35 direkte Treffer gefunden für: cevre


77 indirekte Treffer gefunden für: cevre

Deutsch Türkisch
Abdichtung gegen Umgebungseinflüsse {sub} {f} çevre etkilerine karşı izole
Aktionen zur Eindämmung von Umweltbelastungen {sub} {pl} çevre zararlarını azaltmak için faaliyetler
als Standort çevre olarak
am Standort çevrede
Anpassung an die Umwelt {sub} {f} çevreye uyma
Aufrechterhalten der Umweltqualität {v} çevre değerlerini koruma
Aufrechterhaltung der Umweltqualität {sub} {f} çevre düzenini koruma
Ausnutzung der Umwelt {sub} {f} çevreyi suistimal etme
Auswirkung auf die Umwelt {sub} {f} çevreye etkisi
der Begleitumstand {sub} {m} çevresel hal
die Begleitumstände {sub} {pl} çevresel haller
Beseitigung der Umweltbelastungen çevre kirliliği yükünü ortadan kaldırmak
bespinnen {v} [bespann, hat besponnen] çevresine iplik sarmak
Bund für Umwelt und Naturschutz {sub} {m} çevre ve doğa koruma birliği
darum {adv} [Ort] çevresinde
darum {adv} [Ort] çevresine
den Umfang betreffend çevre ölçüsü ile ilgili
dezentral {adj} çevresel
die Umgebung kennen {v} çevreyi tanımak
drum {adv} çevresinde
drum {adv} çevresine
ein Umweltbeauftragter çevre yetkilisi
einbeschrieben {v} çevresine uygun
einfassen {v} [ich fasste ein, ich habe eingefasst] çevrelemek
die Einfassung {sub} {f} çevresini çevirme
einfrieden {v} çevresini kuşatmak
einfriedigen {v} çevresini kuşatmak
eingekreist çevrelenmiş
einher {adv} çevrede
einkreisen {v} çevrelemek
einkreisend {adj} çevreleyen
die Einkreisung {sub} {f} çevreleme
einwickeln {v} çevrelemek
er kennt die besten Clubs in der Gegend çevredeki en iyi klüpöeri tanıyor
er war sehr beliebt bei seinesgleichen cevresinde çok sevilirdi
Erhaltung der Umwelt {sub} {f} çevre koruması
fasste ein [er, sie, es~] çevrelemişti
Förderung des Umweltbewusstseins {sub} {f} çevre koruma bilincini teşvik etme
die Gegenden {sub} {pl} çevreler
die Greenpeace {sub} {f} çevre organizasyonu
der Greenpeacer {sub} {m} çevre organizasyonu mensubu
der Großraum {sub} {m} çevresi
grün [umweltbewusst] çevreci
Handelssystem mit Emissionslizenzen {sub} {n} çevre politikaları hedefine ulaşmak için ticaret sistemi
herum {adv} çevresinde
herumschlingen {v} çevresine sarmak
herumsetzen {v} çevresine dizmek
herumwickeln {v} çevrelemek
hinsichtlich der Umwelt çevre konusunda
homöotherm {adj} çevre ısısı değiştiğinde ısısı aynı aynı kalan
der Horizont {sub} {m} çevren
abgelegener Standort {sub} {m} ıssız çevre
abiotische Umwelt {sub} {f} abiyotik çevre
akustische Umgebung {sub} {f} akustik çevre
die Alltagsumgebung {sub} {f} gündelik çevre
alte Umgebung {sub} {f} eski çevre
astronomischer Horizont {sub} {n} astronomik çevre
der Außenbereich {sub} {m} dış çevre
der Außenumfang {sub} {m} dış çevre
die Bekanntschaft {sub} {f} tanıdık çevre
benachbarte Gegend {sub} {f} yakın çevre
berechneter Umfang {sub} {m} hesaplanmış çevre
bescheidene Umgebung {sub} {f} mütevazı çevre
beschränker Umfang {sub} {m} sınırlı çevre
die Bestimmungszone {sub} {f} belirlenen çevre
bevorzugte Lage {sub} {f} öncelikli çevre
der volle Umfang tam çevre
die Drogenhändlerin {sub} {f} uyuşturucu satıcı çevre
die Drogenszene {sub} {f} uyuşturucu kullanılan çevre
der Entscheiderkreis {sub} {m} karar veren çevre
die Fachwelt {sub} {f} mesleki çevre
feindlich gesonnene Umgebung kötü niyetli çevre
geringfügiger Umfang {sub} {m} küçük çevre
gesellschaftliches Umfeld {sub} {n} toplumsal çevre
großer Umfang {sub} {m} büyük çevre
hallige Umgebung {sub} {f} yankılı çevre
der Handelskreis {sub} {m} ticari çevre
0.007s