7 direkte Treffer gefunden für: öncelikli


55 indirekte Treffer gefunden für: öncelikli

Deutsch Türkisch
als Priorität öncelikli olarak
Auswahl bevorzugter Einstellungen öncelikli ayarları seçmek
bevorrechtigte Forderung {sub} {f} öncelikli talep
bevorrechtigte Forderungen {sub} {pl} öncelikli talepler
bevorrechtigte Gläubiger {sub} {m} öncelikli alacaklı
bevorrechtigter Gläubiger {sub} {m} öncelikli alacaklısı
bevorzugte Behandlung {sub} {f} öncelikli tedavi
bevorzugte Einstellung {sub} {f} öncelikli ayar
bevorzugte Hand {sub} {f} öncelikli el
bevorzugte Lage {sub} {f} öncelikli çevre
bevorzugte Luftfracht {sub} {f} öncelikli hava transportu
bevorzugte Lüge {sub} {f} öncelikli yalan
bevorzugte Platzierung {sub} {f} öncelikli yer gösterme
bevorzugte Seen {sub} {pl} öncelikli göller
bevorzugte Sprache {sub} {f} öncelikli lisan
bevorzugte Stelle {sub} {f} öncelikli yer
bevorzugte Tätigkeit {sub} {f} öncelikli
bevorzugte Werte {sub} {pl} öncelikli değerler
bevorzugte Zahlen {sub} {pl} öncelikli sayılar
Bevorzugte Zahlungskarte benutzen {v} öncelikli kartı kullanmak
bevorzugte Zone {sub} {f} öncelikli bölge
bevorzugter Anspruch {sub} {m} öncelikli hak
bevorzugter Bereich {sub} {m} öncelikli alan
bevorzugter Kontrakt {sub} {m} öncelikli anlaşma
bevorzugter Kunde {sub} {m} öncelikli müşteri
bevorzugter Sender {sub} {m} öncelikli kanal
bevorzugter Systemmodus {sub} {m} öncelikli sistem kodu
bevorzugterweise öncelikli olarak
bevorzugtes Gerät {sub} {n} öncelikli alet
bevorzugtes Interesse {sub} {n} öncelikli ilgi alanı
Bevorzugung einer Einzelperson {sub} {f} öncelikli kişi
Bevorzugung einer Gruppe {sub} {f} öncelikli bir grup
Bevorzugung einer Marke {sub} {f} öncelikli bir marka
der Dringlichkeitsauftrag {sub} {m} öncelikli sipariş
ein Bevorrechtigter öncelikli hakka sahip
führender Artikel {sub} {m} öncelikli eşya
führender Preis {sub} {m} öncelikli fiyat
führendes Argument {sub} {n} öncelikli argüman
Gebiet, bevorzugtes- {sub} {n} öncelikli alan
koprophil {adj} öncelikli olarak dışkıda yaşayan
koprophil {adj} [vorzugsweise auf Kot (Dung) lebend] öncelikli olarak dışkıda yaşayan
nicht privilegiert öncelikli değil
nicht vorrangig öncelikli değil
der Primar {sub} {m} [Österreich: Primararzt] öncelikli hekim
primare Energieressourcen {sub} {pl} öncelikli enerji kaynakları
primares Einzugsgebiet {sub} {n} öncelikli tahsil bölgesi
der Primarius {sub} {m} [österr.] öncelikli hekim
die Primärantwort {sub} {f} öncelikli cevap
die Primäranzapfung {sub} {f} öncelikli çıkarma
der Primärbedarf {sub} {m} öncelikli gereksinim
der Primärbedarfsabbau {sub} {m} öncelikli gereksinimi giderme
Dieser Auftrag ist vorrangig bu görev öncelikli
dividendenbevorrechtigt kâr payı hakkı öncelikli
von erster Priorität en öncelikli
von höchster Priorität en öncelikli
0.004s