Keine direkten Treffer gefunden für: çalışı

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: çalışı

Deutsch Türkisch
abarbeiten {v} [Aufgabe] çalışıp bitirmek
die Abnahme {sub} {f} [Überprüfung einer technischen Anlage am Aufstellort] çalışır vaziyette teslim alma
arbeite [ich~] çalışıyorum
arbeitet [er, sie, es~] çalışıyor
arbeitsbereit {adj} çalışır vaziyette
der Arbeitstag {sub} {m} çalışılan gün
arbeitsunfähiges Alter {sub} {n} çalışılamayan yaş
die Arbeitsweise {sub} {f} çalışış
der Arbeitszeitnachweis {sub} {m} çalışılmış saatleri gösteren karne
der Arbeitszeitnachweis {sub} {m} çalışılmış saatleri gösteren kart
Art der beruflichen Tätigkeit {sub} {f} çalışılan meslek türü
ausgeübter Beruf {sub} {m} çalışılan meslek
beeifern {v} [beeiferte, hat beeifert] çalışıp çabalamak
die Berufstätigkeit {sub} {f} çalışırlık
der Betrieb {sub} {m} çalışır durumda
betriebsbereit {adj} çalışır durumda
betriebswarmer Motor {sub} {m} çalışırken ısınmış motor
du arbeitest çalışıyorsun
eifern nach etwas çalışıp çabalamak
es funzt [funktioniert] çalışıyor
es funktioniert! çalışıyor!
es läuft çalışır durumda
fitzen {v} çalışırken aşırı aceleci olmak
flottmachend {adj} çalışır duruma getiren
die Freischicht {sub} {f} çalışılmayan vardiya
funktionierend {adj} çalışır durumda
funktioniert [es~] çalışıyor
funktionierte [es~] çalışıyordu
funktionsfähig {adj} çalışır durumda
funktionstüchtig {adj} çalışır
funktionstüchtig {adj} çalışır durumda
funktionstüchtig {adj} çalışır vaziyette
funktionstüchtig sein {v} çalışır vaziyette olmak
geleistete Arbeitsstunden {sub} {pl} çalışılan saatleri
ich bin am Arbeiten çalışıyorum
im Arbeitsverhältnis stehen {v} çalışır durumda olmak
in Arbeit stehen {v} çalışır vaziyette olmak
in Betrieb çalışır
in Betrieb befindlich çalışır vaziyette
in Betrieb befindlicher Rechner {sub} {m} çalışır vaziyette olan bilgisayar
die Inganghaltung {sub} {f} çalışır durumda tutma
die Intaktheit {sub} {f} çalışır durumda olma
Körperhaltung beim Arbeiten {sub} {f} çalışırken vücut duruşu
laufend {adj} çalışır
lauffähiges Maschinenprogramm {sub} {n} çalışır vaziyetteki makine programı
lauffähiges Programm {sub} {n} çalışır vaziyetteki program
die Ortszulage {sub} {f} çalışılan yörenin içinde bulunduğu zor şartlar gereğince çalışanların maaşına yapılan ek zam
der Ortszuschlag {sub} {m} çalışılan yörenin içinde bulunduğu zor şartlar gereğince çalışanların maaşına yapılan ek zam
Prüfung während des Betriebes {sub} {f} çalışır halde deneme
sich mühen {v} çalışıp çabalamak
streben {v} [strebte, hat gestrebt] çalışıp çabalamak
der Beerenstrauch {sub} {m} meyve çalısı
die Besenheide {sub} {f} süpürge çalısı
die Bukkostrauch {sub} {f} [Agathosma betulina] bukko çalısı
der Dünenhafer {sub} {m} [Pflanze] kumsal çalısı
der Dünenhafer {sub} {m} [Pflanze] kumul çalısı
der Flieder {sub} {m} kelebek çalısı
gemeine Besenheide {sub} {f} süpürge çalısı
der Gongschlag {sub} {m} gong çalışı
der Hagebuttenstrauch {sub} {m} kuşburnu çalısı
das Heidekraut {sub} {n} süpürge çalısı
die Heidestrauch {sub} {f} funda çalısı
der Himbeerstrauch {sub} {m} ahududu çalısı
der Indigostrauch {sub} {m} indigo çalısı
der Kirschlorbeerstrauch {sub} {m} taflan çalısı
der Lorbeerkirschenstrauch {sub} {m} taflan çalısı
der Oleander {sub} {m} ağı çalışı
die Rauwolfia {sub} {f} [Rauwolfia serpentina] Yılankökü, Rauvolfiya, Yılançalısı
der Rukustrauch {sub} {m} [Bixa orellana] ruj çalısı
das Santakraut {sub} {n} [Eriodictyon californicum] Erioçalısı
der Schmetterlingsstrauch {sub} {m} kelebekçalısı
der Seidelbaststrauch {sub} {m} defne çalısı
das Sirenengeheul {sub} {n} siren çalışı
der Sommerflieder {sub} {m} kelebekçalısı
der Teerstrauch {sub} {m} katran çalısı
die Tomatenstaude {sub} {f} domates çalısı
der Zylinderputzer {sub} {m} fırça çalısı
0.005s