Keine direkten Treffer gefunden für: çocuğu

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: çocuğu

Deutsch Türkisch
abtreiben {v} [trieb ab, hat abgetrieben] çocuğu aldırmak
am Daumen lutschen çocuğun parmak emmesi
anaklitische Depression {sub} {f} çocuğun annesinden uzun süre ayrı kalmasıyla doğan depresyon
Anfechtung der Ehelichkeit des Kindes çocuğun nesebinin reddi
Anfechtung Ehelichkeit des Kindes {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] çocuğun nesebinin reddi
der Geist eines Kindes çocuğun ruhu
ein Alleinerziehender çocuğunu yalnız eğiten
ein Kind bekommen {v} çocuğu olmak
ein kind bekommen {v} çocuğu dünyaya gelmek
ein Kind beschneiden {v} çocuğu sünnet etmek
ein Kind schelten {v} çocuğu azarlamak
ein Kind säugen {v} çocuğu emzirmek
ein Kind verhätscheln {v} çocuğu şımartmak
ein Kind verprügeln {v} çocuğu dövmek
ein Kind zur Höflichkeit erziehen {v} çocuğu kibar yetiştirmek
einschulen {v} çocuğu okula yazdırmak
Entwöhnung des Kindes çocuğun sütten kesilmesi
Erziehungsanspruch des Kindes {sub} {m} çocuğun eğitilme hakkı
der Erziehungsberechtigter {sub} {m} çocuğun vasisi
der Erziehungsberechtigter {sub} {m} çocuğun yasal temsilcisi
Geben Sie Ihrem Kind nur Fencheltee çocuğunuza yalnız rezeneçayı verin
Haben Sie Ihr Kind gestillt? çocuğunuzu emzirdiniz mi?
Haben Sie Kinder? çocuğunuz var mı?
Hast du Kinder? çocuğun var mı?
Hat Ihr Kind Fieber? Çocuğunuzun ateşi var mı?
Hat Ihr Kind Schmerzen? Çocuğunuzun ağrısı var mı?
Herausgabe des Kindes {sub} {f} [Kindesherausgabe] çocuğu bir resmi daireye devretme
In welchem Alter hat Ihr Kind krabbeln gelernt? Çocuğunuz kaç yaşında emeklemeye başladı?
In welchem Alter hat Ihr Kind sitzen gelernt? Çocuğunuz kaç yaşında oturmayı öğrendi?
Kind beim Namen nennen {sub} {n} çocuğu adıyla anmak
Kind beim rechten Namen nennen {sub} {n} çocuğun adını koymak
Kind entwöhnen {sub} {n} çocuğu sütten kesmek
Kind hat eine Erbkrankheit {sub} {n} çocuğun kalıtsal bir hastalığı var
Kind hat sich verschluckt und wäre fast erstickt {sub} {n} çocuğun genizine bir şey gitti, neredeyse ölecekti
Kind ist sehr blass {sub} {n} çocuğun rengi çok solgun
Kind muss geimpft werden Çocuğun aşı olması gerekiyor
Kind taufen {v} çocuğu vaftiz etmek
das Kindchenschema {sub} {n} [Gesamtheit der für ein Kleinkind typischen körperlichen oder verhaltensmäßigen Merkmale] çocuğun tüm özelliklerini gösteren durum
der Kinderschutz {sub} {m} çocuğun korunması
der Kinderschänder {sub} {m} [Vergewaltiger] çocuğun ırzına geçen
die Kindesaussetzung {sub} {f} çocuğu terk etme
die Kindesherausgabe {sub} {f} [Herausgabe des Kindes] çocuğu bir resmi daireye devretme
der Kindesmord {sub} {m} [am eigenen Kind] çocuğunu öldürme
der Kindesmörder {sub} {m} [eigenes Kind] çocuğunu öldürme
der Kindesteil {sub} {m} çocuğun mirastaki hissesi
das Kindesvermögen {sub} {n} çocuğun malları
das Kindeswohl {sub} {n} çocuğun esenliği
die Kindslage {sub} {f} çocugun ana karnında konumu
der Kindsmord {sub} {m} [am eigenen Kind] çocuğunu öldürme
die Kindsmutter {sub} {f} çocuğun annesi
der Kindsmörder {sub} {m} [eigenes Kind] çocuğunu öldüren
arabisches Kind {sub} {n} Arap çocuğu
das Arbeiterkind {sub} {n} işçi çocuğu
der Arbeitersohn {sub} {m} işçi çocuğu
armes Bauernkind [ein~] zavallı rençber çocuğu
das Baby {sub} {n} süt çocuğu
der Bastard {sub} {m} oruspu çocuğu
die Bauernjunge {sub} {f} çiftçi çocuğu
das Blumenkind {sub} {n} rahat yetişen süt çocuğu
der Chorknabe {sub} {m} koro çocuğu
der Cousin {sub} {m} hala veya teyze çocuğu
die Deern {sub} {f} kız çocuğu
du Bastard orospum çocuğu
eigenes Kind {sub} {n} kendi çocuğu
das Flaschenkind {sub} {n} biberon çocuğu
das Flaschenkind {sub} {n} emzik çocuğu
ganz Mutter anasının çocuğu
der Gassenbube {sub} {m} sokak çocuğu
das Gassenkind {sub} {n} sokak çocuğu
das Geschwisterkind {sub} {n} kardeş çocuğu
das Gossenkind {sub} {n} batakhane çocuğu
der Großenkel {sub} {m} torun çocuğu
das Großstadtkind {sub} {n} büyükşehir çocuğu
das Heimkind {sub} {n} yurt çocuğu
die Hurengeburt {sub} {f} oruspu çocuğu
das Hurenkind {sub} {n} oruspu çocuğu
der Hurensohn {sub} {m} [vulgär] orospu çocuğu
0.005s