yeraltı kablo hatt
|
|